Eskişehir’den Yenişehir’e Bisiklet Turu

29 Eylül 2019

Merhaba Sevgili Pedalla Takipçileri,

Yeni ve farklı yerlerde pedallamaya bu hafta da devam ediyorum. Gitmediğim ilçeleri kapsayan turuma Eskişehir’den başlayacağım ve Yenişehir’de sonlandıracağım. Muğla’dan akşam otobüse biniyorum ve Pazar sabahı saat 6.00 olmadan Eskişehir’e ulaşıyorum. Otobüsten iner inmez havanın soğukluğu yüzüme çarpıyor ve hemen otogarın içine kaçıyorum. Burada bisikletimi yol için hazırlayıp üzerimi sıkıca giyiniyorum. Hazır olduktan sonra ancak yola çıkabiliyorum.

Bu arada bu turda bana eşlik eden yol arkadaşım Brompton marka katlanır bisiklet. Farklı marka/model katlanır bisikletlerle 100 km üzeri pedallayarak hepsi hakkında deneyim kazanıyor ve artılarını eksilerini kıyaslıyorum. Bir kaç tane daha farklı marka ile pedalladıktan sonra burada hepsini içeren bir kıyaslama yazısı yazacağım. Takipte kalın. 😉

Saat 6.15 gibi otogardan çıkıp Eskişehir, Bursa yolunda pedallamaya başlıyorum. Hava henüz aydınlanmadığı için alaca karanlık havada ışıklarımı yakarak pedal çeviriyorum.

Saat 7.00 gibi hava aydınlanıyor ve artık Eskişehir’i geride bırakıyorum. İlk olarak hedefimde İnönü ilçesi var. Defalarca kez buralarda pedallamış olsam da İnönü’den geçmemiştim. Ancak bu turda rotama dahil oluyor.

Yolum düz olduğu için istediğim tempoda ilerliyorum. İnönü kavşağına kadar fotoğraf çekmek dışında durmuyorum.

Saat 7.20 ve ben İnönü kavşağından dönüp ara yoldan yoluma devam ediyorum. Güneş iyice yüzünü gösterdi ve giderek ısınmaya başladım.

Çukurhisar’dan geçerken İnönü’ye 16 km yolum kaldığını görüyorum. Buradan sonra yol daha sakin ve trafik neredeyse yok denecek kadar az. O nedenle keyfim yerine geliyor.

Bir süre önce gördüğüm “Oklubalı Anıt Ağaçları” tabelasına anlam verememiştim. Ta ki o ağaçlar karşıma çıkana kadar. Üç beş ardıç ağacından oluşan bir toplulukmuş. Ağaçlar oldukça yaşlı ve güzel görünüyorlar. Ama sadece tabela koyarak anıt ağaç demek çokta yeterli değil gibi. Korumasız ve tüm dış etkenlere karşı açık durumdalar.

Ağaçları geride bırakıp yoluma devam ediyorum. İnönü ilçesine giderek yaklaşıyorum. Sadece 5 km yolum kalmış.

Saat 8.15’te İnönü ilçesine giriş yapıyorum. Oyalanmadan ilçe merkezine devam edip orayı da görmek istiyorum.

Anayoldan ilçe merkezine girişte bulunan uçak heykeline selam verip devam ediyorum.

İnönü ilçesinin bulunduğu yer oldukça etkileyici. Yaslandığı dağda ki mağaralar merak uyandırıyor.

İlçe merkezinde kısa vakit geçirip tekrar yoluma devam ediyorum. Bu defa rotamda Bozüyük var. Bu arada henüz bir şeyler de yemedim. Bozüyük’te bulurum umuduyla pedal çeviriyorum.

Eskişehir’i geride bırakıp Bilecik il sınırlarına giriyorum.

Saatim tam 9.00’u gösterdiği sırada Bozüyük’e ulaşıyorum. Günün 2. ilçesine de ulaşmış olmak bana güzel bir motivasyon sağlıyor. Buradan daha önce Türkiye turunda geçmiştim. O nedenle burada oyalanmadan devam etmek niyetindeyim.

Bozüyük ile merkezinde geçerken çorba içecek yer bakınıyorum. Ama bir türlü gözüme ilişmiyor.

Bozüyük merkez de bulunan Ay/yıldız heykelini görüp, çorbacı aramaya devam ediyorum.

Belediye binasının önünde Türk büyüklerinin heykellerine uzaktan bakıyorum.

İlçe merkezinde bir türlü kafama göre çorbacı bulamayınca durmadan yoluma devam ediyorum. Kısmet başka yere diyerek asılıyorum pedallara. Buradan sonra bir süre Bilecik yönünde ilerleyeceğim.

Geniş bir vadi içerisine giriyorum ve Pazaryeri ilçe yol ayrımına kadar bu yolda pedal çeviriyorum. Burası İstanbul yolu olduğu için trafiği nispeten daha fazla. Bir an önce yol ayrımına ulaşıp buradan ayrılmak istiyorum.

Saat 9.42’de günün üçüncü ilçesi olan Pazaryeri kavşağına ulaşıyorum. Buradan sonra tırmanış başlayacak. Aynı zamanda trafikte azalacağı için hiç kafaya takmıyorum.

Sakin yolda hafiften tırmanmaya başlıyorum. İyice ısındıktan sonra da üzerimde ki fazlalıklardan kurtuluyorum. Artık yaz moduna döndüm. Bu arada yol arkadaşımla şimdilik aramız iyi. 🙂

Pazaryeri ilçesine son 7 km yolum kalmış. Ve tırmanış hala devam ediyor.

İlçeye yaklaşırken uzun uzun sırıklar ve bunlara uzanan bitkiler dikkatimi çekiyor. Bunları daha önce Almanya’da pedallarken görmüştüm. Şerbetçi otu olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Karşıma çıkan tabelada da Şerbetçi otunun Türkiye’de tek üretim yerinin burası olduğunu öğrenince şaşkınlığım iyice artıyor. Buraya bisikletimle gelmeseydi bu bilgiden belki de hiç bir zaman haberim olmayacaktı.

Saat 10.25 ve artık Pazaryeri ilçesine girdim. Tırmanış hala ilçe içinde de devam ediyor. Önümde ki grafiğe göre daha sonrasında iniş olduğu için keyfim yerinde. 🙂

İlçe merkezinde bulunan Pazarlı Bey heykeli ve yine Türk Büyüklerinin flamaları asılı olduğu yerdeyim.

İşte burada kafam karışıyor. Kocaman Pazarcık yazıyor. Bulunduğum yer Pazaryeri ama neden Pazarcık yazıyor anlamış değilim. Hemen internette kısa bir araştırma yapıyorum ve neden Pazarcık yazdığını anlıyorum. Buranın eski adı Pazarcık’mış ve Kahramanmaraş’ta başka bir Pazarcık adında ilçe olduğu için karıştırılıyormuş. O nedenle ilçenin ismi Pazaryeri olarak değiştirilmiş. 🙂

Bu bana oldukça garip geldi, buna benzer birden fazla yer var zaten.

Mesela: Antalya Kemer ve Burdur Kemer, Denizli Kale ve Malatya Kale, Samsun Ayvacık ve Çanakkale Ayvacık, Zonguldak Ereğli ve Konya Ereğli, Trabzon Köprübaşı ve Manisa Köprübaşı… Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Konu neden sadece burası için karışmış anlayamadım.

Makarnacı Hüseyin Baş Pehlivan’ın mezarı bu ilçede olduğu için buraya böyle bir anıt dikmişler. Kimdir, nedir aşağıdan okuyabilirsiniz.

İlçe merkezine doğru ilerlemeye devam ediyorum.

Belediyenin yanında geçerek yoluma devam ediyorum. Aynı zamanda hala karnım aç ve hala yemek yemek için uygun yer bulamadım. Uygunluktan kastım şöyle güzel görünen bir çorbacı. Bu gidişle İnegöl’e kadar dayanırsam orada köfte yiyebilirim.

Tarihi Pazaryeri evlerinin yanından usulca geçerek İnegöl’e doğru seri pedallarla devam ediyorum.

İnegöl’e 40 km yolum varmış. Bir kısmı iniş olacağı için çok uzun sürmez diye düşünüyorum. Ama yine de yol hali ne olur biter bilemeyiz.

Uzun ince yollarda keyifle gidiyorum…

Pazaryeri ilçesini geride bırakalı beş km oldu ve hala tırmanıyorum. 🙂

Brompton’un 6 vitesli modelini kullanıyorum. O nedenle bu tırmanışlarda beni fazla yormuyor. Ön tarafta sadece bir tane çantam var. Fazla yükümün olmaması da bana zorluk çıkarmıyor.

Kıvrıla kıvrıla yükselmeye devam ediyorum. Ara ara durup fotoğraf çekiyorum. Bu bahaneyle dinlenmiş oluyorum tabii.

Artık zirveye yaklaşıyorum. Bahçecik köyünden geçip devam ediyorum.

Saat 12.00’ye gelmek üzereyken Bursa il sınırlarına giriyorum. Artık turumun son şehrine ayak basmış bulunuyorum. Güzel bir inişle yola devam ediyorum.

Çınar ağaçları eşliğinde inişin tadını çıkarıyorum.

Tekkeköy’den hızla geçiyorum ve İnegöl’e giderek daha da yaklaşıyorum.

Ağaçlardan oluşan yeşil yolları görmek beni fazlasıyla mutlu ediyor.

Bir süre sonra Eskişehir Bursa yoluna çıkıyorum. Buradan sonra ilçeye 7 km yolum kalıyor. Trafiği da arttığı için daha hızlı pedal çeviriyorum.

Saat 12.42 ve ben resmen İnegöl ilçesine girdim. Hemen yol üzerinde bir köfteci bulup yemek molası vermek istiyorum. Sabahtan bu yana oldukça açım. Sadece bir tane kek yedim o kadar.

Gözüme bir köfteci ilişiyor ve hemen durup sipariş veriyorum. Bir güzel karnımı doyurduktan sonra artık yoluma kaldığım yerden devam edebilirim.

İnegöl’den de Türkiye turum sırasında geçmiştim. Bugünkü son hedefim olan Yenişehir’e doğru çeviriyorum gidonumu.

Kavşağı döner dönmez yine hafiften tırmanış başlıyor. Ama hiç önemi yok. Programıma göre yeteri kadar zamanım var.

Yenişehir’e 20 km yolumun kaldığını görüyorum. 100 km’den fazla yol yaptım ama hala ciddi anlamda yorgunluk hissetmiyorum.

Bir süre Boğazköy Barajı manzarasında pedal çeviriyorum.

Yolun manzarası bitip yol düzleşince ancak yorulduğumu hissediyorum. Manzaralı yol bana güç kuvvet veriyor ve yorulduğumun farkına bile varmıyorum. Ama sıkıcı yol çıkınca karşıma anında hissedebiliyorum.

Aşağıda kalan Söylemiş köye selam verip devam ediyorum.

Yolun sıkıcılığı fotoğraflarıma da yansıyor. Çekecek bir şey olmayınca böyle kuru kuru yol fotoğrafları çıkıyor.

Ya da benim sıkıcı suratım. 🙂

Yenişehir ilçesini artık görebiliyorum. İlçeye girmek üzereyim ama hala karşıma bir tabela çıkmıyor. Koleksiyonumu bu parçadan mahrum bırakmam istemem. Ama maalesef ilçeye girene kadar çıkmıyor karşıma.

İlçe merkezine girerek yoluma devam ediyorum. Turum burada bitti ama giriş tabelasını göremeyince ilçenin diğer girişine devam ediyorum. Gidip orada tabelayı arayacağım. Benim ki de hastalık işte, ne önemi var diyebilirsiniz. Benim için önemli ve değerli. 🙂

İlçenin Bursa girişine gidince nihayet Yenişehir ilçesinin giriş tabelasını orada buluyorum. Bu bana fazladan 5-6 km’ye mâl oluyor ama olsun. 🙂

Tabelayı fotoğrafladıktan sonra ilçe merkezine geri dönüyorum ve şöyle yüzeysel gezerek minibüs durağına gidiyorum. Buradan Bursa’ya neredeyse yarım saatte bir araç var. O nedenle sorun yaşamadan hemen ilk minibüse biniyorum. Bisikletimi katlamak çok uzun sürmüyor ve minibüsçü arkadaş yeteri kadar katlandığını düşünerek katlama işine son vermemi istiyor. 🙂

Minibüs beni Kestel’e kadar bırakıyor. 148 km çevirmişim ve buradan otogara kadar 17-18 km daha çevirmek zorunda kalıyorum. Bu son kısım beni oldukça üzdü. Çünkü kafamda psikolojik olarak turu bitirmiştim. Buradan otogara kadar gitmek beni çok etkiliyor. Yorgunluğum 5’se 10’a çıkıyor.

Otogara ulaşıp turumu noktaladığımda gün sonunda 166 km pedal çevirmiş oluyorum. Brompton marka 16″ lastikli bir bisikletle böyle bir turu yapmak benim için ayrı bir durum tabii ki. Yeni turlarda, yeni katlanır bisikletlerle görüşmek dileğiyle…

Eskişehir, İnönü, Bozüyük, Pazaryeri, İnegöl, Yenişehir Güzergah ve Yükselti Haritası…

Sevgi ve Saygılarımla…

Eskişehir’den Yenişehir’e Bisiklet Turu” üzerine bir düşünce

  • 14 Kasım 2019, 21:47
    Permalink

    Eskişehir´e geleceğinizi öğrendiğimde bende katılmak istedim fakat nasip olmadı gerçii o zaman katlanır bisikletimde yoktu ama.. rengarenk güzel bir rota/tur olmuş sanırım brompton ile daha keyifli olmuştur deneyimlerinizi merak ediyorum doğrusu. Yolunuz açık pedalınız çok olsun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.