29 Haziran 2014
Merhaba Pedal Dostları,
Bu hafta rotamızı Eskişehir’e çeviriyoruz. Nil’le birlikte Cumartesi akşamı Muğla’dan 23:15 Eskişehir otobüsüne biniyoruz. Oradaki arkadaşlarımızın da katılımıyla Mihalıççık, Beylikova, Alpu, Eskişehir turu yapacağız. Sabah 8:15 gibi otogarda inip Oğuzhan’la buluşuyoruz. Mihalıççık’a minibüsle gidip tura oradan başlayacağız. Vakit geçtikçe tura katılacak diğer arkadaşlar da bir bir geliyor. Otobüs işini bir an önce halletmemiz gerekiyor. Katlanır bisikletimiz olmasına rağmen 9.00 minibüsüne bizi almıyorlar. 9.30’da size özel minibüs gelecek, hepiniz onunla gidersiniz deniliyor ama maalesef oyuna geliyoruz ve 10.00’daki minibüse bindiriliyoruz, üstelik bize özel de değil. Zaten zar zor sığdığımız minibüse yol boyunca 5 yolcu daha alıyor şoförümüz ve iyice sıkışıyoruz.
1,5 saate yakın süren yolculuğumuz sonunda Mihalıççık’a ulaşıp bisikletlerimizi hazırlıyoruz ve ilçe merkezinde dolanıyoruz. Tur başlangıç saatini 12.00 olarak belirlemiştik. Hareket saati gelene kadar kahvaltı yapıyoruz. Bu arada Mihalıççık’ın kirazı meşhurmuş ve her yıl festivali yapılırmış. Bu yıl festival tarihi ramazan ayına denk geldiği için yapılmamış tabii. Kirazı meşhursa yemeden gitmek olmaz diyerek bir kilo alıyorum ve hep birlikte tadıyoruz.
Tur başlamadan hemen önce Mihalıççık Belediyesi önünde tura katılan arkadaşlarımızla birlikte.
Saat 12.00’de pedal çevirmeye başlıyoruz. Rotamızın yükselti grafiğine göre genelde iniş olacak. Zaten ilçe merkezinden inerek başlıyoruz ama maalesef hiç de sandığımız gibi olmuyor. 🙂
İlçe çıkışında fotoğraf çektikten sonra giden arkadaşlarıma yetişmeye çalışıyorum. 🙂
İlk km’ler altımızdan akıp gidiyor. 44.8 km hızla inişe devam ediyorum. 🙂 Sabah saatleri olmasından dolayı mıdır bilinmez yolun trafiği oldukça az. Bu bizim için çok güzel tabii.
Rüzgarı sol yanımızdan alıyoruz, şimdilik bir sakıncası yok ama birazdan Beylikova ilçesine döneceğimiz için bizi rahatsız edebilir.
Yer yer durup toparlanıyoruz, ardından pedallamaya devam ediyoruz.
Kayı köyde durmadan geçiyoruz. Yola çıkalı daha 10 dakika oldu.
Rüzgarın yönünü aşağıdaki fotoğrafta çok daha net görebilirsiniz.
Bir süre sonra inişlerin ardından hafif çıkışlar başlıyor. Tabii her tırmanışın ardından inişin beklediğini bilmek güzel bir duygu. 🙂
Tarihi bir mezarlıkta kısa bir mola veriyorum. Biraz ileride arkadaşlarımın beni beklediğini görünce hemen yanlarına doğru gidiyorum.
Bu toplanma molasının ardından video çekmek için bir arkadaşımız önden gidiyor ve onun konumunu almasını bekledikten sonra bizde yolumuza devam ediyoruz.
Yarım saat pedal çevirdikten sonra Beylikova kavşağına geliyoruz.
Beylikova yoluna girdikten sonra gördüğüm bozkır manzaraları karşısında etkileniyorum. Doğanın her türlüsü beni çok etkiliyor zaten. Hele hele sonu görünmeyen uzayıp giden yol görünce kendimden geçiyorum. Aslında bu bilinmezlikte kaybolmak gerek diye düşünüyorum.
Boy boy arpa, buğday tarlaları yanımızdan akıp gidiyor. Her yer sarı ve sıcak… 🙂 Gün iyiden iyiye sıcaklığını hissettirmeye başladı.
Bazı yerlerde sıcaktan asfalt erimiş. Mola verdiğimiz zamanlarda basmamaya dikkat etsek de birkaç arkadaşın ayağına zift bulaşıyor.
Bu güzel manzaralarda yol arkadaşımla birlikte bir tane fotoğrafım olsun istedim. 🙂
Çay molası vereceğimiz Beylikova ilçesine son 10 km…
Arkadaşlarım bir bir yanımdan geçip gidiyorlar.
Saatimiz 13:15’i gösterdiğinde Beylikova ilçesine giriş yapıyoruz. İki arkadaşımız önden giderek mola için uygun bir mekan bakıyorlar. 🙂 Biz de tabelada fotoğraf çekip merkeze doğru devam ediyoruz.
Çok ilerlemeden arkadaşlarımızı buluyoruz ve çay bahçesine girip gölge bir masaya kuruluyoruz. Çay içeceğiz ama sıcağından değil. 🙂 Hepimiz soğuk çay sipariş ediyoruz. Güzel güzel serinliyoruz. 🙂
Yarım saatlik molanın ardından tekrar yola düşüyoruz. Beylikova’dan Alpu yönüne dönüyoruz.
Beylikova’dan çıktıktan sonra zemin ve şartlar zorlaşıyor. Hep iniş görünen rotamızın aslında öyle olmadığını anlıyoruz. Küçük inişler çıkışlar bir süre sonra bizi yormaya başlıyor. Kendimizi Bozan kasabasına zor atıyoruz. İyice acıktık, hemen karnımızı doyurmak istiyoruz. Bozan’ın sucuğu ve kavurması meşhurmuş. Tabii tercihimizi kavurmadan yana yapıyoruz.
Masamız donatılıyor ve karnımızı güzelce doyurunca keyfimiz de yerine geliyor. Bu arada aramızda bir abimiz var ki sormayın gitsin. Oruçlu olarak bizimle birlikte pedal çeviriyor. Evet inanması bile güç bir şey yapıyor. Biz bile zorlanırken nasıl bugün 100km yapacak anlayabilmiş değiliz. Helal olsun diyebiliyoruz sadece. 😉
Bozan’ı geride bırakıp Alpu’ya doğru pedal çeviriyoruz. 10 km yolumuz kalmış. Yol buradan sonra düzleşiyor ama rüzgar az da olsa karşımızdan esiyor. Buradan artık herkes kendi temposundan pedal çevirmeye başlıyor. Yine arada bir toplanmak için duruyoruz o kadar.
Saat tam 16.00’da Alpu ilçesine giriş yapıyoruz. Eskişehir’e 40 km mesafede küçük bir ilçe burası. Burada bir süre arkadaşlarımın gelmesini bekliyorum.
Nil ve Serdar geliyor, onlar gelirken tabelayla birlikte onları fotoğraflıyorum. 🙂 Tabii biz 50 km gelmedik, Beylikova’yı dolaştığımız için biraz daha fazla yol yaptık.
Alpu ilçe merkezinden geçiyoruz. Görülmeye değer bir şey olmadığı için transit devam ediyoruz. İlçe çıkışında petrol istasyonunda su molası veriyoruz o kadar.
Burada Eskişehir’den gelen iki İsviçreli turcuyla karşılaşıyoruz. Ayaküstü kısa muhabbetten sonra onlar yoluna, biz yolumuza koyuluyoruz.
Alpu’dan sonra yol kısalacağına uzuyor sanki. Yada iyice yorgunluk çöküyor üzerimize. Hem havanın sıcaklığı, hem gölge yerlerin olmayışı, hem de cetvelle çizilmiş gibi düz yollar bizi epey yordu. İlk bulduğumuz gölgelik alanda yığılıyoruz yere. Biri hariç; Nil sanki hiç yorulmamış gibi başımızda bekliyor. 🙂
Yatmayla bu yol bitmez arkadaşlar diyerek hazırlanıyoruz. Bu sırada bir tane trafik magandası arkadaşımızın yola çıkış tarzını beğenmeyerek ileride durup aracından iniyor, onu tek sanıyor galiba. Bunu gören bizler hemen asılıyoruz pedallara, adam bizi görünce aracına binip hemen kaçıyor. Böyle tipleri asacaksın arkadaş, başka türlü başa çıkılmaz. 🙁
Dar yolda, çoğalan trafikle birlikte iyice strese giriyoruz. Kamyon trafiği de başladı. Son 30 km bir an önce bitsin istiyoruz çünkü araçlar çok yakın geçiyor.
Biraz ilerledikten sonra bir aracın üzerimize doğru geldiğini görüyoruz. Önde ben, arkamda Nil ve onun arkasında Serdar geliyor. Hepimiz panik oluyoruz ve plakasını tabii ki alamıyoruz ama biraz önce arkadaşımıza çatacak olan araç olduğunu anlıyoruz. Adam bize kafayı taktı herhalde diyerek daha dikkatli biçimde ilerliyoruz.
Yol boyunca uzun süre market bulamamıştık. Ağapınar köyünde, dışardan hiç de markete benzemeyen yerin market olduğunu anlayıp hemen soğuk içeceklere saldırıyoruz. Hararetimizi bir süreliğine dindirdikten sonra tekrar yola devam ediyoruz.
Baya ilerledikten sonra Serdar’ı görüyoruz. Bizi uyarıyor; yolun solundan gelin vahşi köpekler var, onların yüzünden düştüm, diyor. Dikkatlice sol yönden devam edip köpeklerin tarafına bakmadan geçiyoruz. Serdar’ı da bir araba durup korumuş köpeklerden sağolsun.
Saatimiz 18.33’ü gösterdiğinde Eskişehir’e nihayet giriş yapıyoruz. Buradan merkeze daha çok yolumuz var. Arkadaşlarla buluşmak için Akın Bisiklete gideceğiz. Serdar bizi en kısa yoldan oraya ulaştıracak. 🙂
Jetlerinyanından geçerek merkeze doğru devam ediyoruz. Artık bir an önce turu bitirmek istiyoruz. Arkadan gelen arkadaşlarla telefonla irtibat kurup gittiğimiz yerin bilgisini veriyoruz. Çok geriden gelen arkadaşlarımız da olduğu için artık beklemiyoruz.
Saat 19.00’da turumuzu Akın Bisiklet önünde bitiriyoruz. Son kilometreler iyice çekilmez olmuştu, bitirdiğimiz için çok mutlu oluyoruz. Biraz soluklanıyoruz ve üzerimizi değiştirerek hep birlikte yemek için Bozdağ’a gidiyoruz.
Burada arkadaşlarla çok keyifli zaman geçiriyoruz. Bize göstermiş oldukları misafirperverlik için Eskişehirli dostlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Otogara gitmeden önce çok görmek istediğimiz Cafe del Mundo’ ya da uğrayıp arkadaşlar bizi 23.59 Muğla otobüsüne yetiştiriyorlar.
Turda bizi yalnız bırakmayan bisikletli arkadaşlara, Eskişehir’ de bizi ağırlayan başta Murat Akın ve Oktay Tiryakioğlu olmak üzere tüm arkadaşlara teşekkür ederiz. Çok keyifli dakikalar geçirdik. En kısa zamanda tekrar buluşmak dileğiyle…
Tur Verileri;
Toplam Km: 108.4 km | Toplam Sürüş Süresi: 04:58:21
Max. Hız: 55.6 km/h | Ort. Hız: 22.15 km/h
Max. Güç: 907 w | Ort. Güç: 71 w
Max. Kalp Atışı: 165 bpm | Ort. Kalp Atışı: 123 bpm
Max. Sıcaklık: 38 c° | Ort. Sıcaklık: 31 c°
Min. Eğim: % -8 | Max. Eğim: % 6
Min. Yükseklik: 776 m | Max. Yükseklik: 1320 m | Ort. Yükseklik: 841 m
Toplam Yükselme: 379 m | Yakılan Kalori: 2436 cal
Mihalıççık, Beylikova, Alpu, Eskişehir Güzergâh ve Yükselti Haritası:
Saygılarımla…