5 Temmuz 2016
Batı Karadeniz turumuzun ikinci gününden herkese merhaba…
Hasankadı’nın biraz ilerisinde bulunan mesire alanında kurduğumuz çadırlardan sabah dinç olarak çıkıyoruz. Gece muhteşem ve deliksiz bir uyku çekmenin mutluluğunu sabah ancak anlayabiliyoruz. 🙂
El yüz yıkama faslından sonra çevrede vakit geçiriyoruz. Bugün rotamız önce Kozcağız, ardından Bartın ve Amasra olacak. Çok uzun bir rotamız olmadığı için pek acele etmiyoruz. Mesire alanında bulunan salıncakta hep birlikte eğleniyoruz. Değmeyin keyfimize… 🙂
Sabah eğlencesinden sonra yavaştan toparlanmaya başlıyoruz. Kahvaltımızı biraz ileride bulunan Kozcağız’da yapma kararı alıyoruz. Çadırlarımızı toplayıp eşyalarımızı aracımıza yükledikten sonra bayram kutlaması için kamera karşısına geçiyoruz.
Bugün Ramazan Bayramının ilk günü ve biz de buradan tüm yakınlarımızın bayramını kutluyoruz…
Yola çıkıyoruz ve muhteşem bir rotada pedallamanın tadını çıkarıyoruz. Yol o kadar güzel ki yüksek tempoda pedal çeviriyoruz, fakat dar ve az da olsa trafik olduğu için tek sıra halinde ilerlemeye özen gösteriyoruz. Yol üzerinde gördüğümüz herkesin bayramını kutlamadan geçmiyoruz.
İlerledikçe yol daha da güzelleşiyor. Pedal çevirdikçe hızlanıyoruz ve bu güzellik hiç bitmesin istiyoruz.
Atağa kalkıyorum ama hemen yanıbaşımdan Cem de takılıyor arkama. 🙂
Herkesin neşesi yerinde, bu kadar güzel bir yerde aksi düşünülemezdi zaten.
Gruba yetişmek için biraz daha asılalım pedallara. 🙂
Fatih trenin başını çekiyor. Hepimiz ardından gidiyoruz.
Serhat hocam bölgeyi çok iyi bildiği için bize birçok konuda yardımcı oluyor. Turumuza teşrif ettikleri için çok mutluyuz.
Ve Kozcağız’a ulaşıyoruz. Uygun bir yer bulup hemen oturup tostlarımızı sipariş ediyoruz. Daha önce söylediğim gibi ekibin neşesi yerinde. Yaklaşık bir saat kadar mola veriyoruz burada. Tostlar, çaylar, kahveler derken zaman akıp gidiyor. Bu arada hava hafiften kapandı. Yağmur her an gelebilir. Hava raporuna göre de yağması bekleniyor. Umarım ıslanmayız, ama yağarsa da yapacak birşey yok.
Kahvaltımızın ardından tekrar harekete geçiyoruz. Kasabanın içinden geçerken bisiklet yolunu kullanıyoruz. Bartın genelinde sadece burada bisiklet yolu olması çok garip. Daha önceki Bartın Bisiklet Turumda bundan bahsetmiştim.
Kozcağız – Bartın arası dümdüz yol. Hızımızı aldıktan sonra hiç durmadan Bartın girişine kadar gidiyoruz. Burada durup arkadaşlarımızla hep birlikte hatıra fotoğrafı çekiliyoruz. Bu arada arkadaki toplanan bulutlar dikkatimizden kaçmıyor tabii.
Bartın merkezden bir hatıra fotoğrafı;
Bartın’ın merkezine girip bir kafede mola veriyoruz. Burada tatlı ve çay muhabbeti yapıyoruz. Nasıl olsa artık çok yolumuz kalmadı. Bartın’dan Amasra’ya sadece bir dağ tırmanacağız. Ardından sal aşağıya Amasra. 🙂 Bunun rahatlığıyla çok kasmıyoruz.
Molanın ardından yola koyulma vakti geliyor. Amasra’ya üç tane giriş var. İlk giriş eski Amasra yolu, diğeri yeni yapılan tünelin bulunduğu yol, sonuncusu ise Kurucaşile tarafından giriş. Biz ilk girişi, yani eski Amasra yolunu seçiyoruz. Tam kavşağa geldiğimiz sırada bizi Amasra’dan Mahmut Zeki Gürsoylu abimiz karşılıyor. Bugün bize Amasra’ya kadar eşlik edecek.
Kavşağı döndükten bir süre sonra yağmur damlaları üzerimize düşmeye başlıyor. Çok geçmeden damlalar sıklaşmaya sonra da bardaktan boşalırcasına üstümüzden iniyor. Yağmurluklarımızı giyip pedallamaya devam ediyoruz. Vücut ısısını korumak için durmadan pedallamak en mantıklısı.
Zirveye pedalladığımızda yağmur azalıyor, biz de diğer arkadaşlarımızı beklemeye başlıyoruz. Bu sırada tabii ki içten içe üşümeye başlıyoruz. Umarım hasta olmayız. Yaz gününde de olsak ani ısı değişikliği hasta edebiliyor.
Zirvede toplandıktan sonra dikkatli ve temkinli olarak inişe başlıyoruz. Buraya daha önce geldiğim için Kuşkayası yol anıtını biliyordum. Arkadaşlarımın da burayı görmesini istediğim için hafif yağmur altında burada mola verip anıtı görmek için yukarıya çıkıyoruz.
Yol anıtındaki gezintimizin ardından artık Amasra’ya doğru inişe geçmek için bisikletlerimizin yanına dönüyoruz. Bu sırada ekip arkadaşlarımızla fotoğraf çekilmeyi ihmal etmeyelim. 😉
Hafif yağmur altında dikkatlice inişe başlıyoruz. Amasra’yı kuş bakışı izleyeceğimiz yerde tekrardan kısa bir mola veriyoruz.
Yağmur altında durup üşümemek için bir an önce tekrar yola düşüyoruz. Artık Amasra’ya çok az yolumuz kaldı. Gidip uygun bir yer bulmamız gerekiyor .Henüz nerede kalacağımızı bile bilmiyoruz. 🙂
Amasra girişinde öyle bir trafik var ki gözlerimize inanamıyoruz. Bayram tatili dolayısıyla bir insan akını var. Bu trafiğin arasında kalmak hiç hoşumuza gitmiyor. Bir şekilde hemen merkeze doğru ilerliyoruz.
İlçe girişinde aracımız için uygun bir yer buluyoruz. Ardından bisikletlerimizi Zeki abimizin garajına bırakıyoruz. Zeki Abinin de yardımıyla çadır kuracak bir yer arayışındayız. Bu sırada aşağıya bir kafeye inip pansiyon arayışına başlıyoruz. Bayram tatili dolayısıyla bütün yerler dolu. Bir şekilde bir yer bulmamız gerekiyor. Elimizin altında bir yer var ama belki daha iyisini buluruz diye çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
En sonunda yenik düşüyoruz. Zeki Abinin arkadaşının bahçesine gidip çadırlarımızı kuruyoruz. Bu sırada ekibin kadınları Zeki Abinin evine gidip güzel güzel sıcak duşlarını alıyorlar.
Biz de çadırlarımızda hazırlandıktan sonra Zeki Abinin evine bayram ziyaretine gidiyoruz. Ailesiyle tanışıp çay/kahve içtikten sonra misafirperverlikleri için teşekkür edip Amasra’yı gezmeye çıkıyoruz. Yağmur dindi ve muhteşem bir hava kendini gösterdi.
Amasra’da gün batımını izlemek çok güzel. Onca yolu yağmur altında gelmek bu manzara için değdi doğrusu.
Arkadaşlarımızı beklerken Cem ve Fatih’le Amasra’nın tadını çıkarmaya devam ediyoruz. Diğer yandan Serhat hocam deniz sefası yapıyor. 🙂
Ekiple birlikte akşam yemeği için bir lokantada rezervasyon yaptırıyoruz.Bu akşam çok eğleneceğiz. 🙂
Rezervasyon saatinde lokantaya gidip bir güzel karnımızı doyururken şarkılar eşliğinde çok keyifli bir kaç saat geçiriyoruz. Yine yürüyerek çadır alanına dönüp çadırlarımızda günü noktalıyoruz.
Hasankadı – Kozcağız – Bartın – Amasra Güzergâh ve Yükselti Haritası:
Saygılarımla…