Bisiklet sporuna gönül vermiş insanlar olarak sürekli bisiklet üzerinde olmak isteriz. Bazen günü birlik, bazen hafta sonları, bazense aylar süren yolculuklara çıkarız. Amacımız “varmak değil yolda olmaktır”. Bizler yolda olmaktan mutlu olan insanlarız. Varılan noktanın neresinin olduğunun çok önemi yoktur.
Sabahın erken saatlerinde yola çıkar ve yol üzerindeki köylerde duraklar, köy kahvelerinde muhabbet eder, ince belli bardaklarda çaylar yudumlarız. Bu böylece devam ederken kilometreler altımızdan akıp gider ve farklı memleketlere, farklı diyarlara seyahat etmiş oluruz. İçimizde hep kendi gücümüzle geldiğimizin sevinci vardır.
Benim için her seyahat başlangıcı bir öncekinden heyecanlı olmuştur. Yolda olma arzusu gün geçtikçe alevlenmekte ve kopmaz bir bütün olmaktadır. Bir an önce varma duygusu veya bir yerden başka bir yere ulaşma diye bir şey yoktur.
Yaşadığın günün keyfini çıkarmalısın. Hayatında sadece o gün varmışsın gibi yaşamalısın. Bir yere bir an önce varayım diyenlerdensen hiç çıkma yola. Bu sana işkenceden başka bir şey vermez. Nerede akşam, orada sabah taktiğini kullan ki doyasıya yaşayasın gününü.
Yollar sürprizlerle doludur. Yeni insanlar tanır, yeni dostlar edinirsin. Sana yardım eder. Belki evine davet eder, belki bir kap yemek verir, belki de bir bardak su. Hepsinde bir hak vardır. Hiç birini unutma, arada bir mutlaka hatırla. Gerçek dosttur onlar. Dedik ya yol sürprizlerle doludur. Yeni yerler görür, yeni yerler tanırsın. Keşfetme arzusuyla yaklaş, iyice tanı. Bazen lastik patlar, yanında bir araba durur ve yardım etmek ister, ya da arabasına alıp götürmek ister. Burada yurdum insanının yardımseverliğini görürsün. Bazen dinlenmek için bir petrol istasyonuna girersin, çayın hemen gelir, yudumlarken başlarsın muhabbetin bir ucundan. Ardı arkası kesilmek bilmez ve yolda olma arzusu ağır basar, istemeden vedalaşmak zorunda kalırsın. Hepsi ayrı ayrı zevk, heyecan ve mutluluktur. Bazen bir köyün içinden geçerken bir okul görürsün. Öğrenciler teneffüse çıkmış, hayattan bihaber oyunlarını oynarlar. Yanlarında durursun ve etrafını sararlar. Konuş onlarla, bisikleti anlat, şeker ver, çikolata ver mutlu et onları. Belkide hepsi geleceğin doktoru, mühendisi, mimarı, askeri ya da bisikletçisidir.
Her zaman sıcak insanlarla karşılaşmayabilirsin. Tam tersi olanları da vardır. Bu mu yurdum insanı diyeceğin günler olacaktır. Ama sabret ve fazla oyalanmadan yoluna devam et. Unutma ki ileride iyi insanlar seni bekliyor.
Acıktığını hissedersin, hemen uygun bir yer ararsın. Uygun bir yer bulursun çıkartırsın çantanda ne var ne yok. Ocak taşıyorsan makarna suyunu kaynatmaya başlarsın. Bazen daha pratikte olabilirsin. Barbunya pilaki, dardanel ton taşınması kolay olanlar. Bir ekmek, yanında da bir bardak su ile karnını doyurursun. Bazen ise bir kamyoncu lokantasında yemek yersin. Ama önce pazarlığını yaparsın ki bütçene göre yiyebilesin. Burada amaç ise şu; Ne kadar az para harcarsam o kadar çok yolda olurum.
Su demişken, hayati önem taşıyan bu sıvıyı yanından eksik etmemelisin. Susamasan dahi 15 dakikada bir yudum iç ki vücuttaki su oranını dengelensin. Vücudu susuz bırakırsan hasta olma oranın artacaktır. Bunların yanında kötü durumlar için, ani şeker düşmeleri için yanında mutlaka şeker, çerez, çikolata, müsli bar, kuru üzüm ve benzeri gıdalar bulundur.
Gece olunca, çadır kurmak için uygun bir ararız, kendimizi güvenli hissedeceğimiz bir yere çadırımızı kurmamız rahat bir uyku uyumamız için şarttır. Diğer türlü uykunuz sürekli bölünecek ve tedirgin bir uyku uyuyacak ve sabaha dinç olamayacaksınız. Bu da performansınızın düşmesine neden olacak. Arada sırada tercihini pansiyon, otel ve misafirhanelerden yana kullan.
Sonuç olarak özetlemek gerekirse, tek kelime bunların hepsine yeter.
“Önemli olan varmak değil, yolda olmaktır”.
Bir tur bisikletçisi için tura çıkmak yemek içmek gibi bişeydir ne zaman tura çıksam yenilendiğimi hissederim ama tabi bu arada dikkat edilmesi gereken hususlarda var yukarıdakiler gibi bu önemli bilgiler için teşekkür eder bu yeni tanıtım sitemizin biz tur bisikletçileri için hayırlı olmasını dilerim saygılarımla…
merhaba serkan kelimlerinin sıcaklığı ile yolda oldugum hissine kapıldım yazdıklarını dikkatli okudum bu biilgiler tecrübe ürünü bu bilgileri bizimle paylaştığın için tskler.
Bol pedallı Geziler diliyorum
Serkan Abi ellerine sağlık. Harika olmuş. Zevkle okudum.
Ya şu ortadaki kırmızı çantalı bayanı gözüm bir yerlerden ısırıyor sanki :))))))
Evet Gizem bende bu tam teçhizatlı arkadaşları bir yerlerden tanıyorum.
birtan bisiklet alacam da bana yardımcı olun eskişehir den izmir e yolculuk yapacam haziran ayında…………
Gerçekten çok keyifli bir makale olmuş Serkan bey elinize sağlık; bu yazdıklarınız bir turun en keyifli kısmını oluşturuyor, bunları okurken bile heyecanlandığımı belirtmek isterim özellikle okuldaki çocuklara şeker çikolata gibi ikramlar gerçekten de çok yerinde
Emeğinize elinize bilgisayarın klavyesine sağlık 🙂
Merhaba,yeni yeni bisiklet sporu ile ilğilenmeye başlayan biriyim.henüz bisikletim yok.bisiklet ile uzun yolculuklara çıkmak çok ilğimi çekiyor ve 1200 km. lik bir yolculuğa çıkmayı planlıyorum.Acaba bana 2000 tl’yi geçmeyecek,uzun yol için gerekli özelliklere ve kaliteye sahip,beni yolda burakmayacak bir bisiklet marka ve modeli önerebilirmisiniz.?boyum 190 cm,kilom 85’dir. Sayğılarımla….
Sevgili Serkan,
Bu güzel yazı ile bizlere kazandırdıkların için teşekkürler.
Selamlar…
Gerçekten çok içten ve güzel bir yazı olmuş,bisiklet sporu ile yeni ilgilenmeye başladım,4 yıldır dağcılık sporu ile uğrasıyorum,sehirler arası trans geçişler yaptığımız günler oldu,yazınızda köylerden sıcak kanlı insanlardan bahsetmişşiniz,gerçekten de yollar insanın karşışına çok değişik insanları cıkartıyor,özellikle köylerde çok sevecen insanlar ile karşılaşıyorsunuz,Aydında Arkeoloji dördüncü sınıf öğrencisiyim.dagci__kurt@hotmail.com msn adresim,kendi düşüncemde olan gezmeyi seven arkadaşlar ile yakından tanışmak işterim,Malum üniversite hayatı gezmek için daha fazla olanak sunuyor.Zamanım olursa tüm egeyi karış karış bisiklet ile gezebileceğim,benim gibi düşünen,benim gibi yaşama bakan arkadaşlar ulaşırlar ise sevinirim.
Serkan TAŞDELEN’e de yazısından ötürü tesekkür ederim
bu kadar mı güzel anlatılır…. 2009-18 mart turunuzdan haberdarım, olası 2010 çanakkale turunuzda beraber pedallamak dileğiyle….
sevgi ve saygılarımla…
Sevgili Cem bu yazıyı okuduğuna çok sevindim Serkan’ı tanımanı ve onun anılarını kendisinden dinlemeni isterim. Tabii hep birlikte yollarda olarak. Hoşgeldin bisiklet dünyamıza.Sevgilerimle.
uzun yola ckarken yanimza almamz gerekenler nelerdr?
merhabalar…bir arkadaşımız daha sormuş ama sanırım bir cevap gelmemiş.ciddi anlamda bende ilgilenmek istiyorum bu sporla.banada bir bisiklet markası önerebilirseniz sevinirim.biraz araştırdım fakat piyasada o kadar çok ürün var ki hangisi nedir ne değildir bilemiyorsunuz! şimdiden teşekkür ediyorum….
güzel bir sayfa keyiflle takip ettim
Serkancığım; uzun bisiklet turu düşünen bisiklet sporcusu olarak okuduğum bu makale bana klavuz olacaktır. çok teşekkür ederim.
Abi eline yüregine saglık keyifle okudum
Öncelikle bu güzel yazı için teşekkür ediyorum.. gerçekten çok güzel bir duygu, ben de bir bisikletçi olarak uzun yolu seven birisiyim.. özellikle şehir içinden geçerken insanların ilgi odağı olman veya onların bisiklete olan bakış acısını değiştirmen onların gözünde güzelleştirmen ve bisikleti sevdirmeyi aşılamak gerçekten tarifi olmayan bir duygu…. yaşayan bilir, Bisiklete binmek çok farklı duygularla yüklüdür bunu yaşamak gerekir. Ve herkesin yaşamasını tatmasını isterim.. Mutlu turlar diliyorummm. 🙂
|Ömer Aksoy|
arkadaşlar ben daha hiç yola çıkmadım ama bisikletle uzunyola çıkmayı düşünüyorum.ilk etepta isatanbuldan çanakkale tarafına gitmeyi düşünüyorum.sizce yola tek mi çıkmalıyım yoksa yanımda birileri olmalımı.birileri olcaksa yanımda bu insanlarla nasıl tanışabilirim?mail adresim:panzerkral@hotmail.com ulaşırsanız sevinirim.:D
keyifle okudum emeklerinize sağlık