08 Temmuz 2016
Merhaba Arkadaşlar,
Evet arayı oldukça açtım. Daha önce yazmam gereken yazıyı anca yazabiliyorum. Affedin beni. Ama inanın geçerli sebeplerim var. Bahanem önce yoğun iş temposu, sonrasında ise motivasyonum. Motivasyonsuz bir yazıyı eminim okumak bile istemezsiniz. O nedenle hak verirsiniz diye düşünüyorum. 🙂
Kastamonu’nun Azdavay ilçesine bağlı Samancı köyünün Tekke mahallesinde Şennur’un dayısının evinde muhteşem bir sabaha uyanıyoruz. Günün yorgunluğuyla gece o kadar güzel uyumuşuz ki anlatamam. Kendi adıma çok güzel dinlenerek yeni güne uyanıyorum. Bu bölgeye özgü evde uyumak benim için tam bir bonustu. 😉
Öyle güzel bir kahvaltı yapıyoruz ki. Tereyağında yumurtaya bir ekmek banışımız var görmeliydiniz. Masaya konmasıyla bitmesi arasında geçen zaman hayatımızın en kısa süresi olsa gerek. 🙂
Kahvaltı sonrası toparlanmaya başlıyoruz. Bugün yolumuz çok zorlu değil. 2 tane rampa var, onun dışında düz gideceğiz. Geçtiğimiz iki günden sonra bugün bize oldukça kolay görünüyor. O nedenle pek rahatız.
Bu güzel yerden ayrılmadan önce Şennur’un dayısı ve akrabalarıyla birlikte hatıra fotoğrafı çekiliyoruz. Bize evlerini ve yüreklerini açtıkları için ne kadar teşekkür etsek azdır.
Tekke mahallesini geride bırakırken tüm tur arkadaşlarımızla birlikte toplu bir hatıra fotoğrafı çekiliyoruz. Umarım tekrar buralara gelebiliriz. 😉
Köyden ayrıldıktan sonra Azdavay ilçe merkezine doğru pedallamaya başlıyoruz. İlçeye kadar önümüzde rampa yok. Çok rahatız. Sabah saatleri olduğu için fazla trafik de yok. Değmeyin keyfimize yani. 🙂
Azdavay’a az kala Kevser’den bir selfie… 😉
Çok geçmeden Azdavay ilçe girişine ulaşıyoruz. 2800 nüfuslu küçük bir ilçe burası. Oldukça şirin ve süper insanları var. Her il-ilçe girişinde olduğu gibi burada da hatıra fotoğrafımızı unutmuyoruz. Tabii bu tabela bizim nedense “siz de azdavay değilsiniz haaaa” diye bir şeyi ağzımıza doluyor. 🙂
Daha yola çıkalı çok olmasa da ilçe merkezinde bir kahvede durup çay kahve molası veriyoruz. Bir kaç arkadaş ilçeyi dolaşmaya çıkıyor. Küçük ama güzel bir yer. Hatta “Süper Enduro Türkiye Şampiyonası” burada düzenleniyormuş. Bir süre sonra yol üzerinde onlara denk geliyoruz. 😉
Azdavay’ı geride bırakıp Pınarbaşı ilçesine doğru harekete geçiyoruz. Aracımız her daim yanımızda bize yardımcı olmaya çalışıyor. Bu bizim için oldukça lüks tabii. 🙂 Dün Cide çıkışında köpürdüğüm Burçin ile akşam aramızdaki tüm buzlar eriyor. O nedenle iyi ki var demek istiyorum. 🙂
Azdavay’dan Pınarbaşı’na doğru peloton olarak pedallıyoruz. Bu şekilde birbirimizin rüzgarından faydalanıyoruz. Herkesin keyfi yerinde görünüyor.
Bir süre bu şekilde gittikten sonra Serhat Hocamın lastiği yarılıyor. Onarmamız bir şeyi değiştiremeyeceği için hemen bisikletiyle birlikte eskort aracımıza bindiriyoruz. Buradan sonra bir kişi eksik olarak pedallıyoruz.
Enduro yarışlarının yapıldığı yerden hızla geçip yolumuza tüm hızımızla devam ediyoruz. Rampa çıkışı olduğu için araçtaki arkadaşlarımız bize su ve enerji takviyesi sunuyorlar. Bu iyilikleri unutamayız. 🙂
Muhteşem Batı Karadeniz ormanları içinde pedallıyoruz. Rampa çıkarken izleyecek manzaramız süper. O nedenle yol altımızdan akıp gidiyor.
Güzel rampadan sonra aynı güzellikte inişle birlikte Pınarbaşı ilçesine ulaşıyoruz. İnişte gurup dağılıyor ama ilçeye girince toparlanıyoruz.
Pınarbaşı ilçesinde öğle yemeği molası veriyoruz. Yolumuz üzerinde bulunan lokantada kısa bir pazarlıkla menü şeklinde anlaşıyoruz. Karnımızı bir güzel doyurup biraz dinlenmeye çekiliyoruz.
Doyurucu ve dinlendirici molanın ardından tekrar yola düşüyoruz.İstikamet Eflani, bas pedala… 😉
Buradan sonra düz yolda tempo yapıyoruz. Bir ara Zeki abimle ikimiz kalıyoruz sadece. Karabük il sınırında fotoğraf çekilip devam ediyoruz. Uygun bir nokta bulup arkadaşlarımızı bekleyeceğiz.
Biraz daha gittikten sonra bir köy kavşağında durup durakta arkadaşlarımızı bekliyoruz. Hava sıcak olduğu için gölgelik bir alan bize iyi geliyor. Bu noktada Serhat hocam bize yine filtre kahvesinden demliyor. O kadar iyi geliyor ki anlatamam. 🙂
İçinde bulunduğumuz yere birde böyle bakın. 🙂
Buradan sonra durmadan Eflani’ye kadar pedal çeviriyoruz. Nerede kalacağımızı bilmediğimiz için ilçe merkezine kadar gideceğiz. Ama öncesinde ekiple birlikte ilçe girişinde bir fotoğrafı hak ettik. 🙂
İlçe merkezine varıp kalacağımız yerin daha geride kaldığını öğrenince psikolojik olarak çöküyoruz. Biraz mola verip dinlenmeden asla gitmem diyorum. O nedenle bir yerde mola verip çay/kahve içiyoruz. Hatta burada yaşadığımız bir olay bizim enerjimizi yerine getiriyor.
Arkadaşlarım sade kahve istemesine rağmen biraz şekerli kahve gelince kahveci abimizin cevabı bizi bitiriyor. 🙂
– Çok acı oluyor diye biraz şeker koydum.
Kısa bir şoktan sonra kahkahayı basıyoruz tabii. Bu kadar iyi niyetli olmak böyle bir şey olsa gerek.
Ortakçılar Göletine gitmeden önce Eflani merkezde akşam yemeği ve sonrası için alışveriş yapıyoruz. Alışverişimiz biter bitmez pedallamaya başlıyoruz.
Gölete ulaştığımızda piknikçilerin yavaş yavaş orayı terkettiğini görüyoruz. Biz de kendimize çadır kuracak yer bakıyoruz. Eşyalarımızı taşıyıp çadırlarımızı kurmaya başlarken hemen bir arkadaş beliriyor yanımızda. Gölün diğer yamacında bulunan işletmenin çalışanı bizden ücret talep ediyor. Hiç bir hizmet sunmadan para talep etmesi bize garip gelse de alternatifimiz olmadığı için en indirimli fiyatla anlaşıp ödememizi yapıyoruz.
Çadırımızı kurup üzerimizi değişince kendimize geliyoruz ve keyif saatimiz başlıyor. 🙂 Böyle bir mekanda arkadaşlarla muhabbet ederek bir şeyler içmek paha biçilemez.
Serhat hocamın keyfine diyecek yok. 🙂 Güneş gittikten sonra hava oldukça serinliyor ve üşümemek için rüzgarlıklarımızı giymek zorunda kalıyoruz. Temmuz ayında da buralar böyle.
Bu güzel yerde hep birlikte Eflani’den yaptığımız alışverişle akşam yemeği yiyoruz. Bir günü daha mutlu olarak sonlandırmanın keyfini çıkarıyoruz. Turumuzun son gecesini yakıştığı şekilde sonlandırmak hepimizin içine siniyor. Yarın artık son gün. Bartın’a ulaşıp evlerimize döneceğiz. Ama yarın yine güzel bir günün bizi beklediğini biliyoruz.
Samancı – Azdavay – Pınarbaşı – Eflani Güzergâh ve Yükselti Haritası:
Saygılarımla…