Pedalla Karadeniz 3.Gün ( Elevit – Samistal )

karadeniz-3-gun-banner

30 Temmuz 2014

Yeni günden herkese Merhaba,

Mis gibi bir uykunun ardından yeni güne uyanıyoruz. İlk günün yağmur korkusundan sonra uyanır uyanmaz yaptığım ilk şey gökyüzüne bakmak oluyor. Muhteşem bir havayla güne başlamak gibisi yok.

Herkes uyanınca hep birlikte kahvaltımızı yapıyoruz. Bu arada Abdurrahman’dan bahsetmeden geçemeyeceğim. Bizim ekibe her gün herkese yetecek kadar çayı nasıl yetiştiriyor merak ediyorum. 🙂 Hakkın ödenmez kardeşim, sağ ol var ol…

IMG_0949

Kahvaltının ardından çadırlarımızı toplamaya başlıyoruz. Bugün en zor gün olacak diye sabah 8.00’de hareket edeceğiz. Hızla hazırlanıp yola çıkmak istiyoruz.

IMG_0952

Ben ve yol arkadaşım hazırız, arkadaşlarımızı beklemeye koyuluyoruz.

IMG_0953

Saatimiz 8.00 olunca yine hazır olan arkadaşlarla yola çıkıyoruz. Geç kalanlar arkadan gelip yetişirler nasıl olsa. Bugün yine neredeyse bütün gün tırmanacağız. Yola çıkalı daha birkaç yüz metre oldu ve ilk kavşağa geldik. Burası Trovit, Samistal yoluyla Haçivanak yol ayrımı. 2011 yılında geldiğimde Haçivanak’a doğru gitmiştik. Şuan ise ilk defa göreceğim Trovit, Palovit ve Samistal yaylalarına doğru gideceğiz. Bu turun hedef yaylası Samistal. Oraya ulaşabilirsek bizden mutlusu olamaz sanırım. 🙂

IMG_0958

Daha yolun ilk metrelerinde yolun sertliği ve zeminin kötü olmasıyla bisikletlerimizi elimizde taşımaya başlıyoruz. Günün ne denli zor geçeceği daha en başından belli oldu. Hadi hayırlısı diyerek bisikletlerimizi iteliyoruz.

IMG_0962

Yükseldikçe geride kalan Elevit çok daha güzel görünüyor.

IMG_0963

Yol arada sırada binmemize müsaade ediyor ama bir süre gittikten sonra tekrar zemin bozuluyor ve yine taşımaya devam ediyoruz.

IMG_0965

Yine herkes kendi hızında yol alıyor. İlk buluşma noktamız 7 km ötede bulunan Trovit yaylası. Yol biraz düzelince asılıyorum pedallara ve gidebildiğim kadar gidiyorum. Durup aşağıya bakınca gelen arkadaşlarımı görüyorum.

IMG_0970

Öyle yada böyle bekleyeceğim için bol bol fotoğraf çekiyorum. Beni buralara kadar taşıyan yol arkadaşım ve muhteşem Karadeniz manzarası.

IMG_0974

Kıvrıla kıvrıla yükselen yolda zorla ve keyifle pedal çeviriyorum.

IMG_0979

Bazen durup ahududu ve yabani çileklerden yemeyi ihmal etmiyorum tabii. O kadar lezzetliler ki anlatamam.

IMG_0981

Yola çıkalı bir saati geçti ama daha 3 km yol anca gelebildik. Elevit yaylası hala aşağıda görünüyor. Gökçe’yle birlikte bu güzel manzarada poz veriyoruz.

IMG_0983

Yükseldikçe bitki örtüsünün değiştiğine şahit oluyoruz. Artık ağaçlar geride kalıyor ve yüksek rakım bitkileri kendilerini gösteriyorlar.

IMG_0984

Dura kalka yolumuza devam ediyoruz.

IMG_0985

Yolumuzu bölen dereden geçiyoruz. Hemen mola verip mataralarımızı dolduruyoruz.

IMG_0986

IMG_0986a

Dereden sonra yol tekrar sertleşiyor ve zemin bozuluyor. Kısa süreliğine yine bisikletlerimizi taşıyoruz. Bisikletleri taşımak kullanmaktan daha zor. O nedenle, eğime tamam da bari yolun zemini güzel olsa da binsek, diyoruz.

IMG_0988

Saat 10.15 gibi birkaç arkadaşla buluşma noktamız olan Trovit Yaylasına ulaşıyoruz. Geriden gelecek arkadaşlarımızı burada bekleyeceğiz. Yayladan bir abla ile laflıyoruz, o da bize ayran ikram ediyor.

Bir süre sonra tüm ekip tamamlanıyor. Biraz da onlar dinlendikten sonra saat 11.15 de tekrar yola koyuluyoruz.

IMG_0989

Önümüzde uzanan yolun tamamını görüyoruz neredeyse. Çok değil 3 km ama muhteşem bir yükselti var. Zik zak çizerek 2750 metreye tırmanacağız. Şu an bulunduğumuz nokta 2450 metre dolaylarında. Ortalaması %10 olan bir yol sanıyoruz. Tabii ne denli dik olduğunu ancak yola çıkınca anlıyoruz.

IMG_0992

IMG_0993

Trovit’ten ayrılıp Palovit’e doğru harekete geçiyoruz.

IMG_0994

Bu defa buluşma noktamız 3 km sonra tırmanışın bittiği yer olacak. Ağır bisikletlerle bozuk zeminli yolda tırmanmak oldukça güç…

IMG_0995

Trovit yaylası manzarasında yükselmeye devam ediyoruz.

IMG_0996

Her ne kadar tırmanıyor olsak da Fatih halinden memnun görünüyor. Sonuçta bunlar bizim için sürpriz değil, bilerek geldik. 🙂

IMG_1002

Dayan ayaklarım, dayan bileklerim, dayan bisikletim, dayan yüreğim. 🙂 Çıkmaya devam…

IMG_1004

Benden birkaç viraj önde olan Oktay Aga yukarıdan bana bakıyor. Gelmeyin, tırmanış hala devam ediyor, diyor. 🙂 Ölmek var dönmek yok arkadaş, diyerek devam ediyoruz. 😀

IMG_1009

Dön babam dön, çık babam çık. 3 km nasıl büyüyor gözümde bilemezsiniz. Zirve bir türlü gelmek bilmiyor.

IMG_1012

Karmik yaylasının bulunduğu vadi buradan muhteşem görünüyor. Manzaranın içinde kendimi kaybediyorum…

IMG_1013

Kafamı yola çevirince tekrar kendime geliyorum tabii. 🙂 %15, %18 ve yer yer %20 eğimler görüyoruz.

IMG_1016

Arada gücümüz tükenip, bisikleti çıkaramayınca durup soluklanıyoruz ama nafile, olacak gibi değil. Durunca kalkmak ayrı zor zaten.

IMG_1016a

İşte o anlar, pedallar dönmeyince bisikleti elimizde çıkarmaya çalışıyoruz.

IMG_1017

Trovit’ten zirveye kadar sekiz viraj dönerek çıkışı tamamlayacağız. Düz duvara tırmanıyoruz sanki…

IMG_1019

IMG_1020

İyi ki hava güzel, yağmur çamur olsa ne halde olurduk siz düşünün. Şansımız yaver gidiyor. O nedenle usul usul tırmanışa devam ediyorum. 🙂

IMG_1021

Yükseldikçe vadinin güzelliği de artıyor.

IMG_1022

2 – 2,5 km kadar oldu Trovit yaylasını artık kuş bakışı izliyoruz varın gerisini siz düşünün. 🙂

IMG_1023

Rengarenk çiçekler sarıyor etrafımızı…

IMG_1025

Saat 12.20 gibi nihayet beklenen zirveye varıyoruz. Hayatımda en uzun sürede tırmandığım 3 km’lik tırmanış olarak kazındı hafızama.:) 2700 küsür metredeyiz ve hava burada epey serin. Durur durmaz üzerime rüzgarlık giyiyorum.

IMG_1027a

Hemen ardımdan Fatih de geliyor. Zirve mutluluğu yüzünden belli. 🙂

IMG_1027

Tahsin’in saati 2725 metrede olduğumuzu söylüyor. Yanılıyor olamaz. 🙂 Bugün yola çıkalı 10 km oldu ve neredeyse 900 metre irtifa kazandık. Az da olsa inişi hak ettik. 🙂

IMG_1027ab

Son arkadaşımız gelene kadar yine zirvede bekliyoruz. Buradan sonra Palovit yaylasına kadar inişe geçeceğiz, çok dikkatli olmamız gerekiyor.

Saatimiz 12.45’te herkes gelince inişe geçiyoruz. Mesafe koyarak inişe geçiyoruz. Herkes pür dikkat yoluna devam ediyor. Bu defa buluşma noktası Palovit yaylası olacak.

IMG_1030

Bulutlara doğru salınıyoruz…

IMG_1033

Düştük bir türkünün peşine gidiyoruz Samistal’e doğru… Gazamız mübarek ola 🙂

IMG_1035

Palovit yaylası buradan çok güzel görünüyor. Orada bir tane Cafe varmış, onu bulup karnımızı doyuracağız.

IMG_1039

Palovit’e girince tam kavşakta piknik yapan aileye cafeyi soruyorum. Soldan devam etmemi söylüyorlar ve ben de geriden gelen arkadaşlara bu yöne gittiğimi söyleyin diye tembihliyorum. Ondan sonra cafeyi bulmak zor olmuyor tabii.

Çok güzel bir yere geldiğimizi içeri girince anlıyoruz. Tüm arkadaşlar gelince hemen siparişlerimizi veriyoruz. Muhlamalar, menemenler herkes istediğini söylüyor. Maksut amcayla tanışınca ne kadar iyi birisi olduğunu anlıyoruz. Pazarlık yapmamıza izin bile vermiyor. Fiyatları çok uygun ve gönlü çok zengin. Paranız yoksa vermeseniz bile olur, diyor.

Hepimize bir anda yetiştirmesi zor olduğu için sırayla geliyor yemeklerimiz. Bu arada dışarıda sis bir geliyor bir kayboluyor. Muhteşem bir manzara var.

IMG_1041

IMG_1043

Yemeğimizin üstüne çayları yudumluyoruz. Bu arada Ankara – Polatlı’da bir otel işletmecisi abimizle tanışıyoruz. Aslen buralı olduğu için yazın birkaç haftalığına gelip kafasını dinliyormuş buralarda.

IMG_1044

Saat 14.20’ye kadar burada vakit geçirdikten sonra artık yavaştan hareket etmek için hazırlanıyoruz. Önümüzde yine bir tırmanış bizi bekliyor. Bugünün son tırmanışı… Bekle bizi Samistal…

IMG_1048

Palovit yaylasından ayrılıp, sisler içinde Samistal’e tırmanmaya başlıyoruz.

IMG_1049

Yine ara ara yürümeye başlıyoruz. Bu arada Nil’in eşyalarının nerede olduğunu merak etmiş olabilirsiniz. 🙂 Trovit rampasını çıkarken Samistal’e giden bir araca yüklemişler bir kaç kişi eşyalarını. Fena da olmamış tabii…

IMG_1050

Buradan sonra yol iyice keyifleniyor. Sis arada gelip bizi içine alıyor, görüş mesafesi oldukça düşüyor, bir süre sonra geri çekiliyor. Bu böyle devam ediyor. 🙂

IMG_1052

Yol arkadaşım Surly’e ne kadar teşekkür etsem azdır. Onca yüke ve bana rağmen bu yollara meydan okuyor. Tam bir kamyon oldu artık. 🙂

IMG_1054

Gökçe sislerin ardından geliyor. Gökçe de bu turda kendini aştı iyice. Performansı o kadar yükseltti ki önüne ne kadar rampa çıksa bana mısın demiyor. 😉

IMG_1055

Sisler içinde biri su içiyor. Kim ola ki? 🙂 Nil, siste kaybolacak neredeyse….

IMG_1058

Abdurrahman heybelerine bağladığı terlikleriyle birlikte geliyor. 🙂

IMG_1061

Tahsin kardeşimi bıraksan tek teker çıkar buraları. Tebrik etmeden geçip gitmek olmaz…

IMG_1063

Fatih Buddy rampanın en sert olduğu yerde yakalanmış objektife. İşte aslında çoğumuzun manzarası bu. Yolun bir kısmında pedal çevirirken diğer kısmında böyle bisikleti taşıdık. 🙂

IMG_1063a

Oktay Aga’ya ne demeli bilemiyorum. Kaç ruble sıyırdı, kaç zincir değiştirdi sayısını unuttum. Rampayı ön fren sıkarak çıkıyor. Buralar ona az bile geliyor. 🙂 Oktay’ı tanımayan arkadaşlar olayı yanlış anlamasınlar. Oktay Aga olayı tamamen geyikten ibarettir. 🙂

IMG_1066

Ahanda ben… Tahsin kardeşim beni yakalamış. Arkamdaki beyazlık komple sis ve hemen sol yanım uçurum. Samistal’e yaklaştıkça mutluluğum artıyor. Görmek için sabırsızlanıyorum.

IMG_1066a

İşte o an…

Önce bu müziği açın lütfen; http://www.youtube.com/watch?v=ek44yV_73h4

Sevgili Gökhan Birben’in klibini çektiği Samistal Yaylası türküsü. İşte bu türkünün peşinden sürüklendik buralara. Hiç bir anında bile pişman olmadan.

Yayla girişinde birkaç aileyle karşılaşıyoruz. Bize kavun, karpuz, poğaça, peynir vs ikram ediyorlar. Tabii soru yağmuru başlıyor ardından. Nereden geldiniz, nasıl geldiniz, niye geldiniz vs vs. 🙂 Bu soruları cevaplarken arkadan gelen arkadaşlarımızı da beklemiş oluyoruz.

IMG_1067

Ayaküstü muhabbetten sonra yaylanın merkezine ve düzlüğüne doğru gidiyoruz. Burada karşılaştığımız birkaç kişiden çadır kurmak için izin istiyoruz. İstediğimiz yere kurabileceğimizi söylüyorlar.

IMG_1068

Genellikle birbirimize yakın çadır kurmayı tercih ediyoruz. Bu sırada arkadaşlar bir adamla konuşuyorlar. Ben pek kulak asmıyorum ama ardından konuyu öğreniyorum. Yayla halkından bir vatandaş bisikletleri geriye yaylanın girişine götürüp bırakmamızı söylemiş. ‘Buralar yol olmasın’ mış. Bisiklet çevre dostu bir ulaşım aracı, ne alakası var çözemedim.

Tabii ki bisikletlerimizi yanımızdan ayırmadık. Birkaç yayla sakiniyle konuyu paylaşıyorum ve onlar da tabii ki götürmeyin, diyorlar. O vatandaşın ne yapmaya çalıştığına anlam veremiyoruz. 🙂

IMG_1069

Çadırları kurup üzerimizi değiştirdikten sonra birkaç arkadaş gezintiye çıkıyoruz. Samistal yaylasını yüksekten izlemek için biraz daha yukarı doğru yürüyoruz. Manzara o kadar güzel ki bir süre sonra oturup izlemeye başlıyoruz.

IMG_1071

IMG_1072

10574453_10152557794392311_4942303455297103618_n

IMG_1073

Kamp alanı aşağıda kaldı…

IMG_1082

Sis bir gelip bir gitmeye devam ediyor.

IMG_1083

Yüksek rakım çiçekleri çok güzel görünüyor. Bir bir onları fotoğraflıyorum…

Pempe çiçek….

IMG_1079

IMG_1092

Beyaz çiçek…

IMG_1086

Ve sarı çiçek…

IMG_1087

Oktay Aga bütün buraların sahibi gibi poz veriyor objektife.

IMG_1088

Yaylanın ortasındaki bu güzel salıncakta dinleniyorum. O kadar mutluyum ki tarifi mümkün değil.

IMG_1092a

Akşam yemeği saatine kadar yaylanın çeşitli bölgelerinde vakit geçiriyoruz. Akşam yemeğinde biz sucuk ekmek yerken Ahmet Mumcu kuruyor tezgahı ve muhteşem bir sebze yemeği yapıyor. Hepimiz ağzı açık onu izliyoruz. 🙂 Yemeğin üzerine sıcak bir çay gibisi yok. Tekrar tekrar teşekkürler Abdurrahmancım. 😉

Sonra tüm arkadaşlarla toplanıp yarın için plan yapıyoruz. Yarın 4 km patika yürüyüşü olacak ardından 15 km kadar pedal çevireceğiz. Artık buradan sonrası çok kolay diye toplantıyı bitiriyoruz. Yarın ola hayrola.

Ahmet Abi anlatıyor, dünyanın her yerinden birer hikaye dinliyoruz. İyice üşümeye başlayınca akşam sohbetimiz son buluyor.

IMG_1092b

Çadıra girip uyku tulumunun içine girince ancak ısınabiliyorum. Temmuz ayında 2550 metre yükseklikteyiz sonuçta. Muğla’da olsak şu an kavruluyor olacaktık. Durumdan hiç şikayetçi değiliz. 🙂

Tur Verileri;

Toplam Km: 21.1 km | Toplam Sürüş Süresi: 03:45:19

Max. Hız: 19.4 km/h | Ort. Hız: 5.6 km/h

Max. Sıcaklık: 33,0 c° | Ort. Sıcaklık: 22,0 c°

Min. Yükseklik: 1900 m | Max. Yükseklik: 2763 m 

Toplam Yükselme: 1451 m | Yakılan Kalori: 1416 cal

Elevit Yaylası – Samistal Yaylası Güzergâh ve Yükselti Haritası;

karadeniz-3-gun-harita

Saygılarımla…

NOT: Pedalla.com imzası olmayan fotoğraflar diğer katılımcı arkadaşlara aittir.

Pedalla Karadeniz 3.Gün ( Elevit – Samistal )” üzerine 3 düşünce

  • 26 Eylül 2014, 11:20
    Permalink

    Okumakta, dinlemekte çok güzeldi 🙂 yüreğinize sağlık

  • 23 Ekim 2014, 12:35
    Permalink

    Yükseldikçe,okuma zevki de,fotoğraf zevki de doruğa çıkıyor.
    Manzara,anlatım ve ortam çok güzel…….

  • 14 Aralık 2014, 23:43
    Permalink

    Harika aman bu ne guzellik diye diye hep okudum hem seyreyledim:)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.