06 Ekim 2010
Gece geç uyumuş olduğumuz, yani uyuyamadığımız için sabahta bir o kadar kalkıyoruz. 🙂 Kalkıp çadır toplama işini bir kenara bırakıp çevreyi fotoğraflamaya başlıyorum. Bugün rotamız uzun olduğu için birde erken yola çıkacağız. Dar zamanda çok fotoğraf çekme niyetindeyim. 🙂
Gece kendini iyi hissetmeyen Enes, sabah kalkar kalmak şezlonga atmış kendini. Aynı şekilde Elena’da yanında. 🙂
Gün henüz doğuyor, biz çadır toplama işini çoktan bitirdik. Çadırını toplamamışları izliyoruz. 🙂
Güneş birazdan dağın yamacında bizleri ısıtacak. Manzara süper…
Sevgili görev adamı, kardeşim, dostum İsmail. 🙂 Namı diğer İSO. 🙂
Bu da Ankara’da bir diğer dostumuz Emre. 🙂
İstanbul’dan sevgili arkadaşım Berivan, Ören sabahında dolaşıyor…
Güneş üzerimize doğdu ama hala çadırını toplamayanlar var. 🙂 Güya erkenden yolda olacaktık. 🙂 Kahvaltının gelmesini bekliyoruz.
bir süre sonra kahvaltı geliyor ve karnımızı doyuruyoruz. Benim pek iştahım gelmiyor. Doymayan arkadaşlar ise hemen yanımızda bulunan kafeden gözleme yaptırıyor.
Kevser’den sabah sporu görüntüleri 🙂
🙂 Ve karşınızda ben. Fotoğraf çeken ben olunca kendime hiç sıra gelmiyor. 🙂 Sağolsun Kevser alıyor makineyi ve çekiyor beni birkaç poz. 🙂
Plajın sessizliği ve sakinliği muhteşem bişey. 🙂
Makine tekrar el değiştiriyor ve bu defa Kevser’i ben çekiyorum. Özgürlük bu olsa gerek 🙂
Bu defa karşınızda sevgili İlker. 🙂
Fotoğraf çekiminin hemen ardından yola çıkmaya hazırız. Emniyet ekibini bekliyoruz ve gelir gelmez koyuluyoruz yola. Geçtiğimiz yıllardan farklı bir rota ile çıkış yapıyoruz Ören’den. Sonrasında yine termik santralinin yanında deniz manzaralı yolumuzda pedal çeviriyoruz.
Cyclingtr ailesinin Su istasyon aracıda her an yanımızda. 🙂
Çökertme’ye doğru hızla yol alıyoruz.
Çökertme’ye ulaşmak için küçük bir rampa tırmanıyoruz. Ardından ise Çökertme’ye güzel bir inişle varıyoruz.
Buradan sonra Çökertme’nin tam içine girmeden yolumuz Mazıköy’e dönüyor. Kavşakta toplanıyoruz ve 9 km’lik Mazı rampası başlayacağı için ekibin toplanmasını bekliyoruz. Ekip toplandıktan sonra pedal sesleri doğaya savruluyor…
Mazı Rampası yer yer o kadar dik ki, çıkmak zorluyor bizleri. 🙂 Fotoğrafta gördüğünüz mavi noktalar arkadaşlarımız.
İlker mazı rampasını çıkıyor. Nasılda keyifli ama. 🙂
Yükseldikçe deniz manzarası daha da güzel bir görünüme sahip oluyor. Gelde pedallama. 🙂
GPA dostları pedal başında. 🙂 Herşey yolunda ve keyifli…
Bas pedala bas pedala.. 🙂
9 km sonunda Mazıköy’e ulaşıyoruz. Hemen markete girip soğuk içeceklere saldırıyorum. Ne içtiğimin önemi yok, buz gibi soğuk olması yeterli. 🙂 Sonra ise gelenleri bekliyoruz…
Masanın üstüne dikkat. 🙂 Bol bol soğuk içecek şisesi. 🙂 Yanıyoruz…
Süs Kabakları dikkat çekiçi…
Mumcular’da yemek molası. Feyyaz ve İlker ekmek arası kavurmayı yerken.
Hava çok güzel, molayı bu yılda merkezde ki parkta veriyoruz.
Zerrin, Elana ve Enes’te karnını doyurma çabasında. 🙂
Parkın havuzu…
Mumcular’da öğle yemeği ikramında bulunan Belediye Başkanı ile hatıra fotoğrafı çekiliyoruz.
Mumcular’da ki yemek molamızın ardından tekrar yoldayız. Çamlık Köyüne çam ağaçları arasında gidiyoruz.
Serkankam bulmuş büyük boy çikolatayı rampalar vız geliyor ona. 🙂 Kevser, ben ve Serkan muhabbet ederken bir ara duraklıyoruz. Tam kalkarken Kevser SPD’lerin azizliğine uğruyor ve düşüyor. Buradan sonra devam edemiyor ve araç ile Bodrum girişine kadar gelecek. Bizde Serkankam ile asılıyor pedallara. 🙂
Çamlık Köyü bir solukta ulaşıyoruz. Yine soğuk birşeyler içmek için markete giriyoruz. Tercihim sodadan yana. 🙂 Gelen arkadaşlar…
Moladayız hala, ekibin toplanmasını bekliyoruz. Son kişi gelene kadar bekliyoruz.
Arkadaşlarımız Zıp Zıp Kafede otururlarken bende yine çevrede fotoğraf peşindeyim. Pek sevmesem de bu yaratıkları çekiyorum birkaç kare.
İlker poz veriyor objektifime. 🙂
Şimdi ise karşınızda Mesut 🙂
Buradan sonra makineyi arabada olduğu için Kevser’e veriyorum. Yolda arkadaşların fotoğrafını çekmesi için. Bende rahat rahat pedal çeviriyorum. Hareket saati geldi, ama önce dostlarla fotoğraf…
Buradan Bodrum’a kadar fotoğraflar Kevser’e aittir. 🙂 Güzel yol fotoğrafları için çok teşekkürler yoldaşım…
Sevgili abimiz Yeşil Bisikletin sahibi Gürsel Akay…
Fotoğrafçı kardeşimiz İlker Şahin. 🙂
GPA-4 Muğla katılımcılarından Serap…
Sevgili dostum Feyyaz Alaçam…
Kevser’in kendini çekme çabası olsa gerek 🙂
Bu defa ise dinlenen Serap. 🙂
Senem Gökçe yine gülüyor. 🙂
Taş Ocağında durup fotoğraflar çekmişler, tabi biz bu arada Serkankam ile pedallıyoruz.
Buradan sonra Kızılyaka Köyüne varıyoruz. Durmadan yolumuza devam ediyoruz ve Bodrum-İzmir yoluna çıkıyoruz. Burada tüm GPA-4 katılımcılarının toplanmasını bekliyoruz. Bodrum’a toplu olarak giriş yapmamız gerekir. Ben buradan sonra kamp alanına kadar fotoğraf çekmiyorum tabi. 🙂
Tüm arkadaşlar toplandıktan sonra Bodrum içinde pedal çeviriyoruz. Düzenli bir sıra ile kamp alanına kadar gidiyoruz. Hava kararmak üzere ve çadırlar kuruluyor. Ben ise bütün eşyalarımı toplayıp Seda Bisiklet’e teslim etme derdindeyim. Bu gece İzmir’e gidip, Erzincan’a döneceğim. İznim buraya kadar olduğu için üzülüyorum.
Kamp alanından bir fotoğraf alıyorum. Yatamayacağım çadırdan. 🙂
Yemek sırasında Seda Bisiket’e ve Cyclingtr’ye destekleri için teşekkür plaketi takdim ediliyor.
Sonrasında ise bize yıllardır desteğini esirgemeyen Kutay Otomotiv Organizasyon Komitesine çiçek veriyor.
Vee görev adamı İSO’ya vermiş olduğu emek için alkış…
Son olarak ise İzmir’den Olcay’a teşekkür alkışı..
Yemek ve teşekkür merasimi sonrası İlker ile gece fotoğrafçılığı üzerine çalışmalar yapıyor. Buyrun sizlere iki kare. 🙂
Fotoğraf çekimleri sonrasında Murat Gülersoy’u dinlemek için kafeye gidiyoruz. Burada Kevser, Funda ve İlker’den hoş bir kare…
Murat Gülersoy’un güzel yorumlarının ardından sahneye Senem çıkıyor. O muhteşem sesi ile bize şarkılar söylüyor…
Saat epey geç oldu. Uyumak için çadırına giden arkadaşlarım ile son kez vedalaşıyorum. Gece 3:30’da otobüse binip bu güzelliklerden ayrılacağım. 🙁 Serkankam, Kevser ve İlker ile ayrılık fotosu.
Gece uzun. 🙂 Eğlenceye devam. Berivan, ben ve Olcay abi ile hazırol halayı çekiyoruz. 🙂
Bu ne içten sarılmadır. 🙂 Seni seviyorum Abicim…
Bu defa ise Dostluk Halayı. 🙂
Berivan ile yapmaya çalıştığımız bir oyun. Yüzler kapalı, ben güler Berivan somurtur, son olarak ise Berivan güler ben somurtur. 🙂 Koptuk gülmekten tabi, orası ayrı…
Sevgili Hakan Abimiz ve Can Abimiz…
Günün ve turun son fotoğrafı ise benden olsun. 🙂 Ayrılık konuşması için çıkıyorum piste. Üzüntülüyüm ama bu güzel yüreklerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Kısa ve öz konuştuktan sonra, son ayrılığın hediyesi olarak bir türkü söylüyorum tüm dostlarıma. 🙂
Hepinizi çok seviyorum dostlarım, abilerim, kardeşlerim, yoldaşlarım, pedal dostlarım…
Gece 3:30’da Bodrum’dan ayrılıyorum…
Tüm emeği geçenlere sonsuz teşekkürler… Sevgi ve Saygılarımla…
öglen uykusundan uyandıktan sonra,elde çayla bu günü hatırlamak pek şahane oldu..
eline saglık:)
Ya kardeşim,fotolar güzel,havalar güzel,keyifler güzel…herşey güzel ama şu türkü olayı ne…biz yok mu? teşekürler paylaşım için…
Sevgili Serkan arkadaşlığın, dostluğun, yoldaşlığın ve yardımına ihtiyaç duyduğumuz her anımızda uzattığın elin için çok teşekkürler.
Sevgiler.
vay be bu senede güzel bir tur olmuş. orda olmak yine çok güzel olurdu. askerlik işte. son 100 gün. bekle beni yollar. pedal dostlarına sevgilerimle…