26 Nisan 2013
Merhaba Sevgili Arkadaşlar,
Katlanabilir Bisiklet Festivalimizin ikinci günü ile sizlerle birlikteyiz. Bugün rotamız düne göre çok daha güzel. Dün çevre köyleri gezmiştik, bugün ise Gökova körfezinin eşsiz güzelliğinde pedal çevireceğiz. Akbük koyuna giderken sağ yanımızı heybetli dağlar, sol yanımızı Gökova körfezinin muhteşem maviliği süsleyecek.
Bugün düne göre bir saat erken kalkıyoruz. Katılımcı arkadaşlarımız akşama dönüşe geçecekleri için günü daha erken bitirme niyetindeyiz. Sabah 8.00′ de kahvaltı masasında bütün arkadaşlarla buluşuyor ve neşeyle kahvaltımızı yapıyoruz.
Bu arada Düzce’den gelen misafirlerimiz beklenmedik bir şekilde bugün tura katılamayacaklarını bildiriyorlar.
Saat 9.00 da 20 kişi pedal başında hazır oluyoruz. Yola çıktıktan sonra manzaranın güzelliğinde sık sık duruyoruz ve fotoğraf çekiyoruz. Bu anlamda ilk fotoğraf molası 3. km’ de Çınar Koyu oluyor. Bu güzelliği çekip arkadaşlarımın toplanmasını bekliyorum.
Katlanabilir bisikletli 20 kişi Gökova körfezinde pedal çevirmenin mutluluğunu yaşıyor. Bize de o mutluluğu ölümsüzleştirmek düşüyor. 😉
Denizin kenarından pedallamaya devam ediyoruz. Bir sonraki molaya kadar herkes kendi temposunda devam ediyor.
Hava çok güzel olunca, manzaralar da bir o kadar güzel oluyor.
Mavi ile yeşilin içinde kaybolmaktan daha güzel bir şey yok. HUZUR 🙂
Turnalı köyüne ulaşıp burada mola veriyoruz. Maden suyu ve çay ısmarlıyoruz kendimize. Yaklaşık yarım saat dinleniyoruz ve arkadaşların toplanmasını bekliyoruz.
Keyifli dakikalardan sonra tekrar devam ediyoruz.
Yine bir manzara ve yine fotoğraf molası. 🙂 Manzara ile çekilmek için toplanıyoruz ama manzara arkamızda kayboluyor. 🙂
Merve ve Sadık da fotoğrafa yetişiyorlar. 🙂
Bir süre sonra hafif tırmanışlar başlıyor ve zorlanmaya başlıyoruz. Katlanabilirler dişli kombinasyonu ve lastik çapı ile çok olmasa da biraz zorluyorlar. Tabii bu kişinin kondisyonuna göre değişir. 🙂 Çıkışların ardından bizi inişler beklediği için mutluyuz. 🙂
Turnalı’ dan çıktıktan sonra herkes yine kendi temposunda devam ediyor. Akbük’ e 15 km var. Orada hep birlikte buluşacağız. Biz bir grup arkadaş olarak ortalarda pedal çeviriyoruz. Bir mola sırasında fotoğrafımız sabote ediliyor. 🙂 Aniden duruşa geçen arkadaşın arka lastik havada. 🙂
Gökova’nın muhteşem koylarında pedal çevirmeye devam.
Akbük yol ayrımına geldik, artık buradan sonra pek bir şey kalmıyor. Oktay’ın tabela hatırası…
Tabeladan sonra durmadan Akbük’e kadar geliyoruz. Ve bisikletlerimizi park eder etmez kendimizi denize atıyoruz. 🙂 25 km kadar yol geldik ve havanın etkisiyle epey terledik. Deniz ilaç gibi geliyor bize… 🙂
Bir Katlagel klasiği olan park sistemi çok ilgi çekiyor. Her durduğumuz yerde bisikletlerimizi standart ve nizami şekilde park ediyoruz. Böyle hem güzel görünüyor, hem dikkat çekiyor.
Bugünün en güzel sürprizi bu minik köpek oluyor. O kadar şirin, tatlı, yumoş birşey ki… Bunu ben bile söylüyorsam inanın yani; pek köpek sever sayılmam da 🙂
Sadece dizlerine kadar denize girenler bile tüm yorgunluğu atıyorlar.
İstanbul’dan Gökhan da sahilde gezinenlerden. 🙂
İsmail ve Oktay deniz sefası yapıyorlar. 🙂
Uğur kardeşimiz tüm cesareti ile kendini körfezin soğuk sularına bırakıyor.
Hemen ardından İsmail düşüyor suya. 🙂
Herkes ne kadar da mutlu, işte asıl aradığımız manzara bu. Gülmek ve daima gülmek. En çok ihtiyacımız olan şey bu…
Öğle yemeklerimizi yedik artık yavaş yavaş hazırlanıyoruz. Birazdan dönüşe geçeceğiz. Turumuzun sonuna yaklaşırken biraz da hüzün başlıyor…
Gökhan, Oktay ve Uğur’dan bir kare…
Akbük’ün berrak ve tertemiz denizinden bir kare…
Birazdan çıkacağımız rampa karşımızda uzanıyor boylu boyunca. 🙂 Onun için biraz enerji toplayıp yola çıkıyoruz.
Saat 14.00’de Akbük’ten ayrılıyoruz ve pedallar dönmeye başlıyor. Yine herkes kendi temposunda devam edecek. Birkaç buluşma noktasında toplanacağız, ardından tekrar devam edeceğiz yolumuza. Veee yola çıkar çıkmaz tırmanış başlar. Kendini zorlamak istemeyen arkadaşlar bisikletleri ellerine alıp çıkıyorlar. En doğrusu da bu, henüz ısınmayan bacaklar ile burayı zorlamak pek doğru olmaz.
Fatih buddy’nin keyfi yerinde, döne döne çıkıyor rampayı. 🙂
Kaya Abimde bir süre sonra pedal çevirmeye başlıyor. Toplasan bir km bile yok ama çok sert olduğu için gereğinden fazla yoruyor.
Buradan sonra geldiğimiz yoldan pedallamaya devam ediyoruz. Manzaralar aynı olduğu için fotoğraf çekmiyorum. Arada durup arkadaşları bekliyorum, sonra tekrar pedal çevirmeye devam ediyorum.
Turnalı’ da tekrar hep birlikte buluşuyoruz. Sonra kamp alanında buluşmak üzere pedal çeviriyoruz.
Saat 17 gibi kampa ulaşıyoruz. Çadırlarımızı toplayıp yavaştan hazırlanmaya başlıyoruz. Bu arada bugün Kaya Abimizin doğum günüymüş, kamp alanında hep birlikte kutluyoruz. İyi ki doğdun, iyi ki aramızdasın abicim. 🙂
Bir süre vakit geçirdikten sonra, arkadaşlarımızın otobüs saatinde buluşmak üzere ayrılıyoruz. Saat 21.00’de hemen hemen bütün arkadaşlarımız gitmiş oluyor. Bir sonraki festivalde buluşmak üzere sözleştik, birbirinden güzel iki günün hatıraları ile vedalaştık. Tüm gelen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
2.Gün Güzergâh Haritamız:
Sevgilerimle…
kaç km yol gittiniz acaba
50 km gittik…
katlanabilir bisikletlere bakarken, organizasyonunuzu gördüm. herşeyi inelemey çalıştım, sanki ben de o anlarıyaşadım, ilerleyen senelerde Ankaradan katılmayı ümit ederek, katılan ve ekip olan tüm arkadaşaları tebrik ediyorum. (2 teker bir sevdadır)