17 Mart 2009
Her zaman olduğu gibi bugünde sabah 7.00’de kalkarak toplanmaya başlıyoruz. Dün akşam epey bir dağıtmışız ortalığı.
Saat 8 gibi anca çıkıyoruz yola. Yolda grup olarak seri bir şekilde ilerliyoruz.
Bozcaada kavşağını geçiyoruz hızla, Ezine’ye çok az yolumuz kaldı.
Yol üzernede verdiğimiz kısa bir mola…
9 gibi Ezine’ye giriyoruz ve transit olarak yolumuza devam ediyoruz.
Hava sıcaklaşıyor ve yine üstümüzdekileri atmaya başlıyoruz. Sağlam bir rampa var önümüzde 3-4 km kadar. Yavaşça yine tırmanıyoruz. Ayağımdaki ağrı giderek artıyor ama pek bir yolumuz kalmadığı için sıkıyorum kendimi. Rampanın sonuna doğru çeşme başında moladayız.
Truva Şehrine sadece 10 km yolumuz kaldı. Orada Cihan Abi ile buluşacağız.
Saat 11 civarlarında Truva kavşağına geliyoruz. Cihan Abi ile telefonlaşıyoruz. Çanakkale’den yola çıkmış.
Biz Truva’ya giriyoruz, antik şehri dolaşmak için. Bir Asyalı grubun arkasındayız. Ayrıntısı ile her tarafı keşfediyoruz.
Truva atının üzerinden aşağıyı çekiyorum. Sağ tarafta Oktay Abi bana bakıyor.
Truva atının iç kısmı…
Bu defa ben dışarıdayım, Oktay Abi içeride…
Truva Şehrini keşfe çıktık…
Arı yuvaları…
Sevgili Orhan’ın anlatımı ile çok eğleniyoruz. Bu da Truva Meşesi…
Truva’yı gezdikten sonra çıkışa yöneliyoruz. Cihan Abi gelmiş, bizi bekliyor bile. Hemen hatıra fotoğrafını çekiliyoruz.
Hemen Truva şehrinin yanındaki köye giderek Cihan Abinin gelirken hazırlattığı çayı içiyoruz. Ayrıca çayın yanında ise el yapımı poğaçalarımız var. Cihan Abinin ablası Nihan Abla yapmış. Tabi önümüzde ki üç gün Nihan Ablanın yemeklerini yiyeceğimizden habersiziz. Çaylarımızı yudumladıktan sonra harekete geçiyoruz. Cihan Abi bize farklı bir rota çiziyor ve Çanakkale’ye doğru yola çıkıyoruz. İlk olarak Kumkale’yi dolaşmaya gidiyoruz.
KUMKALE OVASI İNTEPE BATARYA ŞEHİTLİĞİ
Birinci dünya harbinde düşmanın 28-30 Nisan 1915’te denizden açtığı ateşle şehit olan 120 mm’lik bataryanın 14 kahraman evladı burada yatmaktadır. Ruhları şad olsun.
Kumkale şehitliğinin ardından yağmur başlıyor ve bir yere sığınıyoruz. Yağmur hafifledikten sonra Güzelyalı’ya doğru pedallıyoruz.
Güzelyalı’ya varmak üzereyiz. Yanan ormanlık alanda bir süre seyrediyoruz. Durum içler acısı tabi.
Güzelyalı’ya varıyoruz. Cihan Abimin bizler için kiraladığı apart otele giderek yerleşiyoruz ve temizleniyoruz. Sıcak su ile güzel bir duşun ardından, temiz kıyafetler altında çok mutlu oluyorum. Ardından akşam yemeği için Nihan Ablaya gideceğiz. Cihan Abim bizi yemeğe götürmek için geliyor ve hep birlikte yemeğe gidiyoruz. Nihan Ablamız ile tanışıp ardından masaya oturuyoruz. Yapmış olduğu eşsiz lezzetteki yemekler için dünya tatlısı ablamıza tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Yemeğin ardından geçireceğimiz üç günün planını yapıyoruz ve dinlenmek için apart otele geçiyoruz.
Ne hoş tekrar anımsamak o günleri. Serkancığım güzel anlatımın ve fotoğraflar için binlerce teşekkürler.Sevgiler.
hoş geldiniz kardeşlerimmm ,ilk misafir perverliği sizlere gösteren çok sevdiğimiz cihan abiyede sonsuz sevgi ve saygıları sunuyorum ,onun yanına geldinizya artık gerisi çok kolayyy ve emin ellerdesinizz hadi şimdi yorumlara devammmmmmmmm
Sonunda Çanakkale’deyiz… Gün boyu kaçtığımız bulutlar bizi Güzelyalı’ da kıstırdı . Hoşgeldiniz der gibi 🙂 ama güzeldi… Fotoğraflara baktıkça o günleri özlediğimi farkettim. sanırım bunda o günden beri bisiklete binmeyişimin etkiside var.
Güzelyalı da o yağmura yakalandığmızda bizi karşılayan bir Cihan abi olmasaydı ne yapardık acaba diye düşündüm şimdi. Sonrasında bize sıcacık yemekler hazırlayan Nihan ablamız olmasaydı. O yağmurda nerede konaklardık.. 🙂 Elbet bi yerde konaklardık ama halimizi düşünemiyorum.. Bafa gölünde çadırım su aldığından Serkan’ın çadırında sabahlamıştım. Bu sefer Orhan’da katılırdı bize sanırım hehehe.
Cihan abime ve Nihan ablama ne kadar teşekkür etsek azdır ama etmedende olmuyor.. Sayenizde harika günler geçirdik. Hiç unutamayacağımız günler. Sonsuz teşekkürler sizlere…iyiki varsınız.
Cihan abi meraktan soruyorum 🙂 Güzelyalı muhtarı kim seçildi 🙂
Teşekkürler Murat sen de çok yardımcı oldun arkadaşlarımıza sağolasın.
Sizler iyi ki varsınız canım kardeşlerim her zaman bekleriz.Muhtar aynı Oktaycığım . Bildiğin gibi …!!!
Sevgiler
Cihan abi’ye ve Nihan abla’ya ne kadar teşekkür etsek az uzun bir yolculuğun ardından öncelikle yüreklerindeki sevgi sıcaklığı ardından misafirperverlikleri bizim için herşeyden değerliydi.
Serkan abim Truva meşesini unutmamışsın:))) Ellerine sağlık:):)
slm orhan yine herzaman ki gibi formdasınız eminim ki iyi bi tur olmuştur bu sefer herzamnkinden daha uzun bir yolculuk olmuş gönülden tebrik ederim ama gözlerimin Abdullah’ı aradı fotoğraflarda haydi bvakalım nice turlara diyelim…..