Erzurum Çarşı Pazar
31 Mayıs 2007 Erzurum
Bugün bütün günü bisikletten uzak Erzurum?da geçirdim. Gece otobüsten indikten sonra uyumam 2?yi bulduğu için sabah kalkmamda buna oranla geç oluyor. Saat 9?u henüz geçiyordu ki uyandım. İsmail?in annesinin hazırlamış olduğu kahvaltıyı yaptıktan sonra Erzurum?u gezmek için evden çıkıyoruz. İlk olarak Cumhuriyet Caddesinde dolaşıyoruz. Ardından cadde üzerinde bulunan 1310 yılının eserlerinden Yakutiye Medresesini geziyoruz. Buradan sonra ki durağımız ise Anadolu?nun en büyük medresesi olan Çifte Minareli Medrese oluyor. Medrese önünde Kur-an?ı Kerim okuyan yaşlı amca ile bir diyalogumuz oluyor. Fotoğraf çekilmemize kızıyor, benim öncesinde kendisini çektiğimi görse kim bilir ne derdi. Daha fazla uzatmadan ayrılıyoruz yanından. Çifte Minareli Medrese?yi de geride bıraktıktan sonra hemen karşısında bulunan Erzurum Kalesine yöneliyoruz. Kaleyi ancak dış taraftan geziyoruz.
Buraya kadar olan fotoğraflar;
Cumhuriyet Caddesi
Lalapaşa Camii
Yakutiye Medresesi
Çifte Minareli Medrese
Çifte Minareli Medrese yanında Kuran-ı Kerim okuya dede, hikayesi yukarıda. 🙂
Çifte Minareli Medrese içinde sevgili İsmail ile fotoğraf çekiliyoruz.
Erzurum Kalesi
Erzurum Kalesinin tarihçesi;
Gezimize bir süre ara verip, Yakutiye Medresesini kuş bakışı izleyen bir kafede oturup meyve sularımızı yudumluyoruz.
Buradan sonra ki planımız İsmail?in babasının çalıştığı Karayolları Müdürlüğüne gidip hamam sefası yaşamak. Daha fazla vakit kaybetmeden yola koyuluyoruz ve çok geçmeden varıyoruz. İçeri girip üzerimize değiştikten sonra kendimizi sıcak suyun altına atıyoruz. Bir süre yıkandıktan sonra kısa bir sauna keyfini de hak etmedik değil yani. Saunanın ardından tekrar yıkanıp, kurulanıyoruz ve üzerimizi giyinerek İsmail?in evinin yolunu tutuyoruz. Saat epey olmuş, akşam yemeği menümüz ise mükemmel ev mantısı. İsmail?in annesinin ellerinden, günler sonra mideme ev yemeği girecek. Ne kadar mutluyum siz düşünün. İki tabak mantının ardından güzel bir Erzurum çayına kim hayır diyebilir ki? Ben de demedim ve bardak bardak çayları yudumladım. Akşam saatinde İsmail ile biraz hava almak için dışarıya çıkıyoruz ve internet kafeye giderek blogumu güncelliyorum. Yarın sabah yola çıkacağımız için fazla oyalanmıyoruz ve eve erken dönüyoruz. Biraz muhabbetin ardından yarının planını yapıyoruz ve sonrasında ise yatmak için odalarımıza gidiyoruz. Günümü dinlenmiş olarak sonlandırıyorum, yarın dinç olarak yol beni bekliyor.
Sevgi ve Saygılarımla…
burası da erzurum…keyifle takip ediyorum…paylaşım için teş.ler…