18 Mart 2009
Cihan Abimizin bizler için yapmış olduğu üç günlük muhteşem planı uygulamak için saat 9 gibi ayaktayız. Bu üç günlük plan dahilinde Çanakkale?nin görülmeye değer bütün her yerini göreceğiz. İlk gün planımız, bir haftadır yolda olduğumuz için bisikletsiz Çanakkale merkez turu olacak.
Muhteşem bir kahvaltı…
Orhan, ben ve Oktay Abi…
Güzel bir kahvaltının ardından Güzelyalı?ya çok yakın olan Mesudiye Tabyasını görmek istiyoruz. Ama ne hikmetse kapısını kilitlemişler girmek yasak. Orayı es geçerek, Turgutreis Tabyasına çıkıyoruz.
Oktay Abi, kaldığımız apartın sahibi Bektaş Abi, ben ve Cihan Abim…
Yoldan iki km kadar yukarıda bulunan tabyaya yine yanan ormanlık alan içerisinden çıkıyoruz. İçimizde ise burukluk var. Çanakkale?nin akciğeri sayılabilecek ormanlar yok olmuş gitmiş. Nihayet Turgutreis Tabyasındayız…
Turgutreis Tabyasında hatıra fotoğrafı…
TURGUTREİS TABYASI
24 Haziran 1936 yılında, Turgut savaş gemisinden sökülen dört adet toptan ikisi, geminin adıyla anılacak bu tabyaya yerleştirilmiştir. Namlu uzunluğu 10.30 metre, çapı 28 santimetredir. Menzili 16.000 metre olan toplar 1892 yılında üretilmiştir. Bataryanın ilk komutanı Yüzbaşı Selami Arıkan?dır. Turgut Bataryası ismi verilen bu bataryaya, Üçüncü Batarya ve Beşyüzaltmışbeşinci Batarya olarak numara verilmiştir. Turgut Reis Bataryası?nın topları, Çanakkale bölgesinin savunmasından her an göreve hazır beklemiştir.
Güzelyalı’ya doğru inişe geçiyoruz yanan ormanlık alanın içinden…
Cihan Abim ve MTB bisikleti…
Cihan Abinin kedisi…
Turgutreis Tabyası ziyaretinin ardından Güzelyalı?ya iniyoruz ve merkeze gitmek için minibüse biniyoruz. 18 Mart etkinlikleri başlamış.
Merkezde İstanbul’dan Çanakkale’ye bisikleti ile gelen Aytekin Erzan ve Ankara’dan Çanakkale’ye bisikleti ile gelen Yılmaz Abi ile buluşuyoruz.
Türk yıldızlarının gösterisini izliyoruz hep birlikte.
Ardından hep birlikte Varol Bisiklete gidiyoruz. Murat Varol abimiz ile tanışıyoruz. Son olarkata Aytekin?in bisikletini bırakarak hep birlikte gezmek üzere oradan da ayrılıyoruz.
İlk hedefimiz orijinali gibi birebir yapılmış Nusrat Mayın Gemisi maketi. Geminin içini geziyoruz hep birlikte.
Gelibolu Yarımadası karşımızda, yarın gezmeye gideceğiz oraları. Kilitbahir Kalesi buradan çok güzel görünüyor.
DUR YOLCU! Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir…
Ardından Çimenlik Kaleye yöneliyoruz. Yol üzerinde dizilmiş topları inceliyoruz.
Çimenlik Kale
Uzun bir bekleyişten sonra Çimenlik Kaleye giriyoruz. Tarihi görevli askerler tarafından düzenli bir şekilde anlatılıyor.
Kaleden çıktıktan sonra bahçede sergilenen diğer top ve denizaltıları inceliyoruz. Bunlardan biriside ?Alman UB-46 Denizaltısı?.
ALMAN UB-46 DENİZALTISI
36,9 m uzunluğunda, 4,4 m genişliğinde olan UB-46 denizaltısı, Almanya?nın Bremen şehrinde inşa edilmiş ve Aralık 1915 tarihinde denize indirilmiştir. Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu?nun Almanya ile birlikte savaşa katılması nedeniyle UB-46 Denizaltısı İstanbul bölgesinde görevlendirilmiştir. İstanbul?a intikal seyri esnasında, 2 Ekim 1916 tarihine Ege?de 3442 grosstonluk ?HUNTARAL? isimli İngiliz vapurunu torpilleyerek batırmıştır. 7 Kasım 1916?da Kırım açıklarında ?MELENİ? isimli Rus yelkenlisini batırdıktan sonra İstanbul?a dönüş emri almış ve 7 Aralık 1916?da sahilden 300 metre açıkta kıç tarafından mayına çarparak batmıştır.
Kale ve topları ziyaretimizin ardından limanda halka açılan ve Türkiye Cumhuriyeti Gemisi olan ?Cezayirli Gazi Hasanpaşa? gemisini ziyaret etmeye gidiyoruz.
Sevgili Yılmaz Abi ve Orhan Tozun
Donanma Gemisi…
Ayrıntısı ile gezdikten ve hatıra fotoğrafı çekildikten sonra gemiden çıkıyoruz. Şimdiki durak ise meşhur ?Aynalı Çarşı?.
AYNALI ÇARŞI
Çanakkale içinde Aynalı Çarşı
Ana ben gidiyom, düşmana karşı
Ooof, gençliğim eyvah.
Bugünkü gezimizin sonuna geliyoruz. Merkezden birkaç hediyelik aldıktan sonra Güzelyalı?ya dönmek için durağa gidiyoruz. Saatler süren beklemenin ardından minibüs geliyor ve biniyoruz. Akşam yemeğini yine Nihan Ablanın müthiş lezzetli yemekleri ile geçiriyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla…
Turun 9. günü için tıklayınız…
Neredeyse aynı heyecanı yaşatıyorsun bize, sağol Serkancığım.Emeklerine sağlık.
Serkancığım özellikle gezemediğim yerleri bana gezdirmiş kadar oluyosun… ama şu çanakkale bambaşka çok görmek istediğim yerlerden birisi…resimlerin felan mükemmel ötesi… gezmiş kadar oldum yemin ederim… resimlerden bile buram buram tarih kokusu alınıyo…emeğine sağlık… İyi çalışmalar… Saygılar….
gezi çok güzel olmuş.gezmiş gibi oldum.emeğine sağlık…
Bir hafta, çoğunlukla ıslak geçen bir yolculuğun sonunda , sabah kalktıktan sonra spd yerine normal ayakkabı , tayt yerine kot pantolon , forma yerine sweat giymenin zevkini o sabah kalkınca anladım 🙂 Meğer ne coşkulu bir eylemmiş hehe. insan dinlendiğini özümsüyor sanki 🙂
O gün vücudumuzu dinlendirmenin ötesinde Çanakkale’ye dolmuşla gitmemiz tam isabet olmuş. Nitekim o kalabalıkta yürümek bile zorken bisiklete binmek tam bir işkence olacaktı. Çalınır endişesiyle müzelerede giremeyecektik. Allah’tan Cihan abi gibi bir rehberimiz vardı 🙂
Ve sevgili Murat Varol abim. Seneler sonra seni gördüğümde sanki bir gün önce görmüş gibiydim seni 🙂 Sanada buradan konuk severliğin için , güzel sandviçler için, bizim için işini bırakıp , arabayla yaptığın minik Çanakkale turun için , en önemlisi dostluğun için sonsuz teşekkürler. Seneler sonra seni hiç değişmemiş olarak görmek gerçekten çok güzeldi sevgili abim… Unutmuyorum , ilk tandem deneyimim senin sayende olmuştu 🙂
Ayrıca ben ilk kez böyle uzun bir tura çıktım , ilk kez 18 Mart’da Çanakkale’deydim. Törenleri ilk kez izleme fırsatı buldum. İlk kez bir savaş gemisini gezdim… Türk yıldızlarını ilk kez canlı seyrettim. vs.vs..
Gördünmü Serkan’cım… Bu turda ne kadar çok ilk yaşamışım 🙂 Selam ve sevgilerimle..