Merhaba Pedalla Dostları,
Türkiye’de ilk defa gerçekleştirdiğimiz Katlanabilir Bisiklet Festivalinin muhteşem geçen iki gününü sizlerle paylaşacağım. Ülkemizde onlarca bisiklet festivali, buluşması ve gezileri varken bu festival diğerlerinden daha farklıydı. Sadece katlanabilir bisiklet kullanıcıları Akyaka’da buluştu ve iki gün boyunca bölgenin güzelliklerini keşfetti.
26 Nisan 2013
26 Nisan Cuma günü festivalimizin buluşma gününde İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den ve Düzce’den arkadaşlarımız Akyaka’ya bir bir gelmeye başladılar. Dolu dolu geçecek olan iki gün için sabırsızlanıyorduk. Gelenlerin bazıları kamp alanında çadırlarını kurarken, bazıları otelde kalmayı tercih ettiler.
Akyaka Belediyesinin ikramı olan akşam yemeğimizi yedikten sonra Cycle Bar’da buluşup hasret giderdik ve yeni arkadaşlarımızla tanıştık. Keyifli geçenbir akşamın ardından uyumak için kampa ve otellere dağıldık. Yarın güzel bir gün bizi bekliyor, heyecanlıyız. 🙂
27 Nisan 2013
Sabaha karşı üşüyorum.Daha çok erken ama ben tekrar uyuyamıyorum.Saat 8 de alarmın çalmasıyla fırlıyorum. Demekki biraz daha dalıvermişim 🙂 Kamp alanında da yavaştan hareketlenme başlıyor. Çadırdan çıktığımda hava daha sıcak geldiğinden, henüz kalkmayan arkadaşlarıma hava çok güzel, çıkın çadırlardan diyerek uyandırmaya çalışıyorum. 🙂
Ben bu turda Dahon Jack kullanıyorum. 26″ katlanabilir ve kullanması çok keyifli bir bisiklet. 🙂 İlerleyen saatlerde bunu çok daha iyi anlayacağım tabii…
Hazırlanan arkadaşlarımı beklerken fotoğraf makinem elimde bisikletlerin fotoğrafını çekiyorum. Bir oradan, bir buradan çeşitli açılardan birkaç kare çıkıyor ortaya.
Katlanabilir bisiklette dünyanın sayılı markalarının yanında Türk markalarının bisikletlerini de görmek çok güzel. Dahon, Tern, Salcano, Strida, Swissbike ve Kron festivalimizdeki bisiklet markaları.
Bir kaç arkadaşımız bu sabah aramıza katılacağı için kahvaltımızı saat 9.00’da yapacağız. 8.30 gibi kamp alanından ayrılıp kahvaltı yerine gidiyoruz. Otelden gelenler ile hep birlikte burada buluşuyoruz.
Son anda gelenler ile kahvaltı masasında sayımız 22 kişi oluyor. Sadece katlanabilir bisiklet kullanıcısı 22 arkadaşla pedal çevirmek gerçekten çok heyecanlı. Aylar öncesinden hayalini kurduğumuz ve bu zamana kadar emek harcadığımız festivali gerçekleştiriyor olmak ise ayrı bir mutluluk.
Kahvaltı masasında tüm katılımcı arkadaşlarımız mutlu ve en az benim kadar heyecanlılar.
Sevgili arkadaşlarımızdan birkaç kare çekiyorum…
Kahvaltımızı bitirip saat 10.00’da harekete geçiyoruz ve Katlagel festivalimizi başlatmış oluyoruz. Bugün rotamız Akyaka’nın doğusu. Önce Gökova’ ya ardından köy yollarından Karabörtlen’ e kadar gideceğiz. Karabörtlen’ de öğle yemeğimizi yedikten sonra yine köy yollarında ama farklı bir rotadan geri döneceğiz. Toplam 52 km pedal çevirmiş olacağız.
Akyaka’dan çıkmadan önce otele uğruyoruz ve birkaç arkadaşın eşyalarını bırakıp kısa bir ihtiyaç molasından sonra tekrar yola devam ediyoruz.
Dahon Jack ve diğer bisikletçileri aynı karede çekme çabalarım… 🙂
İstanbul’dan gelen arkadaşımız Uğur…
Her fırsatta toplu olarak fotoğraf çekiliyoruz. Otelin önünde…
Buz gibi akan Kadın Azmağının yanından geçerek Gökova’ya doğru ilerliyoruz.
Gökova’ ya girmiyoruz, kavşakta bekleyip arkadaşları yönlendiriyorum. Bu sırada bol bol fotoğraf çekiyorum.
Festival destekçimiz Aslı Bisiklet’ten Oktay önümden geçip gidiyor. 🙂
Ahmet Abi, Tan ve Serda da pedal çevirmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Trafikten uzak rotamızda hepimiz çok mutluyuz. Köylerin tertemiz havasını ciğerlerimize dolduruyoruz.
Düzce’den Türkan Hanım, ve Nizamettin başkanım da köprüyü geçenlerden. 🙂
İstanbul’dan Özkal hocam 16″ Strida’sı ile bizlerle birlikte pedal çeviriyor.
Yeşilova’ya doğru rahatlıkla gidiyoruz. Hafif ve hissedilmeyecek çıkışlar gerçekleştiriyoruz. Muhabbet ede ede ilerliyoruz.
Bisikletliler Derneğinden Ercan Tuzcular da aramızda ve 20″ Dahon’ u ile pedal çeviriyor. Bu ufak ve çok işlevli bisikletleri tanıtmak adına yapmış olduğumuz festivalimiz sorunsuz devam ediyor. Kullanması keyifli olan ve bakıldığında komik görünen bu bisikletler gerçekten çok kullanışlı. 🙂
Her zaman anlattığım gibi, en güzel örneği otobüse bineceğinizde görebiliyorsunuz. Büyük bisikletler ile otobüsün yanına yaklaştığınızda sinirli bakışlar ile karşılaşıyorsunuz ve sürekli zorluk çıkartılıyor. Bu durum katlanabilir bisiklet için çok farklı. Önce ne olduğunu anlamadan bakıyorlar ve bisikleti katlayınca o meraklı suratların yerini gülen bir yüz alıyor. 🙂 Muhabbet ortamı da oluşuyor ve bagajınızı teslim ettikten sonra koltuğunuza huzurla oturuyorsunuz. 🙂
Proje destekçimiz Aslı Bisiklet’ten Oktay bey ile bir süre muhabbet ederek yol alıyoruz. Desteklerinin yanı sıra bu organizasyonda aramızda bulunduğu için ayrıca teşekkür ederiz. Aslı Bisiklet olarak projemize bir adet Tern marka bisiklet hediye edilmiştir. Bu bisiklet test bisikleti olup, satın almakta tereddüt eden bisikletçilere bir süreliğine verilecektir.
Bir diğer katılımcımız ise Ankara’dan Kaya Abimiz. Tamamen uzun yol için tasarladığı Dahon’ u ona çok yakışıyor 🙂 Önümüzdeki haftalarda oğlu ile birlikte İstanbul’dan Çanakkale’ye kadar güzel bir yolculuğa çıkacak. Onun için bu turumuz kısa bir antrenman oluyor. 🙂 Yeni yolculuğunda şimdiden başarılar diliyoruz.
Grubu toplamak için çeşme başında durup su takviyesi yaparak dinleniyoruz.
Ekip tamamlandıktan sonra tekrar yola devam ediyoruz. Arayı fazla açmak istemiyoruz. Artçımız, çoğu turların görev adamı yine İso. Emekleri için ona da binlerce teşekkür ediyoruz. 😉
O da ne? Aramızda bir tane normal bisiklet görünüyor. Ümit Abi tesadüfen bize rastlıyor ve bu kadar katlanabilir bisikleti görünce şaşırıyor. Pedal üstü muhabbetten sonra izin isteyerek aramızdan ayrılıyor.
Yeşilova köyünü geçtik ve Elmalı köyüne doğru pedal çeviriyoruz. Buralarda yol manzaraları çok güzel. Hava epey sıcak ama ağaçların oluşturduğu gölgelerden gidiyoruz.
Ankara’dan Merve de bizler kadar mutlu görünüyor. 🙂 Hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz.. 🙂
Portakallık köyüne kadar durmadan geliyoruz. Burada muhtarlık bahçesinde bulunan kahvede çay molasına duruyoruz. Bundan sonra bütün molalarda bisikletlerimizi güzel bir sırayla diziyoruz. Hepsi katlanabilir olunca ortaya çıkan manzara da çok güzel oluyor doğrusu 🙂
Son gelen arkadaşları da bekleyip çaylarımızı ve maden sularımızı yudumlamaya başlıyoruz.
Bu mola herkese çok iyi geliyor doğrusu. Sıcaktan bunalmıştık. Herkes biraz keyif yapıyor.
Tan’a Salcano’sunun 16 jantı büyük gelmiş olacak ki daha küçük jant arayışı içinde. 🙂 🙂
İstanbul’dan Oktay ve Uğur katlanırların yanında objektife takılanlardan…
Hareket etmeden önce yine toplu bir fotoğraf peşindeyiz. Herkes bisikletinin başına geçiyor ve hep birlikte gülüyoruz. 🙂 Aramızda bir kişi eksik, İzmir’den Ahmet Ağabey nerelerde acaba. 🙂
Portakallık’ tan sonra Karabörtlen’ e kadar durmadan geliyoruz. Burası öğle yemeği noktamız. Karnımız da yavaştan acıktı sayılır. Burada bir saat kadar molamız var. Dinlenip karnımızı doyuracağız. Ayrıca öğle sıcağı da geçmiş olur…
Yemek menümüz çok ahım şahım değil ama yinede karnımızı doyurmaya yetiyor. Bu noktada özel bir teşekkürü söylememde sakınca yoktur umarım. Öğle yemeklerimizi Akyaka’ dan buraya kadar bizlere ulaştıran annem ve babama çok teşekkür ederim. 🙂 Organizasyonun görünmeyen yüzleri ve emekçileri onlar. 🙂
Hadi hepimize afiyet şeker olsun arkadaşlar…
Bizler yemekten sonra dinlenirken bisikletlerimiz peronlarında yine nizami sırasında beklemedeler… 🙂
Proje destekçimiz Tern’ i hatırlatmak gerekir. 🙂 Ben de test ettim bu bisikleti ve çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Her test eden arkadaşımız da aynı memnuniyeti duydular.
Yemek molasının ardından tekrar harekete geçiyoruz. Geldiğimiz kadar daha yolumuz kaldı. Geçtiğimiz yolların tadını çıkartarak Çörüş köyü üzerinden dönüşe geçiyoruz. Akyaka’ ya erken ulaşırsak denize girebiliriz. 🙂
Sıcak epey etkilemeye başladı hepimizi. O nedenle gölgelik bulduğumuz yerlerde kısa molalar veriyoruz.
Oktay, katlanabilirden sonra traktör başında görülüyor. 🙂
Gelincik tarlası önünde arkadaşlarımızın fotoğrafını çekiyorum. Çekmeye değer manzaralar dışında pek durmuyoruz çünkü sıcak etkiliyor.
Gelincikler…
Kırmızı gelincikler arasında yol arkadaşımız Nil’ den bir kare…
Yol kavşağında arkadaşlarımızın toplanmasını beklerken gülen yüzü ile Serda geliyor. 🙂
Ankara’dan Sadık ve Merve pek yorulmasalar da beklerken dinlenenlerden.:)
Herkesin keyfi yerinde ama bir an önce devam etmek istiyor gibiler. 🙂 Sıcak bastırdı iyice.
Bekleme anında Tan ve Yusuf…
Bütün ekip tamamlandıktan sonra tekrar kaldığımız yerden devam ediyoruz. Esentepe köyüne kadar köy yollarından geliyoruz ve buradan sonra anayola çıkıyoruz. 3-4 km kadar burada devam ediyoruz.
Çıtlık köyünde tekrar toplanıyoruz. Trafikte pedallamak istemediğimizden biraz daha gittikten sonra Şirinköy yoluna dönüyoruz.
Tekrar köy yollarındayız ve Akçapınar’a doğru ilerliyoruz. Buralarda pedal çevirmek çok daha keyifli oluyor.
Fatih Muslu ile bu projenin temellerini aylar önce Akbük’ te atmıştık. Şu an hep birlikte pedal çevirmekten çok mutluyuz.
Giderek hedefe yaklaşıyoruz. Bazı arkadaşlarımız biraz yorulmuş olabilirler. Ama manzaraların güzelliği yorgunluğu alıyordur umarım. 🙂
Gökova’nın meşhur ağaçlı yolunda durup fotoğraf çekilmeden gidemezdik ama değil mi? 🙂 Hadi arkadaşlar sıralanın ve sabırlı olun. 🙂 Sıra ile telefonunu ve fotoğraf makinesini verenlerin makineleri ile çekiliyoruz.
Burada bende kadraja girmek istiyorum ama maalesef başarılı olamıyorum ve bu şekilde değişik bir fotoğraf çıkıyor karşımıza. 🙂
Günün son fotoğrafını ise yine okaliptus ağaçları arasında 4 Pedalla forması arkadaş ile çekiliyoruz. İsmail, Gökhan, Nil ve ben mavi mavi yeşilliklerin arasında sırıtıyoruz. 🙂
Buradan sonra kamp alanımıza ulaşıyoruz. Otelde kalan arkadaşlarımızı yemekte buluşmak üzere otele bırakıyoruz. Günün son kilometrelerinde epey yorulmuşuz. Ama gerçekten değiyor. Kamp alanına ulaştıktan sonra akşam yemeği saatine kadar serbest takılıyoruz. Bir kaç arkadaş denize gidiyor, bizler kamp alanında dinleniyoruz…
1.Gün Güzergâh Haritamız:
Akşam yemeği için saat 19.00’da toplanıp hep birlikte karnımızı doyuruyoruz. Yemek faslından sonra yine soluğu Cycle Bar’ da alıyoruz ve ilk ücretsiz içeceklerimizin ardından muhabbete dalıyoruz. Keyifli dakikaların ardından günü noktalıyoruz.
Sevgilerimle…
Selam Serkan,
İki gunluk katlanitlarla yaptiginiz festival hikayenizi zevkle okudum. Aranizda olmak isterdim. Bir dahaki sefere diyorum artik. En kisa zamanda gorusmek uzere…
Sevgiler,
Altug
Bende birdahaki turlarınızda aranıza katılmak isterim bende katlanabilir bir bisiklet alıp İstanbul’umu her fırsatta turlama planındayım :)))
Süpersiniz 🙂 Aranızda olmak dileğiyle… (İrtibat mail iniz varsa bir sonraki etkinlik ne zaman? :)))
oguzhansaraclar@hotmail.com
ola güzeller hepinizin ayağına eline sağlık hayallerimi gerçekleştirmişsiniz çok yaşayın Bodrum’dan sevgiler.
bende de katlanabilir çok şık bir bisiklet var ama yanlız gezilmiyor istanbul bir süre sonra sıkılıyorum.istanbulda da turlar düzenlerseniz ne iyi olur.
değerli arkadaşlar katlanır bisiklet konusunda maliyeti en düşük fakat kullanış açısından ödereceğiniz bisiklet varmıdır?Öneri ve teneyimlerinizi rica ediyorum. Sayg.
Sn. Önder Demir; 3 hafta önce İstanbul Sirkeci’den Bianchi Folding Bike aldım; nakit ödeyerek fiyatını 600 TL’ye indirdim; çok memnunum; her fırsatta kullanıyorum. Size de tavsiye ederim; ben memnun kaldım…
Paylaşımda bulunan arkadaşlarımıza da çok teşekkür ederim…
Merhabalar.
Çok geç te olsa keyifli tur yazınıza ulaştım.
Dahon d7 kullanıyorum ve çok memnunum.3 adet bisikletim var ama katlanır farklı bir deneyim ve keyif.
Bir sonraki turunuzda ben de aranızda olmaktan son derece memnun olurum.
Bilgilendirme yapmanız dileğiyle.
Kazasız sağlıklı günlere…
Saygılarımla.
Metin ALTINEL-Makina Muh.
IZMIR