18 Temmuz 2010
Merhaba Sevgili Arkadaşlar,
İstanbul’dan Gökhan Topsakal arkadaşımızın yolu Erzincan’a düşer, biz Erzincan Bisiklet Topluluğu olarak bir tur düzenleriz Pazar günü için ve o gün gelir çatar…
İşte herşey burada başlar… Buluşma noktasında belirtilen saatte arkadaşlar ile toplanıyoruz. 5 bisiklet, 1 motosiklet olmak kaydı ile 7 kişiyiz. Motosikletli arkadaşımız Fatih ise bize bir nevi eskortluk yapacak. Daha fazla oyalanmadan Çağlayan’a doğru yola çıkıyoruz.
Hava kâh kapalı, kâh açık… Yağmur yağsam mı, yağmasam mı diye nazlı. Munzurlar, tepesinde bulut kümeleri ile daha bir başka güzel…
Gökhan, Suat ve Samet tutturmuşlar muhabbeti pedal çeviriyorlar… Bende bir süre sonra katılıyorum tabi ki.
İlk molamızı Molla Köy’de veriyoruz. Adı üstüne ya Molla. 🙂 Tabi ki köyün ismi de buradan geliyor. Mola verilen yer yani…
Burada kutsal balıkları ve bu noktanın önemini yazan bir yazıyı okuyoruz. Ardından balıkları seyre dalıyoruz. Tabi ki dinleniyoruz birde…
Daha fazla vakit kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz. Yeni yol ve eski yol olmak üzere iki seçeneğimiz var. Biz ise eski yolu seçiyoruz, hem sakin, hem daha doğal.
Motosikletli arkadaşımız Fatih objektiflere poz veriyor. 🙂
Gökhan ve Burak geliyorlar bize doğru…
Tüm ekip tam ve sorunsuzca yol alıyoruz.
Gökhan’da sanki biraz yorgunluk seziyorum. 🙂 Tabi ki neredeyse 2 aydır bisiklete binmiyor. İlk turunda da kastırıyoruz. Ama ne yapalım, Erzincan’a gelipte şelaleyi görmeden gitmek olmaz. Herşeye değer, bunu çok geçmeden o da anlayacak. 🙂
Karatuş Köyünde son su molamızı veriyoruz. Buradan sonra ise Girlevik Şelalesine kadar asılıyoruz pedallara.
Veee nihayet şelaledeyiz… Coşmuş suyu ile serinliği üzerimize serpiştiriyor.
Bende hiç durmadan bu güzelliği fotoğraflıyorum. Başka yapacak hiç bir şey yok.
Biz fotoğraf çekerken ve dinlenirken, yoldaşlarımız da dinleniyor.
Sırası ile arkadaşlarımı şelale fonunda çekmeye başlıyorum. Sevgili Gökhan ve Girlevik Şelalesi…
Suat ve Gökhan yine aynı noktadalar. Tabi orada her bekledikleri saniye ıslanıyorlar. Bense ağaç altına sığınmış onları çekmeye çalışıyorum. Yoksa orada durmak gerçekten çok zor.
Şelale mesire alanından bir kare… Henüz kimsecikler yok ama çok geçmeden piknikçi aileler ile doluyor.
Tüm ekip objektif karşısında. Sol baştan; Fatih, Burak, Gökhan, Serkan, Samet ve Suat…
Şelalenin farklı bir noktasındayız ve yoldaşım Sedona ile birkaç kare çekiyorum.
Suat ise adrenalin peşinde. 🙂
Yine ekibimiz ile hatıra fotoğrafı çekiliyoruz. Girlevik Şelalesi / Erzincan / Türkiye 🙂
Yine Gökhan kardeşim karşımda… Bu güzelliği ölümsüzleştirmek gerek…
Suat ve bisikleti ile sular altında…
İstanbul’da nerede bulacak Gökhan kardeşim bu güzelliği… 🙂
Burak ve Suat…
Burak kardeşimiz bu defa karşımızda…
Artık şelaleden ayrılıyoruz ve yemek için bir yere oturuyoruz. Yemek siparişimiz veriyoruz ve beklemeye koyuluyoruz.
Meraklı gözlerle birşeylerin peşinde. 🙂
Kalkan bir kaş 🙂 Anlamını bilen bilir… 🙂
Birazda gülelim… 🙂 Arkamda dönen değirmen benzeri bir şey arada bir üzerimi ıslatıyor ve serinlememe yardımcı oluyor.
Hala gelmeyen yemekler ama gülen suratlar… 🙂
Yemeğimiz geliyor ve hiç vakit kaybetmeden indiriyoruz midemize… Ardından iyice kapanan havayı görünce hızla hazırlanıyoruz.
Yola çıkıyoruz ve bir süre sonra yağmur hafif hafif başlıyor. Makinemi motorize ekibe teslim ediyorum ıslanmaması için. O nedenle buradan sonra fotoğraf çekemiyorum. Erzurum – Erzincan yoluna çıktıktan sonra sağanak yağış altında seyrediyoruz. Çok geçmeden sucuk gibi oluyoruz. Bir an önce Erzincan’a ulaşmak niyetindeyiz. Gökhan kardeşim giderek daha fazla zorlanıyor. E normal tabi.
Altıntepe kavşağına geliyoruz ve yağmur diniyor. Bizde Ekşisu’ya dönüyoruz. Burada da biraz oyalandıktan sonra Erzincan’a pedal çevirmeye başlıyoruz. Çok geçmeden ulaşıyoruz ve evlere pedallıyoruz.
Tüm ekibe katılımından dolayı teşekkür ediyoruz. Sevgili Gökhan’a ise burada bizlere misafir olduğu için ayrıca teşekkür ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımızla…
Çok güzel bir tur du dönüşteki yağmur bile zevkli geçti :):)Gökhan abi yi tekrar Erzincanda yanımızda görmek dileği ile….
harika olmuş teşekkürler. Serkan uğradığın yok mu akyaka taraflarına özlettin. en kısa zamanda görüşmek üzere
Çok güzel bir gezi yazısı olmuş.Bayıldım buna.