Düzce – Akçakoca Bisiklet Gezisi

duzce-akcakoca-banner

06 Şubat 2013

Merhaba Arkadaşlar,

Batı Karadeniz’den yeni bir rotayla sizlerleyim. Bu defa yalnız değilim, Düzce Bisiklet Derneğinden bisiklet dostları ile birlikte pedal çevireceğiz. Kısaca rotadan bahsetmek gerekirse; Düzce’den yola çıkarak, Gölyaka ilçesine gideceğiz. Oradan Cumayeri ve Çilimli ilçelerini gördükten sonra, Konuralp’e gelip arkadaşlardan ayrılacağız. Onlar Düzce’ye, ben ise Akçakoca’ya devam edeceğim. Akçakoca’da turumu noktalayıp minibüsle Kdz.Ereğli’ye geçeceğim. Bu bölgede planladığım son turu da bu şekilde bitirmiş olacağım. Artık yeni bölgeler, yeni rotalar beni bekler. 🙂

Saat 7.00’de Kdz.Ereğli’den otobüse biniyorum. Uyuyarak geçirdiğim yolculuktan sonra 8.15’te Düzce’ye varıyorum. Burada ilk olarak Düzce Bisiklet Derneği Başkanı Nizamettin Ulaş ağabim ile buluşuyorum. Birlikte çay içerek diğer gelecek olan arkadaşları bekliyoruz. Çok geçmeden Hakan Çetin, hemen ardından ise Türkan Avcan geliyor. Hep birlikte kahvaltıya gidiyoruz. Diğer gelecek olan iki arkadaş ile orada buluşacağız. Çorbacıya gitmek üzere yola çıkarken Caner Binal da bize yetişiyor ve birlikte devam ediyoruz.

Çorbalarımızı afiyetle içtikten sonra burada da üzerine bir bardak çay içiyoruz. Bu sırada Oktay Balcı da bize katılıyor ve kadro tamamlanıyor. Nizamettin ağabeyin toplantısı olduğu için bizimle gelemeyecek. Onunla burada vedalaşıp yola çıkmak için hazırlanıyoruz.

DSCN8853

Saat 9.10’da herkes hazır artık pedallar dönmeye başlıyor. Tam çıkarken bu sevimli kedi dikkatimi çekiyor. Fotoğraflamadan gitmek olmaz, sarılıyorum makineme. 🙂 Hemen ardından düşüyoruz yola.

DSCN8856

Düzce sokaklarında ilerliyoruz. İlk olarak Efteni Gölü üzerinden Gölyaka’ya ulaşacağız.

DSCN8858

Şehirden çıkınca çok güzel bir yola giriyoruz. Trafiği daha az ve doğa ile iç içe bir rota. Arada köylerden geçerek keyifle pedal çeviriyoruz. Bu saatlerde hava soğuk ve ellerimiz üşüyor. Eldivenler pek işe yaramıyor, o nedenle arada hohlayarak ısıtmaya çalışıyorum. 🙂

Caner ve Türkan hemen önümde gidiyorlar, onları çekip arkama dönüyorum.

DSCN8863

Arkamda ise Hakan Hoca ve Oktay Ağabey geliyor. Onlarda üşüyorlar…

DSCN8864

Bu defa dört kişiyi kadraja sığdırmaya çalışıyorum ama ancak bu kadar başarılı oluyorum. 🙂

DSCN8867

Düz yolda ilerlemeye devam ediyoruz.

DSCN8870

Güzel bir yeşil alan bulunca dayanamayıp atıyorum kendimi kucağına. 🙂 Burada yol arkadaşımın fotoğrafını çekiyorum. Kendimi çekmek konusunda kısa bir muhabbet yaşıyoruz burada. 🙂 Zaman kaybı olduğu için makineyi verip çektirmek istemiyorum. Fırsat olan yerlerde zaten çekiliyoruz. 🙂

DSCN8872

Arada minik çıkışlar gerçekleştiriyoruz. Bazen ara açılıyor ve kopmamak için bekliyoruz. Oktay Ağabey ve Türkan da geliyor, devam edebiliriz.

DSCN8874

Yola çıkalı 50 dakika oldu ve 10.00 gibi Efteni Gölüne ulaştık. Burada kısa bir molayı hak ettik. Kuş gözlem kulesine çıkıp gölü fotoğraflamaya çalışıyorum. Suyun üzerinde bir sürü “Sakar Meke” var. Biz yaklaştıkça onlar uzaklaşıyor. 🙂

DSCN8877

Bu bölge için önemli bir sulak alan burası. Hakan Hoca buranın yüzyıllar öncesini anlatıyor. Eskiden bu göl Konuralp’e kadar uzanıyormuş. Hatta Konuralp’te eskilerden kalan izler olduğundan bahsediyor.

DSCN8880

DSCN8881

Burada hep birlikte çekilmek için otomatik moda kuruyorum. Hemen arkamız göl ama şuan bir damlasını bile göremiyorsunuz. 🙂 Ben, Caner, Türkan ve Oktay Ağabey…

DSCN8884

Gölde çıksın diye farklı bir poz… 🙂

DSCN8885

Bu kadar mola yeter, artık devam edebiliriz. Yavaştan bisikletlerimizin yanına geliyoruz.

DSCN8888

Buradan sonraki durak yerimiz Gölyaka ilçesi olacak. Oraya kadar durmadan pedal çeviriyoruz.

Gölyaka, Efteni gölü kenarına kurulduğu için bu ismi almış. İlçenin genel geçim kaynağı tarım. Buralarda fındık üretimi çok var. Orta Karadeniz’e kafa tutuyor gibi. 🙂

İlçe merkezine geldik ve çay içecek yer bakıyoruz. Hakan Hocayı takip ediyoruz ve bir yerde durup çaylarımızı söylüyoruz.

DSCN8889

Bu sırada Gölyaka’nın tanınmış kişisi bizi buluyor. Akli dengesi bozuk olduğu için ne söylediğini anlamaya çalışıyoruz. Sonra bir sonuca varamayacağımızı anlayınca salıveriyoruz biz de. Çaylarımızı yudumlaya devam. 🙂

DSCN8890

Bir süre sonra tekrar yoldayız. Oktay Ağabey burada bizlerden ayrılıyor. Turun geri kalan kısmına dört kişi devam edeceğiz.

Gölyaka geride kalıyor ve geriye dönüp baktığımda ilçeyi sisler içinde görüyorum. Hava hala ısınmadı. Arada kısa çıkışlar vücut ısımızı yükseltiyor ama durunca üşüyoruz.

DSCN8891

Gölyaka tabelasını bulamadım diye düşünürken yeni yapılan yolun altında kalan eski yol üzerinde görüyorum. Ama oraya inecek yer yok, ancak 2 – 3 km ileriden giriş var. Ama kafaya koydum, buraya kadar gelmişken tabelanın fotoğrafını çekmeden dönmek istemiyorum. 🙂

Eski yol girişini buluyoruz. Hakan Hoca ile Türkan Cumayeri ilçesine doğru devam ederken ben ve Caner tabelayı çekmeye gidiyoruz. 🙂 Bu kıyağı için Caner’e ayrıca teşekkür ederim. 🙂

8800 nüfuslu Gölyaka ilçe giriş tabelasındayız . 🙂

DSCN8895

Buradan sonra asılıyoruz pedallara, arkadaşları yakalamak için. D100’e kadar düz yolda ilerliyoruz. Tam D100’e bağlanırken telefonum çalıyor ve “neredesiniz?” sorusu ile karşılaşıyorum. 🙂 D100’e çıktığımızı söylüyorum ve birkaç yüz metre gittikten sonra Hakan Hoca ve Türkan’ın bizi beklediklerini görüyoruz.

DSCN8899

Döngelli köyünün bittiği, Hacıkadirler köyünün başladığı noktada çay molası veriyoruz. Turlarda çayın yeri bir başka oluyor. Bunu Hakan Hoca en iyi şekilde yerine getiriyor. 🙂 Yakaladığımız küçük fırsatlarda bile çay içiyoruz.

DSCN8901

Artık yola çıkma zamanı, Cumayeri ilçesi bizi bekler. Öğle yemeği için sabırsızlananlar var aramızda. 🙂 Daha üç saat önce çorba içtik oysaki. 🙂

DSCN8902

Düz yolda Cumayeri kavşağına kadar beş km geliyoruz. Buradan sonra ilçe merkezine sadece üç km yolumuz kalıyor.

DSCN8903

İlçe merkezine doğru pedal çeviriyoruz.

DSCN8904

Kavşağı döndükten bu yana çevrede yol çalışmaları devam ediyor. O nedenle bu ilçenin tabelasını bulamıyoruz. 🙂 Tek girişi olduğu için farklı bir noktada bulunamayacağını biliyorum. Neyse artık konuyu kapatıp ilçe merkezinde pedal çevirmeye devam ediyoruz. 🙂

DSCN8905

Burada fazla oyalanmadan Çilimli’ye giden yolu soruyoruz. Birkaç köyü baz alarak doğru yola giriyoruz. İlk hedef Avlıyan Köyü oluyor. Buradan sonra yolumuz tam köylerin içine giriyor ve ortalığı köy kokusu sarıyor. 🙂 Bakımsız ve harabe köylerden geçerek devam ediyoruz. Caner hemen önümde pedal çeviriyor.

DSCN8908

Arkadan gelen Türkan’ı bekliyorum bir süre, buralarda aranın açılması yolu kaybetmeye neden olabilir. O nedenle yavaş yavaş giderek toplanıyoruz.

DSCN8912

Su molası veriyoruz. Hava artık iyice ısındı ve bunu hissettiriyor. Üzerimdeki rüzgarlığı çıkartıp öyle devam ediyorum.

DSCN8913

Avlıyan köyünden sonraki noktamız ise Tepeköy oluyor. Buradan sonra Çilimli’ye 2 – 3 km kalıyor zaten. Artık yolu kaybetmek diye bir şey söz konusu olmaz.

DSCN8914

DSCN8915

Saatimiz 13.15 ve Çilimli’ye vardık. İlk olarak yemek için yer bakıyoruz. Hepimiz de açız, ben biraz daha dayanabilirim ama Caner ve Türkan çok acıkmışlar. 🙂

DSCN8917

Küçük bir pideci buluyoruz ve hemen oturup siparişlerimizi veriyoruz. 1,5 kıymalı, kuşbaşılı, ayran, kola, tuz, pul biber vs vs. 🙂

DSCN8918

Pideleri bitirmeden bir tane hatıra fotoğrafı çekelim bari.. Yemeğe odaklandıktan sonra göz başka bir şey görmüyor. 🙂

Lezzetli pidelerimizi dumanı üzerinde iken indiriyoruz midemize. Bu bizi kendimize getirdi, bu yediklerimizden sonra 100 km daha gidebilirim sanırım. 🙂

DSCN8920

Yemeğimizin üstüne çay içmek için, soluğu çay ocağında alıyoruz. Burada içimizi ısıtan güneş ile birlikte çaylarımızı yudumluyoruz. Hava muhteşem oldu, sabahki havadan eser kalmadı.

DSCN8921

Çilimli ilçesinden bir kare daha çekip yola çıkıyoruz. Buradan Yenivakıf köyüne giden yolu bulup öyle devam ediyoruz.

DSCN8923

Düzce – Akçakoca yoluna kadar durmadan pedal çeviriyoruz. Buraya kadar tahminen 70 km kadar yol geldik. Burası artık ayrılık noktası. Caner ve Türkan Düzce’ye dönecekler, Hakan Hoca ve ben Akçakoca yönüne devam edeceğiz. Hakan Hocanın biraz daha bana eşlik etmesi güzel.

Burada arkadaşlar ile fotoğraf çekiliyorum. Sırası ile; Caner Binal, Hakan Çetin ve Türkan Avcan… Bu güzel misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederim. Tekrar birlikte pedal çevirmeyi ümit ederek ayrı yönlere yola çıkıyoruz.

DSCN8924a

Akçakoca’ya 29 km kalmış. Buradan sonra Kabalak rampası başlayacak. O nedenle geldiğimiz yola göre biraz daha zorlu olacak. Ama sorun değil, her türlü giderim. 🙂

DSCN8928

Boğaziçi köyüne kadar birlikte geliyoruz ve burada vedalaşarak Hakan Hocayı da Düzce’ye uğurluyorum. Artık tek kaldım. Karşımda güzel Kabalak rampası beni bekliyor. Ha gayret Serkan asıl pedallara… 🙂

DSCN8929

Rampaya adını veren Kabalak Köyünden geçip, yükselmeye devam ediyorum.

DSCN8930

Yükseldikçe aşağıda kalan Kabalak Köyünü izliyorum.

DSCN8931

Tırmanış devam ediyor ve zirveyi buradan kestirebiliyorum. Biraz daha dişimi sıksam varacağım sanırım. 🙂

DSCN8932

Tırmanış sırasında yol arkadaşımın fotoğrafını çekiyorum. Arada biraz dinlenmek iyi geliyor, hem bana, hem yoldaşa… 🙂

DSCN8934

Tırmanış bitti iniyorum derken arada tekrar çıkışlar ile karşılaşıyorum. Yavaştan üşüdüğümü hissediyorum ama inişe yinede bu şekilde devam ediyorum. Bir çıkış bir iniş olduğu için rüzgarlığı giyinmek istemiyorum.

DSCN8936

Ağaçlar arasında sis geliyor, bu ne demek oluyor birazdan anlayacağım. 🙂

DSCN8938

DSCN8939

Bu noktada tekrar duruyorum. Bu defa iniş biraz daha uzun göründüğü için rüzgarlığı giyorum. Epey üşüdüm hasta olmaya hiç niyetim yok. Daha yeni kurtuldum… Bir de ters ışıkta çekeyim yol arkadaşımı 🙂

DSCN8943

Ve demin ağaçlar arasından görünen sise ulaşmış oluyorum, tam ortasında kaldım. Hava bir anda soğuyor içim ürperiyor. Görüş mesafesi düştüğü için hem tehlike arz ediyorum, hem de yol benim için tehlikeli oluyor. Her an bir şey çıkabilir karşıma. Hiç bir şey görmeden pedallamak gerçekten korkutucu. Sanki gece pedal çeviriyorum ama ışık bile fayda etmiyor. 🙁

DSCN8945

DSCN8946

Bu şekilde kilometrelerce geliyorum. Kaskımdan sular damlıyor, üzerim sırılsıklam oldu. Eldivenlerimin üzeri beyaz beyaz kaplandı. Sakallarımda sular birikti… Çok garip bir durumdayım… 🙂 Akçakoca ilçe kavşağına üç km yolum kalmış, vakit kaybetmeden devam ediyorum…

DSCN8948

Saat 16.00 ve Akçakoca ilçesine giriş yapıyorum. İlçe merkezine daha beş km’ye yakın yol var.

DSCN8953

Giriş tabelasından hemen sonra kavşak çıkıyor karşıma. Gidonu ilçe merkezine çeviriyorum. Merkeze gidip Kdz.Ereğli’ye giden minibüslere bineceğim.

DSCN8959

Sisler içinde pedal çevirmeye devam ediyorum. Akçakoca sahilinde dalgalar sahili dövüyor. Deniz sadece birkaç metre görünüyor. Ardında neler oluyor diye merak ediyor insan. 🙂

DSCN8960

Değişik mimari ile Akçakoca Merkez Camisi. Daha önce buradan geçerken yine sizlerle paylaşmıştım. Ama bu defa sisler altında olduğu için tekrar paylaşmak istedim. 🙂

DSCN8962

İlçe merkezinde bulunan saat kulesi.

DSCN8966

Buradan sonra minibüs durağına giderek 16.30 minibüsüne yetişiyorum. Daha önce Karasu turundan dönerken aynı minibüs ile dönmüştüm. Adamı görünce tanıyorum ve bisikletimi bagaja koymasını istiyorum. Bagaj dolu olduğu için yanına al diyor. Ben de katlayıp koltuğumun yanına alıyorum. 🙂 İşte neden bu bisikleti seçtiğimin cevaplarından sadece bir tanesi. Ha birde çok bilmiş arkadaşlarımız var. Onlara da birkaç cevabım var. 🙂

– Minibüse bineceksen neden bisikleti yanında taşıyorsun? Bu soruyu soran zavallı insan, sen daha iyisini yap ve hiç bisikletin üzerinden inme olur mu? 🙂

Benim sürüş tarzım ortada ve kimseden bir şey saklamıyorum. Tabii ki uzun yolculuklar da yapıyorum ama vaktimin kısıtlı olduğu zamanlarda bir rota çiziyorum ve o rotayı bisikletim ile geçiyorum. Rotanın başladığı noktaya minibüs, otobüs vb taşıtla gidiyor, bittiği noktadan da aynı şekilde dönüyorum.

Neyse konumuza geri dönelim biz en iyisi. 🙂 Düzce’de başlayan tur, Akçakoca’da son buluyor. Bu turda bana eşlik eden Düzce Bisiklet Derneğinden arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Tekrar pedallamak üzere hoşçakalın… 🙂

Düzce, Gölyaka, Cumayeri, Çilimli, Akçakoca Güzergah ve Yükselti Haritası;

duzce-akcakoca-guzergah-haritasi

Sevgilerimle…

Düzce – Akçakoca Bisiklet Gezisi” üzerine 4 düşünce

  • 21 Şubat 2013, 13:32
    Permalink

    Serkan Abi tebrikler;

    Sen bu katlanır bisikleti almakla çok iyi ettin… bak minibüse bile koyabiliyosun, büyük bisiklet olsaydı uğraş dur şimdi… gÜnübirlik turlar için ideal bir seçim…

    Minibüse binip binmeme konusu geçmiş.. İsteyen biner,isteyen binmez.. Buda mı sorun şimdi 🙂

  • 25 Mart 2013, 18:25
    Permalink

    hayat böyle daha güzel herhalde Bir yaşam biçimi ve zannedersem doğru yaşam biçimi. Bizim yapamadığımız Araba esiri olmadan

  • 04 Nisan 2013, 18:18
    Permalink

    Merhabalar ben Düzce’ye arada sırada gidiyorum yazın bir tür daha yaparsanız katılmak isterim Düzce–Akçakoca falan gezeriz yaşım 16 kabul ederseniz tabii:) mail adresim bu gvnsyrgvn@gmail.com

  • 21 Şubat 2015, 00:51
    Permalink

    Serkan bey, Düzce Merkez Ticaret Meslek Lisesinde Müdürümüz Salim YILMAZ hocamızın bireysel çabaları ile öğrenci ve öğretmenlere yönelik bir bisiklet kulübü kurma çalışması başlatıldı. İnternette gezinirken Pedalla’yı tesadüfen gördüm.Hatta ikamet ettiğim Çilimli ilçesine de gelmiş oluduğunuzu da görünce heyecanlandım. Keşke o gün için haberim olabilseydi. İzlemeye devam ediyorum. Başarılar diliyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.