Kuzey’den Güney’e Bisiklet Turu ( İnceburun )

02 Temmuz 2011

Yeni bir tur ile yine sizlerin karşısına çıkıyoruz sevgili dostlar. Bu defa ki turumuz başlıktan da belli olduğu gibi Türkiye’nin en kuzey ucu olan İnceburun’dan, Türkiye’nin en güney ucu Hatay / Topraktutan köyüne kadar olan rotadır. Okul yıllarımı hatırlarım da en kuzeyin İnceburun olduğunu çok iyi biliyorduk. Ama güney ucu olarak hep bir çelişki olmuştur. Anamur mu, yoksa Hatay Yayladağı mı diye? Tabi ki tura çıkmadan önce birçok araştırma yaparak Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Topraktutan Köyü olduğunu öğreniyorum. Ki bunu oraya gidince doğru olduğunu da görüyoruz.

Trabzon – Sinop turumuzun ardından Nesim ile birlikte İnceburun’a pedallıyoruz. Bu geceyi burada geçirip, yarın turumuza Türkiye’nin en kuzey uç noktasından pedal çevirmeye başlayacağız. Rüzgara karşı İnceburun’a gelmek biraz zor olsa da sonunda ulaşıyoruz. Bisikletlerimizi uygun bir yere koyup çevreyi gezmeye başlıyoruz.

İnceburun feneri… Bu bölgede sadece bir ev var, o da fener işletmecisinin. Eşi ile birlikte burada yaşıyorlar.

Türkiye’nin en kuzey noktasında olduğumuzu bilmek bizi biraz daha mutlu ediyor. Bu arada epey bir ziyaretçisi var buranın. gelen giden araçlar hiç durmuyor.

Şuanda gördüğünüz kayalıklar ise en uç nokta, daha ötesi yok… 🙂

Ayağımda SPD ile gidebildiğim en uç noktaya kadar gidiyorum ve burada hatıra fotoğrafımı çektiriyorum…

Buradan sonra İnceburun fenerini arkamıza alarak tekrar fotoğraf çekiliyoruz. Sevgili Nesim…

Aynı fonda bu defa ben geçiyorum kameranın karşısına. Buraya kadar gelmişiz, o nedenle birçok fotoğraf çekiyoruz.

Hep biz çekilecek değiliz ya, bu defa Yoldaş’ım ile İnceburun fenerini çekiyorum.

Karadeniz’in güneş vurmuş manzarası…

Fener işletmecisinin eşi burada vakit geçirmek için küçük bir kulübede çay, kahve ve börek tarzı şeyler yapıyor ve gelen ziyaretçilere satıyor. Teyzemiz ile tanışıyoruz ve muhabbete başlıyoruz. Karnımız aç olduğu için kendi erzağımızı çıkartıp masada yemek için oturuyoruz ve çay alıyoruz. Bu sırada eğer izinleri olursa burada çadır kurmak istediğimizi de belirtiyoruz. Sağ olsun hiç bir iki etmeden izin veriyor. Bu güzel haber iştahımızı iyice kabartıyor ve bütün ekmeğimizi çay ile birlikte bitiriyoruz. Akşama ne yaparız bilmiyoruz tabi. Bu arada feneri farklı açılardan çekmeye devam ediyoruz.

Karnımızı doyurduktan sonra çevreyi gezmeye devam ediyoruz. Çadır kurmak için saat henüz erken. Bu arada burada müthiş bir rüzgar var. Hiç eksik olmazmış hemde. Gece epey üşüyeceğiz diye düşünmeden edemiyoruz. Akşam ola hayrola, yapacak birşey yok. Buraya geldik, çadırda yatmadan dönecek değiliz.

Az ileride bir tane balıkçı barınağı var. Tekneleri içeride duruyor, arada bir gelip balığa çıkıyorlarmış.

Bulutlardan bir boşluk bulup denize yansıyan güneş ışıkları…

Köşe bucak İnceburun’u gezmeye devam ediyoruz. Teyzem bazı yerlere bahçe yapmış ve birşeyler ekmiş. Ama soğuk bahçeleri mahvetmiş, o nedenle hepsi kurumuş…

Gezimize biraz ara verip tekrar teyzenin yanına gidip muhabbete devam ediyoruz. Sağ olsun bizi oğlu yerine koyup yardımcı oluyor. Bu fotoğrafta ki ise burada bulunan iki köpekten birisi, diğeri ise inekler ile ormanın içindeymiş.

İnekler bazen eve dönüyorlarmış, bazen ise ormanda kalıyorlarmış. Bugün birkaçı geri gelmiş, teyze ile onlara bakıyoruz.

Daha önce buradan hiç gemi geçmez mi muhabbetini yapmıştık. Akşama doğru gözlerimize bir gemi takılıyor. Nereye gidiyor, ne götürüyor hiç bir bilgimiz yok…

Saat 20:00 oldu ve artık çadırlarımızı kurmanın vakti geldi. Hemen çantalarımızın bağını çözüyoruz ve çadırlarımızı çıkartıp en güzel yere kuruyoruz. Deniz’den çok sert rüzgar geldiği için kapılarımızı iç tarafa doğru ayarlıyoruz.

Güneş yavaş yavaş batmak için ufuka yaklaşıyor. Bizde makinelerimizi alıp o güzel anı fotoğraflamak için hazırlanıyoruz. Buyrun sizlere İnceburun’da gün batımı manzaraları…

Artık güneş battı ve bize de artık yapacak birşey kalmadı. Biraz vakit geçirip yatacağız.

Saat 21:00 oldu ama bakın hala hava kararmadı. Muhteşem bir akşamüstü manzarası var burada.

Bu saatlerde güneş ışığına duyarlı olan fener otomatik olarak yanıyor. Dönerek yanıyor…

Çok geçmeden fenerci abide geliyor. Hep birlikte çay içiyoruz, teyzenin yaptığı böreklerden de yiyoruz tabi. Ellerine sağlık olsun, o güzelim ev yapımı böreklerin tadı hala damağımda. Kaç bardak çay içtim bilmiyorum ama muhabbet ile epey içmişizdir. Bu arada söylemeden geçmeyim, akşam 20:00’den sonra fenerin olduğu bölgeye giriş kapısı kapanıyor. Bu saatten sonra gelen ziyaretçileri kabul etmiyorlar, geçerli bir nedenleri var tabi ki. İçkisini alan gelip burada içiyormuş, sonuçta burada yaşayan bir aile var ve rahatsız oluyor normal olarak. O nedenle kendimizi daha güvende hissediyoruz.

Saat 22:00 gibi bizde artık izin isteyerek çadırlarımıza doğru gidiyoruz. Rüzgar hala durmadı, ama şu var ki çadırın içine girince hiç rüzgar yok. Sadece çadırın hışırtısı oluyor o kadar. Gece üşümekten korktuğumuz çadırın içinde şuan yanıyorum. O kadar sıcak oluyor ki, uyku tulumundan çıkarak yatıyorum. Bu güzel yerde, çadırımızın içinde çok mutluyuz…

İnceburun…  Türkiye’nin en kuzey noktası…

Sevgi ve Saygılarımla?

NOT: Pedalla.com imzası olmayan fotoğraflar Nesim Gözeten?e aittir.

orta-gun-2orta-gunsonraki-gun

Kuzey’den Güney’e Bisiklet Turu ( İnceburun )” üzerine 9 düşünce

  • 12 Ağustos 2011, 16:43
    Permalink

    turun en uç noktası vede en güzel yeriydi. orda olmak çok güzel bir duyguydu. bakalım bundan sonra ne olacak 😀

  • 12 Ağustos 2011, 17:14
    Permalink

    gerçekten enteresan olmuş..en kuzey…çadır atmanız çok daha güzel…ve en güzel şu batış fotoları…tşk ler

  • 12 Ağustos 2011, 17:38
    Permalink

    hadi bakalımmm.. en güneyeeee..sizi izliyorummm.::))

  • 12 Ağustos 2011, 19:00
    Permalink

    Yorumun için teşekkürler Nesimcim,
    Muhteşem bir turun öncesinde, muhteşem bir gece geçirmiştik…

    Semih Hocam,
    Bu yeni serüvende de sıkı takipçi olduğunuz bilmek güzel. Muhteşem bir rota da seyredeceğiz…

    Yavuz Abicim,
    Senin de takibin bizleri mutlu ediyor, harika bir yolculuk başlıyor…

  • 12 Ağustos 2011, 23:06
    Permalink

    Serkan abi tebrik ediyorum seni turlarının ardı arkası gelmiyor.
    Fakat izninle merak ettiğim birşeyi sormak istiyorum ;
    Bisiklet haricinde ne iş yaparsın abi , hayatını nasıl kazanırsın çok merak ediyorum(eğer cevap özelse facebookta arkadaşın olarak görünüyorum , oradan mesaj olarak da yazabilirsin )
    böyle bir soru sorduğum için kusura bakma 🙂

  • 13 Ağustos 2011, 00:20
    Permalink

    Gerçekten süper bi macera olacağı daha ilk akşamdan göstermiş kendini 🙂 bekliyoruz… 😛

  • 15 Ağustos 2011, 08:11
    Permalink

    merhaba…

    daha öncede yazmıştım gezilerinizle ilgili ama bu gezi benimde hayalimde olan ve çok istediğim bir tur idi. şimdi sabırsızlıkla sizi takip edeceğim. eğer mümkün olur şartlar elverirse bir dahaki geziniz için ben de yol arkadaşı olmak isterim. Adapazarı’n dan yazıyorum. Yolunuz açık olsun turunuzun her kilometresi neşe ile dolsun…

    kazım

  • 22 Ağustos 2011, 17:40
    Permalink

    Siz İnce burunda Hataya gitmek için hazırlanırken bizde Cihanla Mersin Erdemlide 2 günlük mola vermiştik. Bizimde yolumuz Hataya idi ama farklı yoldan.

  • 01 Ekim 2011, 00:34
    Permalink

    Serkan harika fotoğraflar çekmişsiniz. Hemen hepsi arşivlik.Güzel turlarının takipçisiyiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.