09 Nisan 2009
Petrol istasyonunun kapalı lokantasına kurduğumuz çadırda hafif üşüyerek yatsak da, sabaha dinç olarak uyanıyoruz. Çadırlarımızı topladıktan sonra, istasyonda görevli arkadaşa teşekkür ederek oradan ayrılıyoruz. Dün akşam yemek yediğimiz yere giderek kahvaltı yapıyoruz. Menümüz ise birer kase sıcak çorba. Tabi bu arada hala uyku sersemliği modunu üzerimden atabilmiş değilim.
Hesabı iskontolu ödedikten sonra yola çıkıyoruz. 10 km sonra Germencik’e varıyoruz. Feyyaz’ın Germencik Hatırası…
Sırada ben varım, şimdide benim hatıra fotoğrafım…
İncirliova’da çay içemediğimiz için Germencik’te çay içmek için bir kahve arıyoruz ve yolun karşı tarafında görüyoruz. Hemen bisikletleri park ederek çaylarımızı söylüyoruz. Çaylarımızı içtikten sonra tekrar yoldayız. Kuşadası kavşağı geride kalıyor ve demiryolları üst geçidinden geçiyoruz. Yoldaşım poz veriyor bana…
Uzayıp giden demiryolu…
Mavi Bulut ise Feyyaz’a poz veriyor…
Rampa çıkmaya başladık, hafif hafif devam ediyor. Çok geçmeden Aydın’ı geride bırakarak İzmir il sınırlarına giriyoruz.
Rampa devam ederken zirveye yaklaştığımızı hisseder gibiyiz. Çamlık Köyünde yine bir mola veriyoruz. Bisküvi ve içecek atıştırıyoruz.
Evet, zirvedeyiz… Bu tabela bize 5 km inişin olduğunu gösteriyor. Ne kadarda mutluyuz. 🙂
Selçuk’a 5 km yolumuz kaldı. Burada biraz durup fotoğraf çekiyoruz.
Vadiye doğru Feyyaz poz veriyor..
Nisan ayındayız ve bahar yavaş yavaş yüzünü gösteriyor. Papatyalar bunlardan bazıları…
Bu defa aynı fonda Feyyaz beni çekiyor… Vadi içerisinde bir tarihi yapı vardı ama yanına kadar inemedik.
Yine ben… 🙂
Tekrar yolumuza geri dönüyoruz. Hareket etmeden önceki son fotoğrafı çekiyor Feyyaz…
Selçuk’tayız… Şehir merkezine doğru ilerliyoruz…
Merkeze gidip banka bulmalıyız bir an önce…
Selçuk merkezde banka buluyoruz. Feyyaz para çekiyor. Bu arada ilçe merkezinde biraz broşür dağıtma şansımız oluyor. Her yerde olduğu gibi burada da meraklı birkaç kişi ile konuşuyoruz. İşimizi bitirdikten sonra Seferihisar’a doğru devam ediyoruz. Selçuk çıkışında ağaçlar arasından geçen yolda ilerliyoruz.
Çok güzel bir manzara…
Son karemizi çektikten sonra tekrar yoldayız..
Buraya kadar gelmişken Efes Antik şehrini ziyaret etmek istiyoruz. Girişe kadar gidiyoruz ama giriş ücreti 20 TL olduğu için içeri giremiyoruz. İki kişi 40 TL bizim 2 günlük giderimiz eder. Maalesef paraya kıyamıyoruz ve geri dönüyoruz. Yol üzerinde bulunan küçük havaalanını fotoğraflıyorum.
Doğru yoldayız ve tüm hızımızla ilerliyoruz. Buradan sonra yol sakinleşiyor ve doğal alan içerisinde pedal çevirmeye başlıyoruz. Seferihisar’a daha 65 km yolumuz var.
Denizi karşıda seçebiliyoruz. Boylu boyunca uzanmış sazlığı ve içerisinde yaşayan binlerce canlıyı hayal ediyorum. Yoldaşım bu güzel manzarada bana poz veriyor.
Ben yoldaşımı çekerken Feyyaz’da manzarayı çekiyor…
Ardından objektifini bana döndürüyor ve karşınıza ben çıkıyorum. 🙂
Biraz ilerledikten sonra rakım yükseliyor ve deniz aşağıda kalıyor. Sulak alan ve denizin manzarası…
Bu güzel manzarayı çekmek için sık sık durmak zorunda kalıyoruz. Çok değil bir kaç gün sonra denize hasret kalacağız. Bu nedenle tadını çıkartıyoruz.
Yoldaşım manzarayı seyrederken…
Manzarayı fotoğraflamaya çalışıyorum.
Tekrar yola dönüyoruz ve denizden bir süreliğine ayrılıyoruz. Önümüzde sonu görünmeyen bir rampa bizi bekliyor. Yavaş yavaş çıkmaya başlıyoruz. Tam birkaç pedal atmıştık ki Feyyaz’ın lastiği patlıyor. Feyyaz lastiğini İzmir’de değiştireceği için dişli lastiklerle zaten epey hırpalanıyordu. Üstüne patlakta eklenince biraz keyfi kaçıyor. Ama hemen olduğumuz yerde bisikleti devirip lastiği tamir etmeye başlıyoruz. Bu arada benim yoldaşım dinleniyor.
Lastiği tamir ettikten sonra tekrar yoldayız. Çok geçmeden tekrar deniz ile buluşuyoruz. Bu güzelliği fotoğraflamadan geçmek olmaz tabi ki…
Feyyaz ve Mavi Bulut özgürlüğe pedal çevirir gibi..
Ardından yanımıza yaklaşan motorcu abimiz bizi Feyyaz ile çekiyor. Kuşadası’nda oteli olduğunu öğreniyoruz ve bizi oraya davet ediyor. Tabi ki şuan için oraya dönmemiz imkansız. Teşekkür etmekle yetiniyoruz…
Motorcu abimizin motoru ile birlikteyiz bu defa… İzmir’den gelip, Kuşadası’na gidiyormuş…
Ben deniz ve yoldaşım karşınızda…
Manzaralara devam…
Çok acıkıyoruz ve bir süre sonra molaya duruyoruz. Menümüz ise marketten aldığımız domates ve peynir. Yanında ise içecek olarak gazoz var. Yemede yanında yat…
Market sahibi Mardinli abimize broşürümüzden veriyoruz ve okumaya başlıyor. Bu bizi çok mutlu ediyor.
Proje destekçimiz Muğla Bisiklet Topluluğu çıkartmasını izin isteyerek marketin kapısına yapıştırıyoruz. 🙂
Biz yemeğimizi yerken Yoldaşım ve Mavi Bulut dinleniyorlar…
Özdere’ye doğru pedal çevirmeye devam ediyoruz. Yine yol üzerinde güzel manzaralı yerlerde durmayı ihmal etmiyoruz tabi.
Özdere’ye varıyoruz…
Feyyaz’ın özgürlük ruhu yine tavan yapıyor ve bende onu bu şekilde yakalıyorum.
Üstüne birde nara atıyor… 🙂
Özdere’ye karşı poz veriyorum bende…
Özdere’de bir marketten su takviyesi yaptıktan sonra tekrar Seferihisar’a doğru salınıyoruz. 44 Km yolumuz kalmış…
Bir süre rüzgara karşı ilerliyoruz. Bir süre canımızı sıkıyor. Sık sık mola verir hale geldik. İşte o molalardan bir tanesi..
Seferihisar’a yaklaştıkça rampalarda artmaya başladı. Günün sonuna doğru geldiğimiz için yorgunluk hat safhada. O nedenle rampaları tin tin çıkıyoruz.
Kilometreler geçmek bilmiyor. Yorgunluktan olsa gerek bir an önce Seferihisar’a varmak istiyoruz. Bu da bize ters teperek yolun uzamasına neden oluyor. Son 14 Km…
Rampa rampa rampa… Günün son iki saati sadece bu kelime ile geçmiştir eminim. Birde biran önce bitsin istedik ya… Daha da bitmez… Çık Allah çık… 🙂
Onca rampadan sonra hafif bir iniş ile Seferihisar’a giriyoruz. Merkeze girmeden Feyyaz’ın daha önceden burada kamp kurduğu petrolü buluyoruz. Sağolsun Feyyaz yetkililerden izin isteyerek aynı yere çadırlarımızı kuruyoruz. Karnımız aç, çadır kurma işlemi bittikten sonra bisikletlere atlayıp merkeze gidiyoruz. Bir lokanta buluyoruz açık ve hemen oturuyoruz. Bir güzel karnımızı doyurduktan sonra kampımıza geri dönüyoruz. Gece dolunay var, bu pozu kaçırmıyor Feyyaz…
Günü bu şekilde sonlandırıyoruz. Yorgun olmamızdan dolayı başımızı yastığımıza koymamızla uyumamız bir oluyor.
Gün Toplam: 112.77 Km | Ort.Hız:15.6 | Max.Hız:50.0 | Bisiklet Kullanımı: 07:11:38
2.Gün Harita ve Yükselti Tablosu (İncirliova-Seferihisar); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?
Sevgi ve Saygılarımla…
NOT: Pedalla.com imzası olmayan fotoğraflar Feyyaz Alaçam?ın makinesinden çıkmıştır.http://www.feyyazalacam.com
Turun 3. Günü için tıklayınız…
Sevgili kardeşlerim Serkan ile Feyyaz’ ın rüya gibi turlarını ilgi ile takip ediyorum. Yaklaşık 30- 35 kg. yükleri ile aşılması ve gidilmesi zor yolları başarılı bir şekilde aşarak devam etmelerini tebessüm ile izliyorum.
Serkan cım paylaşım için teşekkürler. Devamını ilgi ile bekliyorum…
Rampalar ve rüzgar olumsuz etkilese de güzel bi gün olmuş Feyyaz zaten dayanamaz denize bilirim:) bakalım 3. gün nasıl geçecek…
bisikletin özgürlük demek olduğunun kanıtı bir yolculuk yapıyorsunuz…sizleri imrenerek fotoğraflarınızdan takip ediyorum ..sahipleride bisikletleride mükemmel görünüyor ……….sizlere tüm rampaların iniş tadında olmasını diliyorum……iyi yolculuklar..birbirinize iyi bakın….ruhumuz sizlerle……….
ALİ kardeşin dediği gibi,bisikletin özğürlük olduğunu tüm açıklığıyla gösteriyorsunuz.harika herşey…
Sayın Taşdelen… =) Kim tutar bizi kim… Kendi yüregimizden başka kim?
Güzel bagırmıştım o maviligin yine mavi olan esintisine =) Sevgiyle…
Tebrikler. Başarılarınızın devamı dileğiyle. Harika bir iş çıkartmışsınız. Herkese cesaret verecek işler.
mrb.bilmiyrm ne zaman çekildi resimler ama gerçekten büyük bir cesaret.Süper birşey olmuş.başarılarınızın devamı dileğiyle.nişanlımız askerde olunca (izmir seferihisar)sizin başarılarınızı da görmek güzel…:)
Geri izleme:Muğla – İzmir – Van Turu Harita