10 Nisan 2016
Merhaba Sevgili Bisiklet dostları,
Yapmış olduğum turların yazı ve fotoğraflarını hızla size aktarmaya devam ediyorum. Malumunuz yoğun iş temposu bu zamana kadar bekletti. Tüm okurlardan özür dileyerek yazıma geçiyorum. 😉
Takip edenler bilirler ki ülkemizin 81 şehrine bisikletimle ulaştım. Yeni hedefim ise tüm ilçelere ulaşmak. Bu zamana kadar sırasıyla Muğla, Aydın, İzmir, Uşak, Antalya, Zonguldak, Düzce, Isparta, Denizli, Mersin ve Bartın’la birlikte 11 şehrin tüm ilçelerini gezdim. Şimdi okuyacağınız ve izleyeceğiniz fotoğraflarda ise Yalova’nın gitmediğim ilçelerini göreceksiniz. Turuma Gemlik’ten başlayıp, Armutlu, Çınarcık ve Termal’in ardından Yalova’da noktalayacağım.
Cumartesi akşam otobüsüne binip sabahın ilk ışıklarında Gemlik otogarında iniyorum. Gün henüz ağarıyor, biraz otogar içinde vakit geçirdikten sonra yola çıkmak için hazırlanıyorum. Hava biraz kapalı. Gemlik içinden geçerken bir börekçide kahvaltıya duruyorum. Güzelce doyduktan sonra artık tam anlamıyla yola çıkmaya hazırım. Gemlik şehir merkezinde saatli kulenin yanından geçerek Armutlu yolunu bulmaya çalışıyorum.
Tabii ki yolum üzerinde gördüğün güzel şeyleri es geçmiyorum. Bu ağacın görüntüsü çok ilgimi çekiyor. Yeşil olsun, bizim olsun. 🙂
Gemlik’ten çıkarken sol yanımda uzanan denizi seyrederek pedal çeviriyorum. Oldukça çok gemi var, hava kötü olduğu için buraya sığınmış olmalılar diye düşünüyorum.
103500 nüfuslu, Türkiye’nin birçok şehrinden büyük. Gemlik’i artık geride bırakıyorum.
Gemlik çıkışında ilk hedefim olan Armutlu’ya 35 km yolum var. Eğim oldukça düz devam ediyor, beni zorlayacak herhangi bir rampa görünmüyor. O nedenle rahatım, tek dileğim yağmurun yağmaması ama hava hiç öyle durmuyor. Kısmet artık…
Biraz yol aldıktan sonra Kumla dolaylarında ana yoldan ayrılıp sahil tarafından gitmek istiyorum. Yanlış seçim olduğunu ancak yola girdikten bir süre sonra anlıyorum. Yol yapım çalışması dolayısıyla yollar acayip derecede kötü. Yapacak bir şey yok, yavaş yavaş ilerlemeye devam ediyorum.
Arada güzel manzaralarla karşılaşıyor olmam biraz olsun beni mutlu ediyor.
Derken patır patır yağmur damlalarını hissediyorum kafamda. 🙂 Heh bende senden bahsediyordum, nerede kaldın diye. Yağmurluğumu giyip yavaşça pedallamaya devam ediyorum. Usul usul yağdığı için pek rahatsız etmiyor.
Arada bir mola veriyorum, ama tekrar yağmurda yavaş da olsa devam ediyorum. Armutlu’ya 18 km yolum kalmış. Öyle ya da böyle bu yol bitecek. 🙂
Yağmur şiddetini arttırınca, terk edilmiş bir petrol istasyonuna girip yağmurun biraz dinmesini bekliyorum. Oldukça konforsuz bu yerde 15 dakika anca kalıyorum. “inş cnm ya” yazısı gözlerden kaçmıyor tabii. 🙂
Kapaklı’dan geçtikten sonra Armutlu’ya biraz daha yaklaşıyorum.
Emine Deniz hayratından su doldurup yoluma devam ediyorum. Yağmur dindi sanki…
Yola çıktıktan yaklaşık 2,5 saat sonra Armutlu’ya ulaşıyorum. Yağmur yine usulca yağmaya başlıyor. Bugün bütün gün böyle gidecek diye çok korkuyorum. Ben artık güneş görmek istiyorum. 🙂
Armutlu oldukça küçük bir ilçe. Daha çok deniz kenarında bulunan beldeleriyle yaşıyor desek yeridir. Sabahın erken saatleri olduğu için burada çok vakit geçirmeden yoluma devam ediyorum.
İlçe çıkışında hava biraz açar gibi oluyor ve bununla birlikte tırmanış başlıyor. İşte şimdi tura can geldi diyerek asılıyorum pedallara. 🙂 Yol arkadaşım çoğu günübirlik turlarda olduğu gibi burada da Dahon Visc D18. 😉
Tırmanış çok uzun sürmüyor ve zirveden sonra inişe geçiyorum. Buradan sonra yol tam istediğim kıvama geliyor. Bir tarafım yeşil, diğer tarafım mavi ve muhteşem bir yol. Trafik neredeyse yok denecek kadar az.
Bu güzel yolda hızla ilerliyorum. Mecbur kalmadıkça durmuyorum ve yavaş yavaş yolun tadını çıkartarak pedal çeviriyorum.
Öğlen saatlerinde Çınarcık ilçesi karşıma çıkıyor. Burası Armutlu’ya göre biraz daha büyük ve yine sahil kasabası türünden. Burada öğle yemeği molası vereceğim. İlçe merkezine gidip uygun yer bulmalıyım.
“Marmaranın İncisine (Çınarcık’a) Hoşgeldiniz” tabelasının altından geçip ilçe merkezine doğru hızla yol alıyorum.
Bugün şansım hiç yok gibi, hangi şehre yada kasabaya girsem yollarda hep çalışma var. Yine yavaş yavaş ilçe içinde pedallıyorum. Öğle yemeği için uygun yer bakarken bir kır pidecisi önünde duruyorum. Masaya oturup siparişimi veriyorum ve bir güzel karnımı doyuruyorum. Yemeğin ardından biraz da soluklanıyorum. Buradan sonra Termal ilçesi ve Yalova kalıyor geriye.
Çınarcık içinde Termal yolunu bulucam diye bildiğin kayboluyorum. Zar zor ilçeden çıkmayı başarıyorum ama gel bir de bana sor. 🙂 Çıkmaz sokaklar, yanlış yere çıkan yollar ve gitmek istediğim yönün tam tersine dönen yollar.
Birazcık ilerledikten sonra işte tam da budur değim bir yolla karşılaşıyorum. Aman Allah’ım bu ne güzelliktir böyle. Pedal çevirmeye doyamıyor insan. 🙂 Sanki Avrupanın bir köşesindeyim.
Bu yola girdim gireli ya bir ya da iki araç anca geçmiştir. Sanki sadece bana ayrılmış bisiklet yolunda pedal çeviriyorum. Asfalt kalitesi, yol manzarası ve hafiften tırmanışıyla tadından yenmeyen bir yol. Bu bölgede yaşasam pedallamaktan hiç sıkılmayacağım bir yol burası.
Termal ilçesine yaklaştıkça yeşillik iyice artıyor.
Bir süre sonra inişle birlikte Termal ilçesine ulaşıyorum. Burasıda küçük bir ilçe ve merkezde görülebilecek hiç birşey gözüme çarpmıyor. Burası adından da anlaşılacağı gibi termal turizmle duyulmuş bir yer olsa gerek. Tur sırasında kaplıcalarda pek vakit geçiremeyeceğim için yoluma devam ediyorum.
İlçe çıkışında Gökçe Barajının yanında geçiyorum.
Girişte bulamadığım tabelayı çıkarken bulunca benim mutluluğu varın siz düşünün. 🙂 Hemen Pedalla çıkartmasını yapıştırıp Yalova’ya devam ediyorum.
İşte buradan sonra yol tam bir çekilmez hâl alıyor. Daracık yolda araçlarla birlikte ilerlemek epey güç oluyor. Arada sıkıştırıyorlar ve neredeyse çarpacak gibi oluyorlar. Bir an önce şu yoldan kurtulmak istiyorum.
Yolun da eğimiyle hızlıca o dar bölgeden kaçıp, Yalova girişine kadar durmadan geliyorum. Hedefim olan Yalova’ya ulaştım ama daha yolum bitmedi. İl merkezine gidip, orada otogara devam edeceğim.
Yalova’nın şehir merkezinde çevreyi izleyerek ilerliyorum.
Buraya daha önce geldiğim için yolları hatırladım. Yürüyen Köşk’ün bulunduğu yerden geçtikten bir süre sonra trafikle buluşuyorum.
Sabah Gemlik’ten başladığım turu Armutlu, Çınarcık ve Termal üzerinden geçerek öğle saatlerinde Yalova’da noktalıyorum.
Bu güzel turun sonunda Yalova’nın da tüm ilçelerine bisikletimle ulaşmış oluyorum. Kendi adıma yaşamış olduğum bu zaferin ardından yeni şehirlerin beni beklediğini biliyorum. 🙂
Yalova otogarına gidip Bursa’ya bilet alıyorum. Gece 23.59’da Muğla’ya gidecek otobüsümü Bursa’da Esma ile vakit geçirerek bekleyeceğim. Sağolsun Esma bana bütün misafirperverliğini gösteriyor. Keyifli dakikalar çarçabuk geçiyor ve bir anda gece oluveriyor. Yarın sabah iş olduğu için gece otobüsün koltuğunda buluyorum kendimi.
Bir başka turda buluşmak dileğiyle…
Gemlik, Armutlu, Çınarcık, Termal, Yalova Güzergâh ve Yükselti Haritası:
Saygılarımla…
Burnumun dibinde bir bakayim demelik yer gösterdin bana;)
Yazi da yol gibi akti gitti..
Masallah;)
Hep hayalimdek rotanın bir kısmı içeriyor.
Güzel faydalı yazı oldu. En yakın zamanda deneyimleyeceğim.