11 Ekim 2013
Merhaba Sevgili Arkadaşlar,
Bu defa farklı bir coğrafyada pedal çeviriyoruz. “Çoruh Vadisinde Bisikletli Yaşam Çalıştayı” için Erzurum’ un Uzundere ilçesinde toplanacağız. Ben de Erzurum’ dan Uzundere’ ye bisikletle gitmeye karar veriyorum. Bir gün öncesi Muğla’ dan Erzincan’ a geliyorum. 11 Ekim sabahı da otobüsle Erzurum’ a gidip oradan Uzundere’ ye kadar pedal çevireceğim. Bu turda bana Erzincan’dan arkadaşım Ahmet eşlik edecek.
Erzincan’ dan Erzurum’ a gideceğimiz otobüsün geç gelmesiyle 10.30’da Erzurum Otogarından başlamamız gereken tur 11.15’e sarkıyor. Benim için zamanın pek önemi yok ama Ahmet aynı günün akşamı Erzincan’ a geri dönecek. O nedenle kaybettiğimiz zamanı daha hızlı pedal çevirerek telafi etmeye çalışacağız 🙂
Bu tur için katlanabilir bisikletimi getirdim. Fotoğraftan da görüleceği gibi otobüs ve uçaklardaki taşıma kolaylığı kesinlikle tartışılmaz. 🙂
Saat tam 11.15′ de Erzurum Otogarı önünde hatıra fotoğrafını çekerek pedallamaya başlıyoruz.
Erzurum’ un yeni otogarı çevre yolu üzerine inşa edildiği için Erzurum’ u uzaktan izleyerek devam ediyoruz. Ağrı yönünde biraz pedalladıktan sonra gidonumuzu Artvin’e doğru çevireceğiz. Ama Artvin kavşağına kadar karşımızdan esen rüzgar bizi epey zorluyor. Ahmet yol bisikletiyle bense katlanırımla yollardayız. 😉
Ahmet’ le çok güzel geyik yaparaktan ilerliyoruz. Yağışlardan dolayı oluşan küçük su birikintilerinden yanından geçerken ”meğersem burası Erzurum Gölü’ ymüş” esprisi bizi baya kahkahalara boğuyor. 😛
Rüzgara karşı zorlandıktan sonra Artvin kavşağında yönümüz kuzeye dönüyor. Burada da rüzgar var ama biraz öncekine göre daha sakin. Kavşakta bulunan petrol istasyonundan su ve gıda maddesi takviyesi yapıyoruz. Erzurum çıkışına geldiğimizde saat 11.48’i gösteriyor.
Bugün ilk olarak Tortum ilçesine ulaşacağız, oraya daha 46km varmış. Yolumuz nispeten düz olmasına karşın 2090 metredeki Güzelyayla Geçidi bizi biraz yorabilir.
Olduğumuz yerden şöyle geriye dönüp baktığımızda Erzurum’u ve Palandöken dağlarını görebiliyoruz. Pastel boya ile boyanmış gibi olan manzarayı seyredip tekrar yolumuza devam ediyoruz.
Kısa molalar vererek ilerlerken yanımızdan korna çalarak bir araç geçip hemen önümüzde duruyor. Aracın içinden İzmir’den Olcay Ormankıran ve Muğla’dan Adnan Çangır hoca çıkıyor. 🙂 Onlar da çalıştay için Uzundere’ye gidiyorlar. Ayaküstü sohbetten sonra Uzundere’ de buluşmak üzere ayrılıyoruz.
Düz yolda yüksek tempoda pedal çeviriyoruz. Hedefimize hızla yaklaşıyoruz. 🙂
Tortum 32 Km…
Bir süre daha düz gittikten sonra Tortum’a 22 km kala hafiften tırmanış başlıyor. Artık beklediğimiz Güzelyayla geçidini tırmanıyoruz. 2090 metreye kadar yükseleceğiz.
Suyumuz bitmedi ama yine de yol üzerindeki çeşmeden su takviyesi yapıyoruz. Nolur nolmaz. Karşı dağda gördüğüm sonbaharın habercisi sarı yapraklı ağaçlar çok güzel görünüyor.
Durmuşken yol arkadaşım Ahmet’ i çekiyorum. Sağ olsun Erzincan’ dan buralara birlikte pedal çevirmek için geldi.
Tırmanış devam ederken birden zemin bozuluyor; yol yapım çalışması var. Burada Ahmet yol bisikleti ile epey zorluk yaşıyor. Yavaşta olsa geçit zirvesine ulaşıp, saat 13.50′ de Güzelyayla Geçidinden inişe başlıyoruz.
Kahvaltımızı pek iyi yapmadığımızdan karnımız acıktı. Öğle yemeği için Tortum ilçesine ulaşmamız gerekiyor. Öncesinde yemek yiyebileceğimiz herhangi bir yer yok. Nasıl olsa Tortum’ a az kaldı, zaten rampa aşağıya gidiyoruz. Sabredebiliriz, sabretmek zorundayız. 🙂
Güzel yol manzaraları eşliğinde nihayet Tortum’ a ulaşıyoruz. Bu ilçeye ilk defa gelmeme karşın çok sevdim. Nedeni ise hemen aşağıdaki fotoğraftan belli olması gerekir. 🙂 Erzurum’un meşhur Cağ Kebabının doğduğu yer bu ilçe. Buraya kadar gelip, başka bir şey yemeyi kimse düşünmez herhalde. 🙂 (vejetaryenler?)
Tortum’ un en güzel cağ kebabı yapan yerini bulup hemen siparişi veriyoruz. Bir cağ, iki cağ, üç cağ, dört cağ derken beşinci cağ’da ancak karnımız doyuyor. 🙂 Bir yemek bu kadar lezzetli olmaz ki arkadaş. 🙂
Sevgili Ahmet karnını doyururken. Yemeğin her lokmasından keyif alıyoruz. 🙂
Doyduktan sonra üzerine çayımızı içerken dinleniyoruz. Buralara yolu düşenler, Tortum Kaymakamlığının hemen karşısında Vatan Cağ kebapçısına mutlaka uğrayın derim. 😉
Bu kadar oyalanmadan sonra tekrar yola düşüyoruz. Tortum girişinde göremediğimiz tabelayı çıkışta buluyoruz. Tabela koleksiyonuma bir parça daha eklemiş olmanın mutluluğu ile Uzundere’ ye doğru salınıyoruz. Salınıyoruz diyorum çünkü yanımızda akan derenin akışına gidiyoruz. Uzundere’ ye kadar hafif bir eğim ile ineceğiz. 😉
Saat 15.30′ da Uzundere’ye 27 km tabelasındayız.
Oltu – Ardahan kavşağını transit geçerek yolumuza devam ediyoruz. Yolumuz üzerinde elma satanlara selam vererek ilerliyoruz. Amcanın birisi bizi durdurup elma ikram ediyor. “Alın yiyin ha, afiyet olsun” diyerek uğurluyor. 🙂
Artık Uzundere’ye daha yakınız. Ara ara Ahmet ile aramız açılıyor, çok uzun sürmeden tekrar buluşuyoruz.
Derin bir vadide ilerliyoruz. Yer yer güneş girmeyen yerlerden geçiyoruz. Bu noktalar bizi ürpertiyor.
Artık Uzundere’ ye çok yakınız. Son molada çaylarımızı içerken.
Saat 16.30 ve mola sonunda tekrar pedallıyoruz.
Son 4 km yolumuz kaldı. Ahmet ile muhteşem bir yolculuk geçirdik, bir daha kim bilir nerede birlikte pedal çevireceğiz.
Uzundere girişinde Engüzek Kalesi dikkatimizi çekiyor. Yanımızda akan derenin diğer yakasında kalıyor. Gezecek kadar vaktimiz olmadığı için yol üzerinden fotoğraflıyoruz.
3200 nüfuslu ilçe Uzundere’ deyiz artık. İlçe girişinde fotoğraf çekilip merkeze doğru devam ediyoruz. Ahmet için Erzurum’ a dönecek minibüs bulmamız gerekiyor. Daha önce de belirttiğim gibi ben çalıştay için burada kalacağım.
Tortum Çayı üzerinden geçerek ilçe merkezine ulaştığımızda bu saatten sonra Erzurum’a araç olmadığını, ana yola çıkmamız gerektiğini öğreniyoruz. Vakit kaybetmeden Ahmet ile vedalaşıyorum, Ahmet ana yola dönüyor ve bana olumlu olumsuz durumu haber etmesini söylüyorum.
On dakika sonra telefonum çalıyor ve Ahmet otobüse bindiğini bildiriyor. Ben de rahatlıyorum ve artık çalıştay için gerekli irtibatları kurabilirim. Çok zorlanmadan tarif edilen yeri bulup odama yerleşiyorum ve sıcak bir duş ile kendime geliyorum. 🙂
Çalıştay katılımcılarının bir kısmı gelmiş. Hep birlikte akşam yemeği için belirtilen yere gidiyoruz. O da ne? Karşımızdaki manzara yine yüzümüzü güldürüyor. Akşam yemeği menümüzde de cağ kebabı var. 🙂 Her öğünde keyifle yiyebileceğim bir gıda olduğu için hiç şikayetçi değilim.
Akşam yemeğinden sonra içecek bir şeyler alıp pansiyona gidiyoruz ve burada muhabbete devam ediyoruz. Güzel bir gecenin ardından yarın çalıştayta buluşmak üzere yatıyoruz.
Erzurum – Uzundere Güzergâh ve Yükselti Haritası;
12 Ekim 2013
Bugün çalıştayın ilk günü. Sırayla katılımcı arkadaşlarımızın sunumlarını dinliyoruz. Öğle yemeği ile sunumlara ara veriliyor. Geri kalan sunumlar akşam yemeğinde yapılacak çünkü öğleden sonra Cevizli Köyüne davetliyiz. Burada “3. Aşık Mahir?i Anma ve Ceviz Festivali” programına katılacağız.
Veee bugün de öğle yemeğinde cağ kebabı var. 🙂 Bir güzel karnımızı doyurduktan sonra araçlar ile Cevizli köyüne hareket ediyoruz. Burada aşık atışmalarını izleyerek keyifli dakikalar geçiriyoruz.
Daha sonra Cevizli köyünü gezerken birkaç ağaçtan ceviz yiyoruz. Köy kahvesinde çay içip arkadaşlarla muhabbet ediyoruz. Dönüş saatimiz yaklaşınca minibüse doğru hareket ediyoruz.
Akşam yemeğinde tüm katılımcı arkadaşlar bu zamana kadar bisiklet için yaptıklarını ve yapacaklarını kısaca anlatıyorlar. Keyifli geçen dakikalardan sonra yine dün akşam olduğu gibi içecek bir şeyler alıp pansiyona gidiyoruz ve keyifli dakikalara burada devam ediyoruz.
13 Ekim 2013
Bugün çalıştay katılımcısı arkadaşlarla Sapaca Köyüne ve Tortum Şelalesine bisiklet turu yapacağız. Kahvaltının ardından tura çıkmak için hazırlanıyoruz. Sabah saatlerinde hava epey serin oluyor. Bir an önce saat ilerlesin istiyorum. 🙂
Saat 9.00’da yola çıkmak üzere hazırız. Erzurum Atatürk Üniversitesinden ve bisiklet topluluklarından gelenlerle epey kalabalık oluyoruz.
Ana yoldan ayrılıp dağa doğru vadi içerisinde tırmanışa başlıyoruz. Köy merkezine kadar durmadan pedallıyoruz.
Sapaca Köyüne yaklaştığımızı gördüğümüz kaleden anlıyoruz. Yola çıktıktan yarım saat sonra ulaşıyoruz Sapaca’ya. Burada çay molası vereceğiz.
Mola yerinde arkadaşlarımızı bekliyoruz. Olcay gelirken yakalanıyor objektife. 🙂
Sapaca kalesi, farklı bir açıdan.
Hakan abi de gelince çaylarımızı içmek için kahveye gidiyoruz ama henüz hazır değilmiş, muhabbete başlıyoruz.
Bu sırada Tolga GoPro ile çok güzel fotoğraflar çekiyor.
Çaylar nihayet hazır ve keyifle yudumluyoruz. Burada verilen uzunca molanın ardından tekrar yola çıkıyoruz. Ana yola bağlandığımız yerden birkaç arkadaşımız ayrılıyor. Onlarla vedalaşıp fotoğraf çekildikten sonra yolumuza devam ediyoruz.
Bir süre düz yolda rüzgara karşı pedal çevirdikten sonra Tortum Gölü çıkıyor karşımıza. Buradan sonra tırmanış başlıyor ve Pirinkayalar Geçidini çıkıyoruz. Rampa yer yer çok zorluyor ama çıktıkça güzelleşen manzara bu zorluğu bize unutturuyor.
Geçit tabelasını görünce ben daha çok seviniyorum tabii. Mutluluğumu tarif etmem mümkün değil. Kolleksiyonuma yeni tabelam 🙂
Zirvede mola verip arkadan gelen arkadaşlarımızı beklerken bol bol kare alıyorum.
Sarp kayalıklar ile çevrili bölge epey tehlikeli görünüyor.
Katlanırım ve Tortum Gölü…
Bütün arkadaşlar gelince burada topluca fotoğraf çekiliyoruz.
Tortum Gölünden bir kaç manzara daha…
Buradan sonra dikkatlice inişi geçiyoruz ve Tortum Gölü üzerinde bulunan yarımadaya gidiyoruz. Buradaki lokantada öğle yemeği yiyeceğiz. Yemeklerimiz hazırlanana kadar çevrede vakit geçiriyoruz. Bir kısım arkadaşımız ise göl üzerinde kano keyfi yapacaklar.
Mustafa abi, Adnan hoca, Hakan abi ve Tolga’ yla 🙂
Öğle yemeğimizi afiyetle yedikten sonra burada ikiye bölünüyoruz. Tortum şelalesine gidecekler ve gitmeyecekler. 🙂 Gitmeyecek olanlar buradan direkt Uzundere’ye dönecek. Şelaleye gidecek olan grup ise şelaleyi gezip gördükten sonra Uzundere’ye dönecek. Ben tabii ki şelale grubunda yer alıyorum. 🙂
Herkes hazır olunca şelaleye doğru pedallamaya başlıyoruz. 5 – 6 km sonra şelaleye ulaşıyoruz ve bisikletlerimizi uygun bir yere bırakıp gezmeye başlıyoruz.
Tortum Şelalesi 22 metre genişlikten ve 48 metre yükseklikten düşüyormuş. Gerçekten de çok heybetli görünüyor. Elimizde fotoğraf makineleri ile şelaleyi gezmeye başlıyoruz.
Başımızı döndürecek güzellikte burası. Şelalenin aşağısında uçuşan sular ile ıslanıyoruz. 🙂
Burada yeteri kadar vakit geçirdikten sonra dönüşe geçiyoruz. Uzundere’ ye gidebilmek için gelirken geçtiğimiz Pirinkayalar Geçidini tekrar aşmamız gerekiyor. 🙂
Zirvede tekrar toplanıyoruz ve kısa bir moladan sonra rüzgarı arkamıza alarak Uzundere’ye kadar durmadan pedal çeviriyoruz.
Uzundere’ ye ulaştıktan sonra çalıştayımız sona eriyor. Emeği geçenlere çok teşekkür edip herkesle vedalaşıyoruz. Türkiye’nin uzak bir köşesinde bisiklet için yapılanları görünce yaşadığımız yerde neler yapılabilir bunun farkına varıyoruz.
Mustafa abi Malatya’ ya döneceği için beni Erzurum’ a kadar bırakacak. O nedenle ulaşım ile ilgili sıkıntı yaşamıyorum. Muhabbet ederek Erzurum’a ulaşıyoruz. Burada Hakan abi ile buluşup hep birlikte yemek yedikten sonra hepimizin yolları ayrılıyor. Hakan abi havaalanına, Mustafa abi aracı ile Malatya’ ya, bense Erzurum otogarına doğru yola çıkıyorum. Yeni turlar, yeni coğrafyalar için yollarda olmaya devam edeceğim. 🙂
Uzundere – Sapaca – Tortum Şelalesi – Uzundere Güzergâh ve Yükselti Haritası;
Saygılarımla…
serkancım muhteşem bir tur olduğunu söyleyebilirim.Şahsım adına çok keyif aldım tekrarını yapmak ümidiyle herşey için sonsuz teşekkürler…
Çok güzel bir tur imiş. İnşallah biz de oluruz.
Keyifli paylaşım için teşekkürler:)
Kardeşim yüreğine sağlık an be an turu yaşadım sanki,sizi tanıdığıma çok mutlu oldum inşallah yine bir yerlerde karşılaşmak umuduyla.
Harika bir gezi olmuş:))
Tesekkurler cok severek okudum tortumluyum roman gibi anlatmissijiz