Muğla – İzmir Bisiklet Turu

19 Mayıs 2013

Merhaba Sevgili Pedalla.com okurları,

Bu defa tarzımıza göre farklı bir tur ile karşınızdayım. Muğla’dan İzmir’e 200 küsür km pedal çevireceğiz. Ne derdimiz varsa? 🙂

Kaç zamandır Muğla – İzmir arasını bir günde pedallama planları yapıyorduk ve bunu 19 Mayıs günü gerçekleştirdik. Muğla’dan yola çıkarak sırası ile Yatağan, Çine, Aydın, İncirliova, Germencik, Selçuk, Torbalı ve son olarak İzmir’e ulaşacağız. Gaziemir’de bir alışveriş merkezinde turumuzu noktalayıp ve toplamda 215 km kadar pedal çevirmiş olacağız.

Bu bizim için pek kolay olmadı tabi. Bakıldığında çok büyük gibi görünmesede yol ve hava şartları bizi epey etkiledi. O nedenle programımız epey aksadı.

Sabah erkenden Pedalla Bisiklet önünde 6 arkadaş buluşuyoruz. 3 tane yol bisikleti, 2 tane 28″ hibrit bisiklet ve bende de 26″ dağ bisikleti. 🙂 Önemli olan pedal çevirmek diyerek düşüyoruz yola. Kahvaltı yapmayanlar için merkezden poğaça börek alıp, birazını bisiklet üzerinde giderken, birazını ise mola anında yiyoruz. Hepimiz enerjik olarak Muğla’dan uzaklaşıyoruz. Yolu bildiğimiz için pek sürprizi yok o nedenle pedal çevirmeye odaklanıyoruz.

Karanlığa kalmamak için belli bir programda yol alacağız. Ayak uyduramayanlar Yatağan’dan, Çine’den, yada Aydın’dan dönebilecek. Kimseyi kırmak istemiyoruz ve gereksiz yere zorlamasını istemiyoruz. O nedenle programımız çok esnek oluyor.

Bir çırpıda Yatağan’a ulaşıyoruz ve hepimiz çok mutluyuz. Heja arkadaşımız hemen arkamızdan yavaş yavaş geliyor. Bu gidişle Çine’den dönebilir diye düşünüp Çine’ye doğru devam ediyoruz.

Kafacapınarı köyünü geçtikten sonra karşımıza Çine’nin muhteşem coğrafyası çıkıyor. Bu güzel manzarada, özellikle de rampa aşağı o kadar güzel gidiliyor ki anlatamam. 🙂 5 kişi keyifle pedal çeviriyoruz. 6. kişi olan Heja ise bizden birkaç km geriden geliyor. Arada haberleşerek durumu hakkında bilgi alıyoruz. İleride bir çeşme var, oraya kadar durmadan devam ediyoruz.

İşte o beklenen çeşme geliyor ve Muğla’dan çıktık çıkalı ciddi olarak ilk olarak burada duruyoruz. Su takviyesi yaptıktan sonra poğaça simit atıştırıyoruz. Bu sırada Heja geliyor ve Çine’den dönmek istediğini söylüyor. Bisikletinin bu tur için uygun olup olmadığını tartışıyoruz bir süre. 🙂

Kaymak asfalt yolda Çine’ye doğru giderek yaklaşıyoruz. Saat 8:18 oldu ve biz enerjimizden bir gram bile kaybetmedik. 🙂

Eskiçine’den Çine’ye kadar düz yolda durmadan geliyoruz ve ilk çay molamızı burada veriyoruz.

İlçe merkezinde, yol kenarında bir çay ocağına oturup çaylarımızı söylüyoruz. İkişer bardak içtikten sonra Heja geliyor ve devam edebileceğini söylüyor. 🙂 Bir sürede onuna birlikte oturuyoruz ve ardından tekrar harekete geçiyoruz. En azından Aydın’a kadar gelirsin, duruma göre olmazsa oradan dönersin diyoruz. 🙂

Ve tekrar pedallar döner, istikamet İzmir… 🙂 Son 150 km yolumuz kalmış. Buraya kadar 70-75 km geldik ve devam ediyoruz. İnişli çıkışlı yolda tempo tutturarak ilerliyoruz.

Bir süre ilerledikten sonra arkamızdan birinin geldiğini görüyoruz. Aydın’dan bir abimiz gelip bize yaklaşıyor ve giderken muhabbet ediyoruz. Daha önce birlikte Başmakçı’dan pedal çevirmişiz. Tabii o kadar kalabalık olunca tanışamamışız. Pedal üstü muhabbet ederek Aydın’a yaklaşıyoruz.

Aydın girişinde kısa bir toplanma molası veriyoruz. Ama Heja yine görünürlerde yok. Bu şekilde ne kadar daha devam eder bilemiyorum. Merkeze doğru devam edip yemek için bir şeyler bakacağız. Bu sırada vakitten kazanacağız ve Heja gelene kadar yemek işini halletmiş olacağız.

Aydın otogarında sürekli tost yediğim bir abimiz vardı, onun yanına gidiyoruz ama hala tezgahı açmamış. Bununla birlikte farklı alternatif arayışına giriyoruz ve farklı bir yerde tostlarımızı yiyoruz . Bu sırada Heja geliyor ve ona da söylüyoruz hemen. Heja’ya durumu iyi görünüyor ve tekrar devam edeceğini söylüyor. 🙂 Belli bir saat programımız olduğu için ona göre hareket ediyoruz. Ara ara molalar dışında durmadan devam ediyoruz. Heja bu durumdan rahatsız olmadığı için bizler içinde sakıncası yok.

Aydın’a kadar çok güzel tempoda geldik ve müthiş keyif aldık. Ama buradan sonra yolun zemini bozuluyor ve rüzgarı tam karşımızdan almaya başlıyoruz. Bu durum bizi biraz üzüyor ve tur enerjimizi giderek kaybediyoruz. Bu hiç istenmeyen bir durum, o nedenle moralimizi olabildiğince yüksek tutmaya çalışıyoruz. Tabii bu şartlar dahilinde bu pek uzun sürmüyor. İncirliova ve Germencik dolaylarında hiç fotoğraf çekmediğimi tur bitince anlıyorum.

Ortaklar’dan düz devam ederek Çamlık rampasını tırmanmaya başlıyoruz. Öğle saatine kaldığımız için bu rampayı sıcak altından tırmanıyoruz. Bozuk yol, rüzgar ve üstüne öğle sıcağında tırmanış tam oluyor. 🙂

Birkaç ağaç gölgesinde soluklanıp tekrar yola devam ediyoruz. Burada yol bisikletli üç arkadaş biraz fark açıyor. Bizde Merter Abi ile yavaş yavaş tırmanıyoruz. Çamlık köyünde hep birlikte soğuk bir şeyler içmek için duruyoruz. Bu sırada Heja hariç ekip toplanıyor. Heja’yı en son Germencik’te görüyoruz. 🙂 Ara ara telefon ile konum bilgi alıyoruz o kadar.

Çamlık rampasını sıcakta çıkılan zorluğuna inat hızla iniyoruz. İlçe merkezine kadar da durmadan pedal çeviriyoruz. Burada Adnan barım ile haberleşiyoruz. Merkezde buluşmak üzere sözleşip bizden bir gün önce yola çıkan Mehmet ve Merih Abi ile buluşuyoruz. Bir gün önce Muğla’dan yola çıkan Mehmet ve Merih Abi dün Selçuk’a kadar gelmişler ve burada kalmışlar. Öğlene kadar bizi burada beklediler ama yinede hep birlikte pedal çeviremedik.

Hep birlikte pedal çevirmeyi ümit etmiştik ama Adnan Abim bizi bırakmıyor. Eve gidip soğuk bir şeyler içip, meyve yiyoruz. Bu sırada Mehmet Abi, Merih Abi ve Merter yola devam ediyorlar.

Bunun yanında İzmir’den Selçuk’a tur düzenleyen Serdar abi ve arkadaşları ile buluşuyoruz. Onlarda burada biraz vakit geçirdikten sonra İzmir’e devam edeceklermiş. Bu güzel tesadüfün ardından birbirimizi oyalamadan hatıra fotoğrafı çekilip yolumuza devam ediyoruz.

Selçuk çıkışında bir süre yol düzeliyor ve muhteşem bir ortalama tutturuyoruz. Rüzgarda burada bize yardımcı oluyor. Ama bu durum pek uzun sürmüyor. Belevi’yi geçtikten sonra tekrar dişli asfalt ile buluşuyoruz. Rüzgar da geri kalır mı, karşımızdan esmeye başlıyor. 🙂

Bakıyorumda bu sıkıcı yolda hiç fotoğraf çekmemişim. O kadar moral bozulmuş ki, çektiğim fotoğraflara bile yansımış. Çünkü giderek çekilmez bir hal aldı bu durum. Pamukyazı köyünde mecburen mola veriyoruz. Burada Merter Abi ile buluşuyoruz. Bozuk yoldan ve rüzgardan hepimiz etkileniyoruz. Buradan sonra birbirimizden kopmalar başlıyor.

Üç yol bisikleti önden giderken, arkamdan da Merter Abi geliyor. Heja’dan umudu kesiyoruz artık. 🙂 Arada durup buluşmaya çalışıyoruz ama bir süre sonra tekrar fark açılıyor. Bir noktada telefonum çalıyor ve arayan Murat oluyor. Opet istasyonunda mola verdik bizi kaçırma sende dur diyor ama yolun gerginliği ile Murat’a sataşıyorum. 🙂 Hani nerede opet? Gerçekten de ortalıkta opet istasyon yok. Meğersem moil’de durmuşlar Murat ismini bana yanlış söylemiş. Tabii bu durumda ben önden devam etmiş oluyorum. Bunun siniri ile durmadan tüm enerjim ile bir an önce İzmir’e varmaya çalışıyorum.

Önemli olan varmak değil, yolda olmaktır felsefesini bu tur için rafa kaldırıyorum. 🙂 Bir an önce İzmir’e ulaşmak için canla başla pedal çeviriyorum.

Tam bu sırada hızla ilerlerken formamdan içeriye arı giriyor ve bir güzel boynumdan sokuyor. Onun acısı ile nasıl pedal çevirdim farkında bile değilim. 🙂

İzmir giriş tabelasını görüyorum görmesine ama maalesef ki sevinemiyorum. 🙂 Çünkü daha çok var gideceğim yere. En az 8-10 km. 🙂 Bu arada Gaziemir Optimum AVM buluşmak için sözleşmiştik.

Saat kaçtı hatırlamıyorum bile, kendimi Optimum’a atıyorum ve burada bizi bekleyen arkadaşlar ile buluşuyorum. Tabii onlar benim bitkin halimi görünce ne düşündüler bilemiyorum. Arı sokan yeri gösteriyorum ve arının iğnesinin hala üzerimde olduğunu anlıyoruz. 🙂 Bende neden hala bu kadar acıyor diye düşünüyordum.

Burada Merih ve Mehmet Abi ile de buluşuyoruz. Ardından diğer arkadaşlarda geliyorlar ve turumuzu burada noktalıyoruz. Merkeze devam etmek isteyen arkadaşlar ile vedalaşıyoruz. Bizde bir süre burada vakit geçirdikten sonra otogara gitmek üzere otobüs servislerinin olduğu yere gidiyoruz. Buradan Kamil Koç’a tekrar teşekkür ediyorum. Servis aracına bile rahatlıkla iki adet bisikleti koyuyoruz ve buradan otogara kadar pedallamaktan yırtıyoruz. 🙂

Muğla – İzmir Güzergah Haritamız;

Muğla – İzmir Yükselti Haritamız;

Sevgilerimle…