08 Mayıs 2008
Bir perşembe günü, hava güzel ve pedallamak istiyorum. Güzergâh neresi? derken aklıma yıllar boyunca silüetini izlediğim Kızlar Kalesi geliyor. Yolu bilmiyorum ama görüyorum. Karşıdan zik zak çizerek yukarı doğru çıkıyor. Yola koyuluyorum, Buğdaylı Köyü’nün içerisinden geçerek gideleceğini söylüyor arkadaşlarım. Buğdaylı Köyü dolaylarında kaleye çıkan yolu bulamadığım için, tarlaların içerisinden geçerek yolu bulmaya çalışıyor. Bazen derelerin içinden geçiyorum. Rampaya başlamadan küçük bir mola veriyorum.
Mola verdiğim yere gelene kadar bile tırmanmışım farkında olmadan. Bunu arkama bakınca anlıyorum. Erzincan ve Munzurlar tüm ihtişamı ile büyülüyor beni. Günlerden Mayıs’ın 8’i. Dağların karı daha kalkmadı. Burada bir amca ile tanışıyorum. Kale hakkında biraz konuşuyoruz. Kendisi tarlasında çalışıyor. Daha fazla meşgul etmek istemiyorum ve ayrılıyorum yanından.
Arka fonda bulunan tam ağaçların otasında ki kayalık “Kızlar Kalesi”. Burası kayalığa yapılmış bir kale. Dıştan bakıldığında kale olduğunu anlamanız çok güç. İçerisinde iki tane oyularak yapılmış sarnıç bulunuyor. Ayrıca bu sarnıçların su ile dolması için yine oyularak yapılmış kanallar mevcut. Çok etkileyici bir işçilik.
Yavaş yavaş tırmanmaya geçiyorum. Yolu bulduktan sonra tek yapmam gereken takip etmek oluyor. Yanımda birçok ötücü kuş uçuyor. Oluşturdukları müzik fonu daha başka zevkli yapıyor gezimi. Tırmandığımın farkına bile varmadan yükseliyorum. Erzincan giderek aşağıda kalıyor.
Kızlar Kalesine git gide yaklaşıyorum, ama ne hikmetse ben yaklaştıkça uzaklaşıyor. Kalenin yanından bir su akıyor aşağıya. Dağın zirvelerinde eriyen karların suyu bu.
Tırmanışa aralıksız devam ediyorum. Bazı noktalarsa ise fotomola veriyorum. Bu tabi aynı zamanda dinlenme molası demek oluyor. geriye baktığımda çıktığım yolu görüyorum.
Aşağıda Buğday’lı köyünü kuş bakışı izliyorum. Uzak noktada görünen beyazlık alan ise Ekşisu Sazlığı Kuş Cenneti.
Bekle beni Kızlar Kalesi, geliyorum adım adım…
Sık sık verilen molalardan yine bir tanesi. Toprak yol, rampa yol, biraz daha yorucu oluyor.
Dağı delerek gelen küçük bir akarsu.
Giderek yaklaşıyorum kaleye, az kaldığını hissedebiliyorum. Yol sürekli zik zak olduğu için yaklaşmak çok zor oluyor.
Yükseldiğimi ve kaleye yaklaştığımı geriye bakarak daha iyi anlıyorum.
Daha kısa bir yol bulurmuyum niyeti ile girdiğim çıkmaz yolda biraz daha soluklanıyorum. Birazda kendi fotomu çekeyim diyerek makinemi ayarlıyorum.
Bu arada gözüme bir demlik ilişiyor otların arasında. Bir çobanın çay demlemek için kullandığı demlik bu. İçine pislik girmesin diye ağzını bir taş ile kapatmış.
Çok az kaldı zirveye, kalenin seviyesine yaklaşmış bulunuyorum. Rakım 2000’lerde. Çıkmış olduğum yolu aşağıda görebiliyorsunuz.
Son defa bakıyorum arkama…
Veee Kızlar Kalesindeyim, bisikletimi bırakarak kaleyi keşfe çıkıyorum. Kalıntıları harabe bir şekilde görebiliyorsunuz.
Kalenin üzerinde bulunduğu Esence Dağları Önemli Doğa Alanı. Kale üzerine yuva yapmış Kırmızı Gagalı Dağ Kargaları sürekli üzerimde uçuyorlar bir an önce o bölgeyi terketmem için.
Kalenin güneş görmeyen noktalarında karlar hala erimemiş. Güzel olan sıcak hava yukarıda esintiye dönüşüyor ve üşütüyor.
Evet bu acı bir görüntü… Avcılarımız her yerde. Gördüğünüz gibi bol bol boş kovan…
Daha fazla zaman geçirip, hastalanmamak için aşağıya inmeye geçiyorum. Yukarıda ki son fotoğrafımı ise Kırmızı Gagalı Dağ Kargalarının yuva yaptığı kayalık alanı çekiyorum.
Hızlı bir şekilde inişe geçiyorum. Tabi stabilize yol olduğu için çok dikkat etmek gerekiyor. Bazı bölgelerde duracak kadar yavaşlıyorum. Yoksa kısadan aşağı inmek zorunda kalırım. Aşağıda akan akarsuyun yanına kadar durmuyorum. Su üzerine bir çok set kurulmuş, yukarıdan toprak alıp getirmesin diye.
Kızlar Kalesi gezimin sonunda sizlere kale hakkında birazcık bilgi ve isminin neden “Kızlar” olduğundan bahsetmek istiyorum.
“Kızlar Kalesi (Köşgüngar) kayaların doğal oluşumundan tamamen traşlanarak yapılmıştır. Kayalıkların doğudan, kuzey batıya traşlanarak kaya basamaklarının oluşturduğu görülür. Kalenin kuzey batısında iki sarnıç yer almaktadır. Sarnıçlar birbirine 2.80 metre mesafededir, kayalar oyularak yapılmıştır. Kuzeydeki sarnıç 1.95 metre yüksekliğinde 1.80 metre genişliğindedir. Ayrıca sarnıçlara basamakla inilmektedir. Güney sarnıç daha yükseğe kayalara oyularak yaklaşık olarak 2 metre yükseklikte 1.90 metre genişliğinde yapılmıştır. Kalenin doğusunda yüzeyde bol seramik parçalarına rastlanmıştır. Yüzeydeki seramik parçaları Urartu, Ortaçağ Dönemi ile tarihlenebilecek seramiklerdir.
Kale önemli Urartu yerleşim yerleri olan Altıntepe, Vank Tepesi ve Saz Tepe gibi bir çok yerleşim yerine yakınlığı ile dikkat çekmektedir. Urartuların bölgede aynı yörede Üzüml’den Refahiye’ye kadar Altıntepe, Saztepe, Kızlar Kalesi ile aynı yol güzergâhında yerleşim yeri oluşturmalı Urartu medeniyeti hakkında önemli belge ve bilgilerin toplanması açısından önemlidir.” Alıntı; Erzincan Valiliği İl Kültür ve Turizm Md. Kültür ve Turizm Envanteri 2007
Yerelde ise kale ismini şöyle aldığı söylenir; “Çok eski dönemlerde, Erzincan’a baskın yapan düşmanlar, genç kızlara işkence yaparlarmış. Halk da, baskınlar sırasında genç kızları bu kalede saklarmış.Düşmanların bu noktaya çıkartılması engellenirmiş bir şekilde. Kalenin adı bu nedenle “Kızlar Kalesi” olarak kalmıştır.
Güzergâhın yükseklik haritası;
Toplam Km: 35 Km
Sevgi ve Saygılarımla…
Serkan’cigim
Tam dogayla ic ice olmussun, resimleri paylastiigin icin cok sagolasin
Selamlar
merhaba serkan ayaklarına sağlık güzel bir gezi güzel bir anlatımla bir solukta bitiri verdi.paylaşımın için tslkler..
Şunu belirtmek isterimki fotoğrafları üç kere tekrar tekrar inceleyerek izledim.Muhteşem kareler ,belkide hiç bir zaman göremeyeceğimiz ,ülkemizin doğa harikası manzaralarını ,bizimde görmemizi sağladığın için sonsuz teşekkürler..
Gezilerinin ve başarılarının devamını diliyorum.
Hoşçakalın..
selayında belirttiği gibi belkide görme şansımız olmayacak yerleri üstelik ortak ugrasımız olan bisikletle bize taşıdığın için çok teşekürler.
bisikletin neferisin doğrusu 🙂
ayrıca çoban demliğide çok hoş o çayın lezzetini bilirim…
kardeşim yine çok güzel bir gezi yapmışın. erzincanın farklı bir yerini tanıtmışın. teşekkür ederim bu güzel kareler için. görüşmek üzere.
sıkı yokuş ve her zaman ki gibi güzel resimler eline sağlık
Serkancım , fotoğraflarınla o yöreleri bizlere tanıttığın için çok teşkkürler. anlatım ve fotoğraflar bir harika. Gördüğüm kadarıyla en ufak gezilerde bile tur çantanı çıkarmıyorsun. 🙂 iyice bütünleştin o çantayla sen. Gezilerinin devamın dilerim kardeşim. Hoşçakal.
Memleketimi özledim.
Özellikle erzincanımın kara kışını, o beyaz cazibe karlı dağlarını.
Yazılarınla memlektime götürüyorsun beni dostum,emeğine sağlık.
kardeş yüregine pedaline saglık üşenip yatanlar utansın yakın olur uzaklar yeterki yön tut. her karışı tarih kokar yurdumun iyi güzel insanlara saygılarımla
aziz kardeşim serkan, sizin sportif faaliyetinizi özellikle erzincanın tanıtımı noktasındaki çalışmalarınızı takdirle karşılıyorum.sizi tebrik ediyorum.(sizin isminiz bana lise yıllarımdan tanıdık geliyor ama yinede bilemiyorum.bendeniz üzümlülüyüm.erzincan fen lisesi ilk mezunuyum.)sizinle yakından tanışmak isterim.selamlar .
serkan o yolu bisiklette nasıl çıktın yürüyerek zor çıktımıştım:):) gercekten çok güzel resimler birkez daha gitmiş gibi oldum kaleye.tşkler
buğdaylı köyünede gelin çok güzel
başpınar niye yok
köşünkerli (yeni adı buğdaylı) biri olarak, ve resimdeki gördüğünüz kaleye defalarca giden biri olarak size teşekkür ediyorum.. böyle bir çalışma daha önce ben planlamıştım ama gerçekleştirmek nasip olmadı.. neyse güzel olmuş tekrar teşekkürler..
küçük bir anektot, köşünker köyünün adıda kaleden gelmektedir,şöyleki köşkte yaşayan kızın adı nigardır ve kalenin adı köşk-ü nigardır.zamanla isim değişerek köşünker adını almıştır..
kanka sen kacıksın valla bunu hep soyluorum sen alıstın bana 😀 😀 😀 ama super olmus emegıne saglıkkkkk…
öncelikle köyümüze geldiginiz için teşk ederim köşünker köyünün adıda kaleden gelmektedir , köşkte yaşayan kızın ismi nigardır bu yüzden kalenin adı köşk-ü nigardır.zamanla isim değişerek küçük köşünker adını almıştır .şimdi ise bugdaylı köyü geçmektedir…
Erzincan köşünkerliyim 15 senedir bursada ikamet ediyorum fotoğraflarınızla memleket hasretimi kısmende olsa gidermiş oldum.Ellerinize ayaklarınıza ve böyle güzel bir paylaşım için yüreginize saglık…teşekkürler fotograflarınız arka planıma ock yakıstı…
Bende köşünkerli biri olarak oralarda görülmesi ve görüntülenmesi gereken daha birçok yerin oldugunu düşünüyorum örneğin yeni kuyu eski köye giden yol bulunabilinirse eski köyün fotografları dutluk dere hargı vb.yinede çok güzel olmuş eline ayağına saglık.
SEVGİLİ YEGEN HERŞEY O KADAR GÜZELKİ.BİR YANLIŞINIZI HATIRLATMADA KENDİMİ BORÇLU GÖRDÜM.BU GÜZELLİYİ YAPIYORSUNUZ ÇOK ÇOK TEŞEKKÜRLER FAKAT BİZLER SİZLERDEN BİRAZ YAŞLIYIZ.SİZİN AİLE BİREYLERİNİZİN VEYA KİMLERDEN OLDUĞUNUZU YAZARSANIZ EN AZINDAN SİZLERİDE TANIMA FIRSATIMIZ OLUR.DOĞRUMU.SAĞOLUN.KÖŞÜNKERLİ.HATİCE USLU AŞABAYIN OĞLUYUM.GÜNAY.AŞABAY.
valla bende bir buğdaylı köyü vatandaşı olarak çok beğendim şu an van bahçesarayda askerim o kaleyi görünce defalarca gidip gezdiğim günleri hatırladım sağolun
Tebrikler, çok güzel bir çalışma..Keşke köyün içinden de birkaç kare koysaymışsınız..Bilhassa eski köy ve yukarı köyden 😉
Ah o kalenin dili olsada konuşssa ey gidi günler:))
geçekten eski günlerime dönmeme vesile oldu çok güzeldi ……
beni otuz yıl öncesine götürdünüz..emeğinize çok tşk ederim..
serkancım seni bir konuda uyarmam lazım…burda ön planda olması gereken büyük köşünker (( başpınar köyü) ..buğdaylı köyüyle ne ilgisi var kızlar kalesinin…
Tesadüf olarak bu siteye girdim ve çok duygulandum beni eski günlerime götürdüğünüz için teşekkür ederim…Başpınar Köyünden beni tanıyan hekese selamlar
Taşına toprağına hasret kaldığım Başpınar’ım.Serkan Bey 15 senelik özlemimi giderdiğiniz için teşekkür ederim emeğinize sağlık, keşke herkes sizin gibi duyarlı olsa, memleketimizi gurbette bize hatırlattınız…
ANTALYA/MANAVGAT
Bende bir Kızlar Kalesi hayranıyım oraya 16 kez gitmeme rağmen hala gitmek istiyorum, çünkü orada huzur buluyorum.
Bir Erzincan’lı olarak halkımızın %80’i hala oranın kale dahi olduğunu bilmiyor.
Bizim orayı halkımıza anlatmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bana yazılacak yorum bırakmadınız.Ayrıca bunun için de teşekkür ederim…(B.Köşünkerli 2 Yakışıklı)
Ah! Fazıl Dayı ah! Sen ne güzel anlatırdın ekşi yoğurdun hikayesini.Kızlar Kalesinden ışgın ve kuzu kulağı toplayan Ahı Osman Dayı ah ah! Şakşağın kel ehmet nerdesin şimdi? Tut elimden götür beni çalınan çocukluğuma.Hoşirikten kopu osman ne güzel savururdun bastonu.Zarif Çavuşu’da burdan hayırla yad edelim a dostlar. (Aşağı Mahalleden Malum Şahıslar)
çok güzel
bende arkadaşlarla kızlar kalesine çıktık hemde bisikletle bidaha çıkarmısınız kızlar kalesine ben büyük köşünkerli
leyla yılmaz erdem
ahhhhhhhhhhhhhh…… ah benim gençliğim bu topraklarda geçti benim en güzel çağlarım diktiğim çam ağaçları dilli olsada konuşsa bu siteyi oluşturan dan allah razı olsun…..beni en güzel günlerime götürdü:-)
GÜZEL BİR GEZİ OLMUŞ
YANLIZ KALENİN VE SARNICIN RESİMLERİ HİÇ YOK
benim zamanım kızlar kalesinde gecti top taş kurt yatakları teşt tepe vs yerlrde geşti
Geri izleme:Kızlar Kalesi