Gevaş – Bahçesaray Bisiklet Turu

gevas-bahcesaray-banner

14 Ekim 2013

Merhaba Pedalla Dostları,

Yıllardır hayalini kurduğum hedeflerimi birer birer gerçekleştirmiş olmanın mutluluğuyla yazıyorum bu turumu da. Bu defa Türkiye’nin en yüksek geçidini aşıp 9. Gezegen olarak bilinen Van’ın Bahçesaray ilçesine gittim.

Bütün geceyi otobüs koltuğunda iki büklüm geçirdikten sonra sabah 7.00 gibi Van otogarına iniyorum. Burada yol konusunda kararsız kalıyorum. Van’dan direkt yola çıkıp Bahçesaray’a kadar pedallasam mı, yoksa Gevaş’a minibüsle gidip oradan mı tura başlasam. Bu ikilemin sebebi şu; Van – Bahçesaray arası 110 Km, Gevaş – Bahçesaray arası ise 85 Km gibi. Arada 25 Km’lik  fark var. Peki bu fark neden önemli? 25 Km benim için normal şartlarda 1,5 saatlik mesafe ama güzergâhımda Türkiye’nin en yüksek geçidi olması ve Bahçesaray’dan geriye, Van’a döneceğim için son aracı kaçırma olasılığımın olması benim bu ikileme düşmeme neden oluyor. 🙂

Gözümü karartıp ilk seçenekte karar kılıyorum. Havalimanı kavşağını geçtikten kısa bir süre sonra bir şeyi unuttuğumu fark edip geriye dönüyorum. 🙂 Bugün rezervasyonumun son opsiyon günü olduğu için dönüş biletimi almam gerekiyordu, yoksa bayram dolayısıyla yer sorunu yaşayabilirim. Otobüs firmasının şehir içindeki yazıhanesine gelip biletimi alıyorum. Bu vakit kaybı Gevaş’a minibüsle gitmem için sebep oluyor. Otogara gidip Gevaş’a giden minibüse biniyorum. Araç hareket edene kadar yolcularla muhabbet ediyoruz. Gevaş’tan Bahçesaray’a bisikletle gideceğimi duyanlar pek inanmıyor. 🙂 Kirapet’i nasıl çıkacaksın bununla diye söylenip duruyorlar. 🙂 Katlanır bisiklet olduğundan pek bir şeye benzetemiyorlar. 🙂

Gevaş’a saat 8.20’da ulaşıyorum ve hemen yolun karşısındaki petrol istasyonuna geçip kahvaltılık bir şeyler alıyorum. Karnımı doyurduktan sonra artık pedallamaya hazırım. Gevaş’a daha önce Muğla-İzmir-Van turumda gelmiştim. Aradan yıllar geçtikten sonra tekrar aynı coğrafyadayım. Bu defa çok daha zorlu ve güzel bir rotada pedallayacağım.

Saat 8.45’te Gevaş giriş tabelası önünde turumun başlangıç fotoğrafını çekiyorum.  İşte; sürüşü oldukça keyifli,  taşıma kolaylığıyla toplu taşıma araçlarında hiç bir sorun çıkarmayan sevimli katlanabilirim 🙂

DSCN9786

Birkaç saat sonra sağ yanımda uzanan dağların arka tarafından yoluma devam edeceğim.

DSCN9787

İlk kavşak 8 – 9 km sonra karşıma çıkıyor. Düz gidersem Van’a, sağ taraftan gidersem yol İran’a kadar uzanıyor. 🙂 Bahçesaray’a gidebilmek için sağ taraftan devam etmem gerekiyor.

DSCN9789

Dört, beş km kadar gittikten sonra tekrar karşıma kavşak çıkıyor. Yine sağ taraftan Çatak, Bahçesaray yönüne devam ediyorum. Sabahın erken saatleri olduğu için koyun sürüleri dışında pek kimseler göremiyorum. Hava da biraz serin.

DSCN9791b

Kızıltaş köyünden geçiyorum. Buradan sonra Yukarı Narlıca köyüne kadar neredeyse yerleşim yeri görmeyeceğim. Köyü geride bırakır bırakmaz 18 km sürecek olan ilk tırmanışa başlıyorum. Yer yer sertleşen noktalarıyla epey uzun ve zorlu bir tırmanış olacak.

DSCN9791c

Düz yolda yükselerek yol alıyor, arada sırada durup fotoğraf çekiyorum. Bu bölgede tek başıma pedallamak çok iyi geliyor bana. Uzun süre yaşadığım sessizliklerde bol bol düşünme vakti oluyor. Yollar terapi oluyor. 🙂

DSCN9794

DSCN9794a

Karşıma boynunda hala ipi duran büyükbaş leşi çıkıyor. Yolun hemen yanında olduğuna göre araç çarpmış olabilir.

DSCN9798

Bir köy kavşağında evden bozma market görünce hemen mola veriyorum. Tırmanışın etkisiyle üzerimdeki fazlalıklardan kurtulup, hararetimi dindirmek için soğuk maden suyu içiyorum.

Bahçesaray’dan dönecek son minibüsü kaçırmamak için oyalanmadan devam etmem gerekiyor. Yoksa birkaç gün orada mahsur kalabilirim. 🙂 Bugün arife, yarın bayram o nedenle vakitlice ilçeye ulaşmam ve minibüsle geri dönmem gerekiyor. Bütün programım aksayabilir, ki bu en son isteyeceğim şey. 🙂

DSCN9802

DSCN9803

Bu defa kadrajıma bir şahin takılıyor. Oldukça uzak olan bu kuşu çekmek için baya zoomluyorum ve rahatsız etmeden yoluma devam ediyorum.

DSCN9805

Bu güzel kuş seyrinden bir süre sonra zirveye ulaşıyorum. Zirvede durmadan inişe geçiyorum ve kilometrelerdir göremediğim tabela karşıma çıkıyor. Çatak’a 20 km kalmış. Ben Çatak’a 18 km kala sağ tarafa Bahçesaray yoluna döneceğim. 😉

DSCN9807

İniş sırasında büyük bir davar sürüsü görüp fotoğraflamak için duruyorum. Yanıma doğru yaklaşan çobanla ayaküstü muhabbet ediyoruz. Yarın kurban bayramı olduğu için sattığı koyunları Van’a götürüyormuş.

DSCN9808

Saat 11.30 ve beklenen tırmanış bu kavşaktan sonra başlıyor. Karabet, yerel adıyla Kirapet beni bekliyor. Yaklaşık 24 km tırmanacağım. Sadece Yukarı Narlıca’da kısa bir inişim olacak. Ondan sonra Karabet Geçidi zirvesine kadar çıkacağım.

DSCN9810

Aşağıdaki yol ise Çatak’a giden yol. Bir gün o yoldan da geçerim herhalde. 🙂

DSCN9813

Bahçesaray’a 44 km yolum varmış. Ha gayret ayaklarım, ha gayret yüreğim. 😉

DSCN9815

Altımdan kilometreler aktıkça daha çok mutlu oluyorum. Türkiye’nin 81 şehrine giderek tamamladığım hedeften sonra Türkiye’nin en yüksek geçidini tırmanma hedefimi de tamamlama yolunda ilerliyorum.

DSCN9816

4 km geride kaldı bile, haydi Serkan bas pedala. Sana yol mu dayanır? 🙂 Kendi kendimi gaza getirerek tırmanışımı sürdürüyorum. Tek başıma olmaktan bazen çok mutlu oluyorum.

DSCN9817

Bekle beni Karabet, bekle beni 9. Gezegen, ben geliyorum… 🙂 Yol giderek ıssızlaşıyor ve içimdeki heyecan giderek büyüyor.

DSCN9818

Yukarı Narlıca köyüne ulaşınca biraz soluklanıp tekrar devam ediyorum.

DSCN9819

Yukarı Narlıca Köyünden bir manzara…

DSCN9820

Köyün çocukları beni görünce hemen yanıma koşarak geliyorlar. Biraz muhabbet ettikten sonra yola kaldığım yerden devam ediyorum.

DSCN9821

Buradan sonra kalan tırmanışı da gerçekleştiriyorum. Sonlara doğru iyice tükendim desem yeridir. Herhalde birkaç km daha tırmanacak olsam pes ederdim. Katlanır bisikletim yer yer yetersiz kaldı. Ön tarafta ikili aynakol olsa muhteşem olurdu.

Saat 14.00 dolaylarında zirveye ulaşıyorum. İşte o beklenen noktadayım… KARABET (Kirapet) GEÇİDİNİN 2985 metre yüksekte bulunan zirvesindeyim. Hemen fotoğraf makineme sarılıp olduğum noktanın fotoğraflarını çekiyorum.

DSCN9823

Yol üzerinde kar beklerdim ama maalesef sadece dağlarda kar var. Daha önce Ocak ayında yaptığım Bolu Dağı tırmanışında da aynı şeyle karşılaşmıştım. 🙂

Yol arkadaşım Karabet geçidinde fotoğraf karesine giriyor.

DSCN9826

O anı ve duygularımı yansıtan kısacık bir video çektim. 🙂

Zirvede vakit geçirirken yanımda duran bir minibüsteki gençler beni soru yağmuruna tutuyorlar. Verdiğim cevapların ardından biraz aşağıda bir çeşme olduğunu ve beni orada bekleyeceklerini söylüyorlar. Otlu peynir yiyeceklermiş. 🙂   ”Geç kalma peyniri kaçırma” diye de ekliyorlar. 🙂

DSCN9828

Yeteri kadar vakit geçirdikten sonra  yola devam ediyorum. Aralıksız 16 km iniş beni bekler. O kadar çıktım, inişin tadını çıkartmalıyım. 🙂

DSCN9829

Geçidin bu tarafındaki manzara muhteşem. Sık sık durarak fotoğraf çekmek zorunda kalıyorum. 🙂

DSCN9830

Yılan misali kıvrılarak inen yolu izlemeye doyamıyorum. 🙂

DSCN9832

DSCN9833

Aşağıda çeşmeyi ve beni bekleyen gençleri görüyorum. Bağırıyorum onlara buradan ve bana kürtçe bir şeyler söylüyorlar. 🙂 Çabuk gel diyorlar kanımca.

DSCN9834

DSCN9835

Gençlerle birlikte karnımı doyuruyorum. Yediğim otlu peyniri çok beğendim ama Bahçesaray’lı gençler çok kaliteli olmadığını söylüyorlar. Daha kalitelisi kim bilir nasıldır. 🙂

Buz gibi sudan da bir bardak içtikten sonra inişe devam ediyorum. Bir süre araçtan daha hızlı iniyorum ama fotoğraf çekmek için durduğum sırada araç selam vererek yanımdan geçip gidiyor.

DSCN9835a

Buranın çıkışı kim bilir nasıl olur diye düşünmeden edemiyorum. Bir gün mutlaka buraya gelip indiğim yeri tırmanacağım.

DSCN9836

Hava yavaştan bozuyor, birkaç saate kalmaz yağmur gelir. Hava raporu hiç yanılmıyor, o nedenle bir an önce Bahçesaray’a ulaşmalıyım.

DSCN9837

Vadinin tabanına doğru iniş devam ediyor…

DSCN9839

Yol nereden nereye devam ediyor tahmin bile edemiyorum. Kıvrılarak inmeye devam…

DSCN9840

İniş uzun olduğu için sürekli frenle inmek jantların ısınmasına neden oluyor. Bu durum beni korkutuyor. Her an lastiklerim patlayabilir. O nedenle zorunlu olarak sık sık duruyorum. Jantlara elimi yaklaştırdığımda bile ne kadar ısındığını anlayabiliyorum.

DSCN9842

Vadi manzarasında katlanır bisikletim rol model oluyor. 🙂

DSCN9845

İnmekten sıkıldım desem yeridir. İn in bitmiyor, bari eğim biraz azalsa da fren yapmadan inişi gerçekleştirsem diyorum. 🙂

DSCN9847

DSCN9849

Artık iyice yaklaştım Bahçesaray’a. Yamaçta Bahçesaray’ın bir köyü, yada mahallesi görünüyor. Buradan sonra bir süre daha inişe devam ediyorum.

DSCN9851

Bahçesaray Çayı, eski ismiyle Müküs Çayı eşliğinde inişe devam ediyorum. O kadar berrak akıyor ki insanın içesi geliyor.

DSCN9853

Veee 9. Gezegen’e varıyorum. 🙂 Bu tabelayı görmekte nasip oldu ya, artık olmayacak hiç bir şey yok benim için. Sağından solundan, ucundan, köşesinden fotoğraflar çekiyorum.

DSCN9859

Bahçesaray ilçe merkezine girip  ilçede padallıyorum. Arife günü olduğu için epey kalabalık. Birçok köyden vatandaşlar bayram alışverişine gelmişler.

DSCN9860

DSCN9863

Müküs çayı Bahçearay’ın içinden akıp gidiyor ve çok güzel manzaralar sunuyor.

DSCN9865

Evet işte o kalabalıktan bir kare…

DSCN9866

Minibüs durağına gelip aracın kalkış saatini ve lokanta soruyorum. Durak aynı zamanda çay ocağı olduğu için çaycı arkadaş telefon numaramı alıyor ”Ben seni ararım minibüs geldiğinde, sen git karnını doyur”  diyor. 🙂

Küçük ilçe olduğu için lokanta imkanları da kısıtlı. Ara sokakların birinde bir yer bulup oturuyorum hemen. Gelen geçenin garip garip bakışlarına maruz kalarak karnımı doyuruyorum.

İnsanların bu bakışları ne zaman normalleşecek acaba diye düşünüyorum. Çünkü bu durum bir süre sonra çok sıkıcı oluyor. Yemeğin ardından ilçeyi gezerken Karabet Geçidinde görüştüğümüz gençlerle karşılaşıyorum. 🙂 Selamlaşıp, garip bakışlar altında gezmeye devam ediyorum.

Çaycıdan telefon gelmeyince tekrar durağa gidiyorum. Araç gelmiş ama henüz hareket etmediği için aramamış beni. Birkaç bardak çay içerek minibüsün yanında bekliyorum. Burada minibüs hareket saati yok. Dolunca yada şoförün canı istediğinde hareket ediyorlar.

DSCN9868

Bir süre daha vakit geçirdikten sonra şoförün talimatı ile koltuğuma oturuyor ve bisikletimi de katlayıp yanıma alıyorum. Epey araç içinde oturduktan sonra nihayet hareket ediyoruz. Bahçesaray içinde bir tur attıktan sonra ilçe çıkışına yöneliyoruz. Tam ilçeyi çıkacakken şoför birisiyle kürtçe konuşup aracı geriye çarşı içine sürüyor. 🙂

Birisini bekliyoruz herhalde diyorum ve çevreyi izleyerek vakit geçiriyorum. Gelen giden yok, konuşmaların hepsi kürtçe olduğu hiç bir şey anlamıyorum. 🙂 Tekrar hareket ediyoruz, bu defa gidiyoruz herhalde derken durağın yanına gelip tekrar geri dönüyoruz. 🙂 Haydaaa, daha kaç defa ilçe içinde dolaşacağız acaba diyorum içimden. 🙂 Tamam acelem yok  ama bu anlamsız gidip gidip dönmelere canım sıkılıyor. Üçüncü dönüşten sonra nihayet beş, altı yolcuyla Van’a doğru yola çıkıyoruz. Bisikletimle inmiş olduğum yerleri şimdi minibüsle çıkarken iyice izliyorum. Araba bile yer yer çok zorlanıyor, bisikletle kim bilir nasıl çıkılır diye düşünüyorum. 🙂

Elbet bir gün geri geleceğim, uğurlar olsun 9. Gezegen, Bahçesaray, Karabet Geçidi… 😉

Gevaş – Bahçesaray Güzergâh ve Yükselti Haritası;

gevas-bahcesaray-harita

Saygılarımla…

Gevaş – Bahçesaray Bisiklet Turu” üzerine 6 düşünce

  • 07 Aralık 2013, 09:34
    Permalink

    Kardeşim zaman zaman seni takip ediyorum… valla büyük iş yapıyorsun… tekrar orduya gelirsen beklerim.. tel: 0532 100 00 52

  • 07 Aralık 2013, 09:39
    Permalink

    Sevgili Tan,
    Mesajın çok mutlu etti beni. Yolumuz Ordu’ya bir gün tekrar düşecek. Bende Muğla’ya beklerim…

    Sevgiler…

  • 08 Aralık 2013, 11:43
    Permalink

    Merhabalar Serkan kardeş, üşengeçliğimden dolayı ancak bugün sitene üye olabildim ama sitendeki yazıların tamamını okumuştum ve okumaya-takip etmeye devam etmekteyim… Yaptıklarını ne kadar takdir etsek azdır… Gevaş – Bahçesaray yazını da büyük bir heyecan ve keyifle okudum. İnşallah en kısa zamanda birlikte pedallamak kısmet olur…

  • 08 Aralık 2013, 14:28
    Permalink

    Çok güzel olmuş doğrusu kıskandım:)

    Allah bize de nasip eder inşallah

  • 06 Ocak 2014, 12:48
    Permalink

    olurda vana gelirsen bekleriz 🙂 (VAN BİSİKLET TOPLULUĞU )

  • 27 Mayıs 2014, 14:44
    Permalink

    Gerçekten güzel bi tur olmuş yanı başımızda olmasına rağmen bu güzellikten mahrum oldgumuz için kendimce hayıflanıp ve kendimi ayıplyorum 🙂 ( VAN BİSİKLET TOPLULUĞU ( Üyesi ))

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.