Yol arkadaşı?
05 Temmuz 2007 Yeşilhisar – Niğde
Bugün yolum kısa olduğu için diğer günlere oranla geç uyanıyorum. Uyanıp otelden hareket etmem saat 08:30’u buluyor. Kahvaltıyı yine dün marketten aldıklarım ile atıştırıyorum ve Niğde’ye doğru hareket ediyorum. Yeşilhisar’ın güzel manzarasını oluşturan dağlara veda ederek çeviriyorum pedalımı.
Yeşilhisar’ı 08:41’de geride bırakıyorum ve yoluma devam ediyorum.
Buradan sonra Niğde’ye 60 km yolum kaldığını gösteriyor tabela. Bugünde hava güzel ve keyfim yerinde. Hızla ve keyifle ilerliyorum…
Yahyalı ilçesi kavşağı aynı zamanda Sultan Sazlığına giden yolu da gösteriyor. Burada kısa bir dinlenme molası veriyorum.
Karşıda görünen dağın eteğinde bulunuyor Sultan Sazlığı. Gidip yerinde ziyaret etmeyi çok isterdim ama Niğde’ye ulaşmak için yoluma devam edeceğim.
Kavşaktan biraz ileride Niğde’ye 54 km kaldığını gösteren tabelayı çekmek için bisikletimi tabelaya dayıyorum. Fotoğrafımı çektikten sonra geldiğim yönde bir karartı görüyorum. Birşey geliyor ama ne olduğunu keşfedemiyorum. İki tekerlekli ama yavaş. Motosiklet desen değil, çok yavaş. Bisiklet ama, neyin nesidir çok merak ediyorum. Bana yaklaşması için biraz bekliyorum.
Çok geçmeden yanıma geliyor ve durduruyorum. Tanışıyorum hemen, Kayseri’den öğretmen Zafer Özçelik. Zafer Hocam Kayseri’den dün yola çıkmış ve benim gibi o da Yeşilhisar’da konaklamış. Yolda hiç karşılaşmadık, demek bu güneymiş. 🙂 Kendisi bu bölgede bir haftalık bir gezi yapıyor. Öğrencilik hayatının geçtiği Niğde’ye gidip, oradan Aksaray’a ve sonrasında Kapadokya bölgesinde gezdikten sonra Kayseri’ye geri dönecekmiş. Ama kendisi henüz çok yeni ve fotoğrafında göreceğiniz gibi kot pantolon ile bisiklet kullanıyor. Tabi ki bisiklette rahat olmak en önemli husus.
Lafı daha fazla uzatmıyoruz ve birlikte pedallamaya başlıyoruz. Zafer hoca sürekli – seni yoldan alıkoymayayım sen devam et dese de bende onun hızında ilerliyorum. Yol arkadaşı bulmuşum hiç bırakır mıyım? 🙂 Acelemiz yok, akşama kadar nasıl olsa varırız Niğde’ye diyerek Zafer hocayı ikna ediyorum. Birlikte pedal çevirdiğimiz sürece yolculuğumu anlatıyorum. Birazda daha rahat yol alması için tavsiyelerde bulunuyorum tabi.
Çok geçmeden karşımıza Araplı Geçidi çıkıyor ve tırmanmaya başlıyoruz. Rampada beklemek sorun olduğu için zirvede buluşmak üzere sözleşiyoruz ve başlıyorum pedallamaya. Niğde’ye 50 km yolumuz var daha.
Buranında coğrafyası Kapadokya’ya yakın olduğu için aynı şekilde taşları görmek hiç zor değil.
Geçidi çıkarken Zafer hocam geriden gelip birden önüme geçiyor. Tabi traktör yardımı ile. 🙂 Ama çok normal çünkü daha ilk uzun turu. Bu nedenle bende önce varıyor zirveye ve beni beklemeye koyuluyor. Bende çok geçmeden ulaşıyorum Araplı Geçidi zirvesine ve zafer fotoğrafımı çekiyorum. Rakım 1400 metre, rampanın sayesinde hararetimiz epey yüksek.
Buradan sonra ise beklediğim, düşlediğim güzel bir inişi gerçekleşmiyor. Hafif inişin ardından dalgalı olarak ilerliyoruz.
Zafer Hocam ile muhabbet ederek yol almak güzel. Bazen fotoğraf çekmek için ilerliyorum ve sonra tekrar buluşuyoruz. Keyifli bir yolculuk geçiriyoruz.
Niğde İl sınırına 10:20’de giriyoruz. Turumun 29. şehrine Zafer Hoca ile giriyoruz. Darısı diğer şehre… 🙂
Niğde’ye 40 km yolumuz kaldı ve hızla ilerliyoruz.
Hüyük Köyü dolaylarındayız ve bir tesiste molaya duruyoruz. Birşeyler içip serinlemek ve dinlenmek istiyoruz.
Yaklaşık yarım saat kadar dinleniyoruz ve saat 11:30’da yolumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Niğde’ye son 30 km kalıyor…
Hızla geçtiğimiz yollar… Niğde 20 Km…
Tarla manzaralı yollarda çekecek başka birşey yok…
Yolumuz düz ve sıkıcı bir hal alıyor ve moladan 45 dakika sonra Çamardı kavşağına varıyoruz.
Hemen 2 km sonrasında ise bu defa yolumuz sağ tarafa Nevşehir’e ayrılıyor. Burada da bir fotoğrafın ardından devam ediyoruz.
Niğde’ye çok az yolumuz kaldı. Yorulduk ve dinlenmek için bir tesisin bahçesini kullanıyoruz. Hemen suya yine toz meyve soyundan dökerek çalkalıyoruz ve boğazımızı ıslatıyoruz. Tabi zafer hoca ile muhabbete her an, her dakika devam ediyoruz.
Molanın ardından saat 13:15’te Niğde’ye giriş yapıyoruz. Burada Zafer hoca ve ben hatıra fotoğraflarımızı çekiliyoruz.
Şehir merkezine ilerler iken Niğde’de yapacaklarımızın planını yapıyoruz birlikte. Zafer hocam ilk başta öğretmenevinde kalmamı teklif ediyor ama ben öncelikle belediye gitmek istiyorum. Projeden haberdar edip, konaklayacak yer konusunu konuşacağım. Önce öğretmenevine giderek Zafer hocaya yer ayırtıyoruz ve hocam yerleşirken bende belediyeye giderek konuşuyorum. Başkana ayaküstü projemi anlatıyorum ve bana yardımcı olması için zabıta memurunun yanına gönderiyor. Zabıta memuruna da projemi anlatıyorum ama inandırmakta güçlük çekiyorum. Bu da biraz moralimi bozuyor ve inanmak istemiyorsanız inanmayın diyorum ve yardımcı olmayacaksanız söylemeniz yeterli diyerek isyan ediyorum. 🙂 Tabi sonra anlıyor ciddiyetimi ve otele gönderiyor beni. Bende otele gidip 202 numaralı odama yerleşiyorum. Zafer hocamın telefon numarasını almıştım ve ona durumu izah ediyorum. Soyunup dökündükten sonra dışarı çıkıyorum ve Zafer hocam ile buluşup başlıyoruz Niğde’yi gezmeye.
Duraklarımızdan birisi ise Alâeddin Camii oluyor;
Selçuklu hükümdarı I.Alâeddin Keykubat zamanında, Niğde sancak beyi Zeynettin Başera 1223 yılında yaptırmıştır. Dikdörtgen planlıdır. Portalindeki taş işçiliğinin inceliği ile dikkat çekmektedir.
Buradan sonra gezintiye devam ediyoruz. Niğde’yi kuş bakışı izliyoruz.
Birçok tarihi mekanı ziyaret ediyoruz…
Tabi bir tanede benim fotoğrafım olsun değil mi? Niğde’ye doğru bakan topun yanındayım…
Merkeze iniyoruz ve burada Zafer hoca ile ayrılıyoruz. Zafer hoca burada öğrencilik yıllarında ki arkadaşları buluşmak üzere ayrılıyor bende biraz şehirde dolaşıyorum. Saat kulesi…
Yine tarih…
Türk Büyüklerinin heykellerinden oluşan bir yol.. Aynısından Erzincan’da da vardı…
Buradan da ayrılarak gezmeye devam ederken aklıma birisi geliyor. Yıllar önce petrolde çalışırken Niğde’den Erzurum’a giden bir müşterimiz vardı. Kendisi Niğde’de taksiciydi. Ama taksi adını hayal gibi hatırlıyorum. Güven taksimiydi neydi diyerek Güven taksiyi buluyorum ve aracı tanıyorum. Hemen yazıhaneye giderek aracın sahibini soruyorum, ama burada olmadığını birazdan geleceğini söylüyorlar. Bende beklemeye koyuluyorum. Çok geçmeden geliyor Beytullah Abi ve beni hemen tanıyor. Tabi önce şaşkınlıkla burada ne işin var diyor ve sonrasında başlıyoruz muhabbete. Bende kısaca turumdan bahsediyorum. Hemen akşam yemeği için beni alıp gidiyor eve. Eşi ile de daha önce tanışmıştım, o da beni görünce şaşırıyor. 🙂 Birlikte güzel bir akşam yemeği yiyoruz ve orada kalmam için ısrar ediyorlar. Tabi ben otele yerleştim desem de zar zor ikna ediyorum. Akşam epey oturuyorum Beytullah Abi ile, geç olunca beni otele kadar bırakıyor ve herşey için teşekkür ederek ayrılıyoruz.
Sonra ise Zafer Hocam ile telefonlaşıyoruz ve o da epey hasret giderdiği için ayrılamıyor ve direkt öğretmenevine geçiyor. Sabah buluşmak üzere sözleşiyoruz…
Otel odamdayım ve güzel bir duş alıyorum, ardından uzanıp biraz TV seyrediyorum. Herşey yolunda ve çok mutluyum. Nerden nereye diyorum ve dünyanın küçüklüğünü bir kez daha gözlerim ile görüyorum. Saat 23:00’e kadar böyle şeyleri düşünüyorum ve uykuya dalıyorum…
Yol Bilgileri
Yeşilhisar’dan Niğde’ye ulaşmak için Araplı Geçidini geçmek gerekiyor. Bu geçidi aştıktan sonra ise düz yolda Niğde’ye kadar gidebiliyorsunuz. Yol geniş ama araç trafiği epey yoğun. Bilinçsiz şoför sayısı ise aynı oranda fazla. O nedenle epey dikkat etmek gerekiyor. Yol toplamda ise 65 km dolaylarında…
Gün Toplam Km: 66,14 | Ort. Hız: 19,6 | Max. Hız: 41,0 | Bisiklet Kullanma Süresi: 03:27:40
Tur Toplam Km: 3983,80
54.Gün Harita ve Yükselti Tablosu (Yeşilhisar-Niğde); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?
Sevgi ve Saygılarımla…
“Herşey yolunda ve çok mutluyum.” cümlesi senden duymak güzel oluyor…hadi hayırlısı…
Teşekkürler Semih Hocam,
54 gündür herşeyin yolunda gitmesi, ister istemez mutlu ediyor insanı…
Sevgiler…
kaç yılındaydı acaba şuan niğdenin nüfus tabelasında 115000 BAYA BİR NÜFÜS ARTMIŞ NİĞDEDE ŞİMDİ