31 Ağustos 2014
Turumuzun son günündeyiz. Öğleden sonra saat 14.40 uçağıyla Türkiye’ye döneceğiz. O nedenle sabah erkenden uyanıp, vakit kaybetmeden yola çıkmak istiyoruz. 6 günlük maceramızın son gününe ne ara geldik anlamadık. Ne kadar hızlı geçti günler. Hep böyle olmuyor mu zaten. Bitmesini istemediğin her şey çok çabuk bitiyor.
Çadırlarımızı toparlayıp kamp alanı çıkışında bulunan cafeye kahvaltı yapmaya gidiyoruz. Poğaçalarımızı kahve eşliğinde yedikten sonra yola çıkma zamanımız geliyor.
Winterthur’dan GPS yardımıyla ayrılıyoruz. Bilmediğiniz bir yerde şehir içlerinde pedallamak epey sıkıntılı. Bu durumda teknolojik aletler yardımımıza koşuyor. 🙂
Fazla sakin yollarda pedallamaya başlıyoruz. Yollar araç trafiğine açık olmasına rağmen yola çıktığımızdan bu yana neredeyse hiç araç görmedik. 🙂
Hiç beklemediğimiz bir şekilde sürekli tırmanıyoruz. Yüklerimiz ve katlanabilir bisikletlerimizle rampa bizi oldukça yoruyor. Ama yolun manzarası ve havanın temizliği bize güç kuvvet vermeye devam ediyor.
Oberembrach köyünün girişinde toplanmak için duruyoruz. Buraya gelene kadar o kadar güzel yerlerden geçiyoruz ki fotoğraf çekmeyi bile unutmuşum. 🙂 Yorgunluk Fatih’in de gözlerinden belli oluyor.
Hemen ardından Nil de görünüyor. Turun son gününde bu kadar tırmanışı hiç beklemiyorduk. Hazırlıksız yakalandık. 🙂
Ha gayret Nil, az kaldı. Biraz daha çıkınca inişe geçeriz herhalde…
Oberembrach köyü girişinde epey mola veriyoruz. Burada çektiğimiz kısa bir videoyu seyrinize sunuyoruz;
Köy içinden yolumuza devam ediyoruz.
Bir süre düz yolda pedalladıktan sonra karşımıza çıkan tabela bizi şaşkına çeviriyor. %18 eğime sahip bir iniş bizi bekliyor. Fatih ve Altan tabelanın gerçek olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar sanırım.
İnişi gerçekleştirip tekrar düz yolda devam ediyoruz. Köylerden geçerek Zürich havaalanına yaklaşıyoruz.
Düzenli ve tertemiz köyler…
Sabah saat 8.00’de yola çıkmıştık, saat 10.00 civarında Kloten’e ulaşıyoruz. Havaalanına da ulaştık sayılır.
Havaalanına 10.30 gibi giriş yapıyoruz ve bisikletlerimizi katlayıp çantasına yerleştiriyoruz. Kamp malzemelerini de aralara sıkıştırıyorum ki az da olsa bisikleti korur diye düşünüyorum. Heybeleri uçağa alacam.
Havaalanında karnımızı doyurup, kahvelerimizi içtikten sonra uçağa biniyoruz. 3 saate yakın havada kaldıktan sonra İstanbul’a iniyoruz. Burada Fatih bizden ayrılarak evine giderken biz de İzmir’e gidecek olan uçağa geçiyoruz.
Bir saat sonrasında İzmir’e varınca bagajlarımızı almaya gidiyoruz ama benim ve Altan’ın birer heybesi bagajdan çıkmıyor. Diğer gelecek uçaklardan birisinde olabileceği söylenince gerekli bilgilerimizi bırakıp otogara gidecek olan otobüsü beklemeye koyuluyoruz. Epey sonra nihayet otogara ulaşıp Muğla’ya doğru yola çıkıyoruz. Dört saat sonra Muğla otogarında tekrar bisikletlerimizi açıp yüklerimizi bağlıyoruz ve dükkana doğru yola çıkıyoruz. Maalesef Altan’ın katlanırı uçak seyahati sırasında biraz hasar aldığı için evine taksiyle gidiyor. Farklı bir yolculuğun sonuna gelmiş olmanın hüznüyle dükkanıma varıyorum.
Yeni turlarda görüşmek dileğiyle…
Tur Verileri;
Toplam Km: 19.6 km | Toplam Sürüş Süresi: 01:28:29
Max. Hız: 52.9 km/h | Ort. Hız: 13.3 km/h
Max. Sıcaklık: 21,0 c° | Ort. Sıcaklık: 17,0 c°
Toplam Yükselme: 359 m | Yakılan Kalori: 549 cal
Winterthur – Zürich Kloten Havaalanı Güzergâh ve Yükselti Haritası;
Saygılarımla…
hocam eline sağlık, süper bir yazı olmuş ayrıca resimlerden çok güzel..
Çok keyifli bir tur olmuş belliki, zevkle okudum manavgatta yayla ve köy yollarında bisiklet biniyoruz bizde, bu tarafa yolunuz düşerse maille ulaşın lütfen.