18 Kasım 2008
18 Kasım sabahı Ankara otogarına Mersin’den sadakat turumuza katılacak olan Feyyaz’ı almaya gidiyorum. Çok beklemiyorum ve Feyyaz otobüsten iniyor. Bisikletini toplar toplamaz yola çıkmak istiyoruz. Hava yağışlı ama moraller bir nebze olsun iyi. Feyyaz ile ilk uzun soluklu turumuz oluyor. Amacımız ise hepsinden önemli. Osmaniye Kastabala Vadisine yapılacak olan çimento fabrikasını protesto ediyoruz. Oraya yapılacak olan fabrika bölgedeki bütün doğal hayatı olumsuz etkileyecek. Hemen yanı başında bulunan Kırmıtlı Kuş Cenneti de buna dâhil. Bütün bu olanlara tabi ki biz doğa bisikletçileri olarak göz yumamazdık. Bu nedenle Kasım ayında düştük yollara.
Ankara’dan çıkarken yağmura karşı bütün önlemlerimizi aldık. Yol boyunca hem terliyor hem üşüyoruz. Havanın olumsuz olması bizi epey zorluyor. Gölbaşı’na ulaşıyoruz ve kahvaltı yapmak için bir börekçiye giriyoruz. Böreklerimizi yerken hemen yanımızdaki ısıtıcı ile üstümüzü kurutmaya çalışıyoruz.
2007 yılında Pedalla Türkiye projemde burada yine bir sabah kahvaltı yapmıştım. İşletmeci abi neredeyse iki yılın ardından beni hemen tanıyor.
Yağmur azaldı, hatta durdu gibi. Ama her an ne olacağını bizde bilmiyoruz. Kahvaltımızın ardından yolumuza devam ediyoruz. Güzergâhımız Bala üzerinden Kırşehir’e doğru gitmek. Ama ilerlediğimiz yolda ne hikmetse Bala kavşağını gösteren tabelayı göremiyoruz. Geçmiş olmalıyız diyorum ve bir petrole girerek yolu soruyorum. Aynen öyle oluyor. 1 km geçmişiz. Bugün soran ellinci kişisin diyince gülüyorum. Meğersem yolu şaşırıp gelen çok varmış ki haklılar. Yol yapım çalışması dolayısı ile tabelayı sökmüşler ve hiçbir bilgilendirme koymamışlar. Velhasıl geriye dönüyoruz ve kavşaktan içeri giriyoruz. Kamyon trafiği bol olan yolda dikkatlice ilerliyoruz. Bazen durup fotoğraf çekiyoruz.
Yolda mutlu bir şekilde ilerlerken çok geçmeden yağmur tekrar başlıyor. Bu defa ilerlemekte zorlanıyoruz. Hem rampa çıkıyor, hem ıslanıyoruz.
Bir çeşme başında dinlenme molası veriyoruz. Aynı zamanda bol bol fotoğraf çekiyoruz.
Dinlenmenin ardından yola devam. Bala’ya 9 km yolumuz kaldı ama son 9 km çok zor geçiyor.
Bala’ya varana kadar çok zorlanıyoruz. Öğle yemeğini yemek için merkezde bir lokantaya giriyoruz. Kısa bir pazarlıktan sonra yemeklerimizi yiyoruz. Yemek sırasında hemen bir plan yapıyoruz. Dışarıda yağmur devam ediyor. Burada kalabileceğimiz bir yerin olup olmadığını araştırıyoruz ama sadece bir öğretmenevi olduğunu öğreniyoruz. Gidip buluyoruz ama kimseler yok. Biraz bekliyoruz ve içeriden birisi çıkıyor. Yer olmadığını ama kalacak başka bir yerde olmadığını söylüyor. Orada kalan diğer arkadaşların gelmesini ve onlarla birlikte bir şeyler yapabileceğini söylüyor. Beklemeye koyuluyoruz. Arkadaşların hepsi geldikten sonra lokaldeki koltuklarda kalacağımızı söylüyorlar. Bizde kabul ediyoruz ve hep birlikte akşam yemeği yiyoruz.
Misafirperverlikleri için teşekkür ediyoruz ve sabah erken kalkıp yola devam edeceğimiz için bilgi veriyoruz. Turumuzun birinci günü bol sulu olarak Bala’da sona eriyor. Yarın ola hayır ola…
Gün Toplam: 70.43 Km | Ort.Hız:14.5 | Max.Hız:47.5 | Bisiklet Kullanımı: 04:49:48
1.Gün Harita ve Yükselti Tablosu; Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız.
Sevgi ve Saygılarımla…
Turun 2. günü için tıklayınız…
Bisiklet Gönül Birliği olarak Kesikköprü kampı için Aynı yoldan Temmuz ayında geçtik.Yokuşlar aynı .Sizi zorlayan yağmurun yerinde sıcak vardı.Bisikletle yollarda olmak çok güzel.Sağlıkla güzellikle.Herşey gönlünüzce olsun.