13 Nisan 2009
Sabah çalan saatimiz ile birlikte uyanıyoruz. Hava çok güzel, hemen çadırlarımızı toplamaya koyuluyoruz. Sabah temizliğinin ardından yola çıkacak şekilde bisikletlerimizi hazırlıyoruz.
Bizim çadır kurmamıza izin veren Opet istesyonuna çok çok teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin birçok yerinde izin veren şirkete tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.
Yola çıkıyoruz ve bir süre ilerledikten sonra çorba içmek için duruyoruz. Kahvaltımızı çorba ile yapıyoruz. Sıcacık çorbaları midemize indirdikten sonra tekrar yoldayız.
Baharın güzelliği bugünde her yerde bizimle .Yemyeşil tarlalar eşliğinde pedallıyoruz.
Ufukta karlı dağlar görünüyor ama hava çok güzel, pedallamaya devam…
Buğday tarlaları her yerde yemyeşil…
Rampa çıkarken bile mutluyuz. Sevgili Feyyaz’ın dilediği müzikler ile keyfi yerinde…
Sevgili yoldaşım Sedona 761’i manzaraya doğru bir poz fotoğrafını çekiyorum.
Yeşil yeşil yeşil, yine yeşil…
Bu tabela epey dikkatimi çekiyor. 2007 yılında bu yoldan tekrar geçmiştim. O zamanda fotoğraflamıştım burayı. Kemaliye aslında Erzincan’ın en güzel ilçelerinde birisi. Ama burada küçük bir belde daha var aynı isimde. Fotoğrafın ardından rampa çıkmaya başlıyorum bende…
Rampa çıkarken kısa bir su molası veriyoruz. Çeşme üzerindeki yazı dikkat çekiçi. 🙂 VE=ÇE…
Su molası kısa sürüyor ve rampanın bitmesi ve inişe geçmek için pedallar hızla dönmeye devam ediyor. Herkes mutlu ve huzurlu şekilde yola devam ediyor. Ali ve Mehmet Abi ile ikinci günümüzdeyiz…
Rampanın ardından inişe geçiyoruz. İnişin sonu ise Manisa’nın Kula ilçesi. Bu arada tabela önünde gelen arkadaşları fotoğraflıyorum. Objektifime ilk takılan ise Mehmet Abi oluyor.
Adından Feyyaz geliyor, Ali abi ile birlikte gelmiştik zaten onu çekemedim.
Kula girişine proje hatırasına fotoğraf çekiliyoruz.
Ben tabela önünde fotoğraf çekerken, Feyyaz uzaklardan beni fotoğraflamış. Komik bir kare… Bu arada D 300 karayolunun 4. paftasında ve 42. km’sinde olduğumuzu gösteriyor küçük tabela…
Kula içerisinde ilerlerken Ali Abi küçük bir düşüş yaşıyor. Arkasına bakarken kontrolü kaybediyor ve düşüyor. Bu düşme sonunda arka çantalarından birisi kırılıyor ama bir şekilde tekrar tutturuyor. Kendisinde çok birşey olmadığı için vakit kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz.
Kula çıkışında bir tesiste çay molası veriyoruz. Maksat hem dinlenmek, hende çay içmek. Çay içerken tabi kuru üzüm ve incirlerden de indiriyoruz mideye. Uşak’a kadar bize enerji vermesi gerekiyor.
Molanın ardından tekrar yoldayız. Kula ilçe sınırlarında bulunan peri bacalarına yaklaşıyoruz.
Feyyaz’ın objektifinden ben… 🙂
Mehmet Abi ve Ali Abi geliyorlar…
Peri bacalarına yaklaşıyoruz. Görmeyi çok isterdim ama hem vakit sıkıntısı hemde yolu biraz içeride olduğu için giremiyoruz.
Vadiye giden yol peri bacalarına gidiyor. Yoldaşım ile bir kare alıyorum hemen burada…
Feyyaz beni yine fotoğraflıyor. Sağ altta bulunan bisikletçi benim. 🙂
Proje rotamız D300 karayolunun beşinci paftasına Uşak il sınırında ulaşıyoruz. Dördüncü pafta 64 km sürdü, beşinci pafta ne kadar sürecek gidip göreceğiz.
Artık Manisa İl sınırını geride bırakıyoruz ve projemizin 5. şehri Uşak ilinin sınırlarına giriyoruz. Buradan sonra bizi bekleyen güzel bir rampa var tabi…
Çıkış devam ediyor ve yemek için uygun bir yer bulamıyoruz. Acıktık ama pedal çevirmeye devam ediyoruz. Bu arada karşımıza tarihi bir köprü çıkıyor.
Dayanamayıp köprüye gidiyorum. Yoldaşım ile hatıra fotoğrafı çekiyorum hemen…
Köprüden derenin manzarası…
Köprü üzerinden geçerken Ali Abim beni yakalıyor…
Feyyaz biraz daha yakın plan çalışıyor tabi…
Ardından karnımızı doyurmak için bir lokanta buluyoruz ve yiyecek bir şeyler söylüyoruz. Karnımızı doyurduktan sonra tekrar yoldayız. Ama rampalar bir türlü bitmek bilmiyor. İyice sıktı ve yorulduk. Uşak2a 18 km var ama bitmek tükenmek bilmiyor yol.
Sürekli rampalar ile geçtiğimiz yol bizi çok yoruyor. Yukarıda ki fotoğraf ile aşağıdaki fotoğraf arasında 18 km var ama gelin birde bize sorun. Nasıl bir yol, nasıl geçtik geldik. Öldük bittik resmen. Çık Allah çık… Bitmek bilmedi ama nihayetinde Uşak’tayız. tabi bu tabeladan sonra yine çıkmaya devam ettik merkeze doğru.
Uşak’ta basın duyurusu yapıyoruz. Merkeze gidiyoruz ve gazeteciler bizi bekliyor. Projemizin amacı ve rotası hakkında röportaj yapıyoruz. Broşürümüzden takdim ediyoruz gazeteci arkadaşlara.
Kısaca: Bizler Muğla’dan Van’a bisikletimiz ile gidebiliyorsak, sizlerde evinize, işinizi, okulunuza, markete, gezmeye bisikletiniz ile gidebilirsiniz mesajını veriyoruz.
Projemizin pankartı ile Uşak Merkezde fotoğraf çekiliyoruz.
Basın duyurusunun ardından Uşak’ta kalacak yer aramaya başlıyoruz. Uşak Belediyesi bize bu konuda yardımcı olamıyor ve bizde bugün çok yorulduğumuz için pansiyon, otel türü kalacak yer arıyoruz. Ama uygun fiyatlı hiçbir yer bulamıyoruz. Aşağı yukarı derken Uşak’ta girmediğimiz otel kalmadı ama hepside bütçemizi aşıyor. Umudumuzu kesiyoruz ve çadır kurmak için Uşak çıkışında petrollere gidiyoruz. İlk karşımıza çıkan petrole giriyoruz ve projemiz konusunda kısa bir bilgi verdikten sonra çadır kurmak istediğimizi söylüyoruz. Biraz beklesekte kalmamıza izin veriyorlar. Tabi polis kimlik kontrolünden geçtikten sonra. 🙂 Neme lazım hırsız, terörist, aranan biri olabiliriz. 🙂 Kontrolden kusursuz geçtikten sonra çadırlarımızı kuytu bir yere hemen kuruyoruz. Bisikletlerimizi de çadırlarımızın arkasına kilitliyoruz.
Çadır kurma işi bittikten sonra akşam yemeği için petrole yakın olan Kipa’ya gidiyoruz ve karnımızı doyuruyoruz. Kısa bir gezintinin ardından petrole dönüyoruz. Görevli arkadaşlarla kısa bir muhabbetin ardından yatmak için çadırlarımıza yöneliyoruz. Sabah ola hayır ola…
Gün. Toplam: 118.86 Km | Ort.Hız:15.3 | Max.Hız:58.9 | Bisiklet Kullanımı: 07:45:12
Tur Toplam: 630.99
6.Gün Harita ve Yükselti Tablosu (Salihli-Uşak); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?
Sevgi ve Saygılarımla…
NOT: Pedalla.com imzası olmayan fotoğraflar belirtilenler dışında Feyyaz Alaçam’ın makinesinden çıkmıştır.http://www.feyyazalacam.com
Turun 7. günü için tıklayınız…
Taşdelen iş başında 🙂
Sevgili dostum öncelikle emegin için teşekkür ederim.Ne denli zor bir iş oldugunu biliyorum 😉
Ve o güne gelecek olursak.Sen inanılmaz güzellikte ifade etmişsin zaten.O rampalar gercekten insanı cıldırtabilirdi.Hani hatırlıyor musun ben Uşak’ın girişinde sizin epey arkanızda kalmıştım.Kafam karışmıştı, rampa mı çıkıyoruz? falan diye düşünüyordum ayrıca bi ara durup bu bisiklet neden gitmiyor diye Mavi Bulut’u incelemeye koyulmuştum…
Bak şimdi daha iyi anlıyorum yaptıgımız işin ne denli zor oldugunu.Çünkü sen de hatırlarsın, onca rampa, açlık, basın duyurusu için meydanda attıgımız 7-8 tur, otel bulmak için harcadıgımız çaba, inanılmaz sabır ve hoşgörü erdemi içinde, çok ince tavırlarla kalacak yer aramak, hem de o psikolojiyle kaza falan da yapmadık.Şahsen gururlandım şimdi, ve gururlanmalıyız hep beraber…
İyiki varsın Taşdelen…
Sevgiyle kal..
Anlatımındaki tatlılık yolda ve sonrasında karşılaşmış olduğunuz tüm zorlukların üstesinden geliyor.Zevkle takip ediyorum ellerine sağlık.Gençlere örnek olmanız dilekleriyle, hoşçakal.
Merih Emiroğlu
Sevgili Serkan & Feyyaz sizlerle gurur duyuyorum. Harikasınız arkadaşlar. İlgi ile takipteyim. Serkancım paylaşım için teşekkürler. Yine bir Serkan Taşdelen klasiği…
ilğiyle takip ediyorum…..
her zaman ki gibi muhteşem…
Geri izleme:Muğla – İzmir – Van Turu Harita