25 Mayıs 2014
Merhaba Arkadaşlar,
Geçen hafta yapmış olduğumuz Acıpayam turunun ardından bu hafta tekrar aynı bölgeye gidip Burdur’un güney ilçelerini gezmeye devam ediyoruz. Turumuza Çavdır’dan başlayıp, Gölhisar, Altınyayla, Söğüt üzerinden tekrar Çavdır’a döneceğiz.
Kadro geçen haftaya göre daha kalabalık. Daha önceki gezilerimizden hatırladığınız Nil, Fatih, Gökçe ve Burçin bana eşlik edecekler. Saat 9.00’da yola çıkacak şekilde Çavdır otogarına yakın bir otoparkta buluşuyoruz. Ekip çok güzel olunca doğal olarak gezi de çok güzel oluyor. Bunu daha tura başlamadan anlıyoruz.
Programlı bir şekilde hareket ettiğimiz için tam saatinde Çavdır’ı geride bırakıp Gölhisar’a doğru emin pedallarla ilerliyoruz. Havanın güzelliğiyle mutluluğumuz ikiye katlanıyor.
Gölhisar’a 15 km yolumuz var, oraya kadar herhangi bir rampa tırmanmadan ulaşacağız.
Trafik az olduğu için yola istediğimiz gibi dağılıyoruz. 🙂 Tabii kontrolü elden bırakmadan.
Bir süre sonra yol yapım çalışmasından dolayı yol tek şerit oluyor ve biz de yapımı devam eden, trafiğe kapalı alanda pedal çevirmeye devam ediyoruz.
Saat 9.43’te Gölhisar ilçesine giriş yapıyoruz.
Burdur’un diğer ilçelerinin yanında biraz daha büyük olan Gölhisar’a çay içmek için girip, zor da olsa bir tane çay ocağı buluyoruz.
Mola sırasında ilçeden birkaç kare fotoğraf alıyorum…
Mola bitince tekrar yola koyuluyoruz. Şimdiki hedefimiz Burdur’un bir diğer ilçesi Altınyayla. Gölhisar çıkışında çok güzel manzarayla pedallıyoruz. Hava giderek ısınıyor, bu durumdan şikayetçi değiliz ama 🙂
Bir kaç km sonra tırmanış başlıyor. Bugün turumuzda üç ilçe ve üç geçit geçeceğiz. O geçitlerin ilki olan Dirmilcik Geçidini tırmanmaya başlıyoruz.
Giderek zirveye yaklaşıyoruz, hızlı giderek fotoğraf çekme derdindeyim. Arkadaşlarım ardımdan bir bir geliyorlar.
Yukarıdan çıktığımız tarafa doğru manzarayı seyre dalıyorum. Karşı yamaçta Gölhisar ilçesi görünüyor. Ne kadar yol gelmişiz yaw diyerek gurur duyuyorum. 🙂
Ve arkadaşlarım da göründü. İlk gelen Burçin…
Hemen ardından Fatih, Nil ve Gökçe de geliyor.
1370 metre rakımlı geçidi kendi gücümüzle aşmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Her ne kadar uzun bir rampa tırmansak da herkes halinden çok memnun. 🙂
Geçit zirvesinden Altınyayla ilçesine doğru inişe geçiyoruz. İnişin sonunda ilçe 3300 nüfusuyla bizi bekliyor. İlçenin girişinde yine hatıra fotoğrafımızı çekip merkeze devam ediyoruz.
Eski adı Dirmil olan ilçe merkezinde yine mola veriyoruz. Güzel bir parkta çay ve soda keyfi yapıyoruz. Biraz da soluklanmak iyi geliyor.
Hareket etmek için hazırlanırken parkta bulunan antik arslan heykelinin yanında Nil poz veriyor.
Parktan genel görüntü…
Fatih Buddy de Ata’mızın yanında gülümsüyor bizlere. 🙂
Altınyayla ilçesini geride bırakarak ikinci geçidi tırmanmaya başlıyoruz. Altınyayla’nın içinde ekmek fırınının yanından geçerken etrafı saran ekmek kokusu hepimizi kendimizden geçiriyor. Öğle yemeğini Bekçiler köyünde yiyeceğimiz için sabretmemiz gerek.
Tırmanış uzun olduğu için herkes kendi temposunda çıkıyor. Ben de çıkarken ara sıra durup manzarayı izliyorum.
Haritadan ara ara nerede olduğumuza bakıyorum. Sanki bilmiyormuşum gibi. 🙂
Yılan misali kıvrılarak yükselmeye devam ediyoruz. Durup aşağıdan gelen arkadaşlarımı selamlıyorum.
Muhteşem Doğa…
Dirmil Geçidi zirvesine ulaşıp, ayaklarımı uzatarak arkadaşlarımın gelmesini bekliyorum. Bu bölgede yaygın olan, hemen hemen her çeşme başında bulunan Namazgâhın gölgesindeyim…
1595 metre yükseklikte arkadaşlarımı beklerken inişi hayal ediyorum. Buraya benden sonra gelen Burçin oluyor. Birlikte diğer arkadaşlarımızı bekliyoruz.
Fatih, Gökçe ve Nil kısa aralıklarla ulaşıyorlar zirveye.
Hatıra fotoğrafının ardından artık inişe hazırız. Antalya – Fethiye anayoluna kadar ineceğiz. Bugün olabildiğince yokuş çıktık, inişi sonuna kadar hak ettik. 🙂
Geçit zirvesinden sonra 20 dk kadar iniş yapıyoruz ve nihayet anayola ulaşıyoruz. Burçin burada açlık krizine girdiği için hemen bir şeyler atıştırıyor. 🙂
Bekçiler köyüne 7-8 km kadar yolumuz kaldı. Öğle yemeğini hayal ederek daha bir şevkle çeviriyorum pedalları. 🙂
Kavşaktan sonra 20 dakika daha pedal çeviriyoruz ve nihayet Bekçiler tabelasını görüyoruz. Benim gibi herkes bu tabelayı görünce seviniyor. Saat 13.43 ve artık iyice acıktık. Burçin bir hafta önce buradan geçtiğinde kavurmanın çok güzel olduğunu anlatıp durmuştu. Biz de o yüzden buraya kadar sabrettik. 🙂
Yemekleri sipariş ettikten hemen sonra masamız donatılıyor. Afiyetle karnımızı doyuruyoruz. Kavurmanın yanında gelen yoğurdun tadı inanılmazdı. Bu arada kavurma nasıldı diye sorarsanız, daha iyisini yemiştim derim. 🙂 Tabii ki güzeldi ama insan daha güzelini yedikten sonra gerisi pek cezbetmiyor. Nerede yediğimi merak edenler burayı tıklayabilir. 🙂
Yemeğin ardından birkaç bardak çay ve üstüne bir de kahve içiyoruz. Yaptığım programın saatinin önünde olduğumuz için çok rahatız. İşletme sahibiyle, yani aynı zamanda Bekçiler’in muhtarıyla tanışıyoruz. Kendisini komünist muhtar olarak tanıtıyor. 🙂 Güzel muhabbet sonrasında artık yola çıkmak için hazırlanıyoruz.
Bekçiler’den ayrıldıktan bir süre sonra Antalya il sınırları içine giriyoruz. Neredeydik nerelere geldik. 🙂
45 dakika kadar Antalya il sınırlarında pedalladıktan sonra tekrar Burdur il sınırına giriş yapıyoruz. Amacımız Burdur’un güney ilçelerini gezmek olduğundan, Antalya’da ne işimiz var canımm, diyoruz 🙂
Söğüt’e ulaştığımızda saat 16.00’yı gösteriyor. Normalde burada durup çay molası verecektik ama güzel bir tempo tutturduğumuz için durmadan Çavdır yönüne dönerek yolumuza devam ediyoruz.
Turun bitiş noktası Çavdır’a 22 km yolumuz ve sadece bir tane tırmanışımız kaldı. Orayı çıktıktan sonra Çavdır ilçe girişine kadar ineceğiz.
Son geçit olan 1460 metredeki Çomaklıbel’i tırmanmaya başlıyoruz. Burçin tırmanışın başında durup kalıyor. Ne olduğunu anlamak için telefonlaşıyoruz ve ayağına kramp girdiğini öğreniyoruz. Bir süre daha bekledikten sonra tırmanmaya başlıyor.
Geçitlerin zirvesinde mutluluğumuz tavan yapıyor. İnsan kendi gücüyle bir şeyleri başarınca gerçekten tarifi mümkün olmayan bir duygu içine giriyor.
Geçit zirvesinde tüm ekip toplandıktan sonra inişe geçiyoruz ve 25-30 dakika kadar iniyoruz. İnişin sonunda bir süre düz gittikten sonra Çavdır girişinde bir petrol istasyonunda mola veriyoruz. Soda, gazoz, soğuk ne varsa içiyoruz hararetimizi dindirmek için.
Molanın ardından Çavdır ilçe girişinde turumuzun başarı fotoğrafını çekip araçları bıraktığımız otoparka gidiyoruz.
Yapmış olduğum programa göre tur 17.30’da bitmesi gerekiyordu. Arkadaşlara programı gösterip saatlerine bakmalarını söylüyorum. Hepimizin saati 17.30′ u gösteriyor. 😀 Nedense beni tebrik ediyorlar ama ben onları tebrik etmek istiyorum yaa. Birbirine bu kadar uyumlu dostlarım olduktan sonra benim sırtım yere gelmez arkadaş. 🙂 O kadar keyifli tur yaptık ki kelimelere dökebildiğim sadece % 10’udur. O kadar rampa tırmandık ama bir kişi bile isyan etmedi, rahatsız olmadı. 🙂
Bu arada turdaki bir özellik dikkatimi çekti. Tura katılan beş bisiklet de kelebek gidonlu ve Brooks seleliydi. 🙂
Son olarak bu turda Muğla’dan Çavdır’a ulaşım konusunda bize yardımcı olan Fatih Muslu’ya ve Burdur’dan tek başına gelen Burçin Yapa’ya ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Sevgili Gökçe ve Nil sizlerle pedal çevirmek de çok keyifliydi. Yeni rotalarda ve turlarda buluşmak dileğiyle…
Toplam Km: 101.37 Km | Ort.Hız: 19.42 | Max.Hız: 68.80 | Bisiklet Kullanımı: 05:19:22
Çavdır, Gölhisar, Altınyayla, Çavdır Güzergâh Haritası:
Yükselti Haritası:
Sevgilerimle…
Haritaya baktığımda 2 değil 3 il sınırlarında pedallamışsınız. Çünkü öğle yemeğini yediğiniz Bekçiler köyü Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı. Bu arada güzel bir tur olmuş.
Pedalla ekibi, epey zaman olmuş ama olsun bizim oralara gelmişsiniz benim ilgi alanıma giren bisikletle hem de. Okuduğum kadarıyla memnun da kalmışsınız. Motor ve bisikletle ilgili yarışları belgeselleri takip etmeye çalışıyorum sizlere kolay gelsin.