16 Eylül 2012
Turumuzun son gününe ne kadar da çabuk geldik anlamadım. 🙂 Sanki daha dün gibi bu tur için kolları sıvamıştık. Ama zaman o kadar hızlı ki, ne ara geldi geçti de turun son gününe geldik anlamadım. Bugün rotamız Yuvarlakçay olacak. Diğer günlerden çok daha kısa ama çıkışlı olacak. Yine olabildiğince trafikten uzak olacağız. Bu sabah da diğer sabahlar gibi 6:00’da uyanıp kahvaltı için hazırlık yaptık ve bugün kısa olduğu için sabah çıkış saatimizi 9:00’a kadar erteledik.
Köyceğiz’de pazar sabahı ve kimsecikler yok henüz sokakta, boş sokaklarda pedallayarak Köyceğiz’i terk ediyoruz.
3-5 km gittikten hemen sonra Yangı köyünün içine giriyoruz ve buradan yolumuza devam ediyoruz. Çok güzel bir havada bisiklet sürüyoruz üç gündür. Hepimiz bundan dolayı çok mutluyuz.
Yangı köyünü geçtikten hemen sonra tırmanış başlıyor ve herkes temposunda yavaş yavaş tırmanışa geçiyor. Öyle bir noktaya geliyoruzki Köyceğiz Gölü çok güzel görünüyor. Hemen burada fotoğraf çekilmek için kameraya poz veriyoruz. Teşekkürler buddyler bu güzel kare için. 🙂 Burçin sen hala stajyer buddysin unutma.
Burada arkadaşların toplanmasını bekliyoruz. Bu sırada Ayşecan ve Mehmet geliyorlar. Onları da çekelim hemen…
Arkalarından gelen Saniye. Onun arkasından gelenler hala var.
Bu güzel manzarayı bulmuşken herkes fotoğraf çekiliyor. Bunlardan birisi de Denizli’den Şengül Abla oluyor. Başka kameraya bakarken bende çekiyorum. 🙂
Bahsettiğim güzel manzara işte bu. Gün geçtikçe böyle manzaraları çok özleyeceğiz. Nerede bir su birikintisi görsek kenarına hemen bir otel, yalı, yazlık vs dikiyoruz ya. O nedenle bu görüntülerin değerini şimdiden bilmek gerek.
Sırada ki konu mankenimiz ise Perihan oluyor. 🙂 Dün akşam ki muhabbette kendisinin yaşını tahmin ederek bir defada bilmiştim, hala nasıl bildin diye sorup duruyor. 🙂 Tabi bayanların yaşı sorulmaz, o nedenle konuyu kapatıp turumuza geri dönüyorum. 🙂 Konuyu tam kapatmadan, kendisi benim yaşımı 41 olarak tahmin etti. 🙂 Ben o kadar mı büyük gösteriyorum arkadaş. 🙂 Tamam tamam sustum. 🙂
Bütün arkadaşlar toplandı ve tekrar yolumuza devam ettik, tabi çıkış hala devam ediyor. 200 metreden de yukarıya çıkacağız. Sonrasında ancak inişe geçeceğiz. Tabi bakıldığında çok yüksek değil ama yavaş yavaş yükseldiği için sıkıcı olabiliyor. Yolumuz yer yer toprak zemine dönüşüyor, ama çok rahatsız etmiyor.
Orman içinde keyifle pedallamaya devam ediyoruz, arkadaşlar da benim kadar keyif alıyorlar yüzlerinden belli. 🙂 İnsan gülerek rampa çıkar mı hiç arkadaşım. 🙂
Bir süre çıktıktan sonra son kez toplanmak için duruyoruz ve burada da fotoğraf çekmeyi ihmal etmiyorum.
Alman turcu Dirk’ de iki gündür bizimle… Sonra Trabzon’a, oradan da İran’a doğru yoluna devam edecek.
Toza, dumana karşı Saniye ağzını yüzünü kapatmış, tanımak zor. 🙂
Ekibin son kısmı da gelmek üzere, artık yavaştan devam edebiliriz yolumuza. Bir sonraki durak öğle yemeği noktamız Yuvarlakçay…
Yuvarlakçay’a varıyoruz ve saat erken olduğu için henüz yemek yemiyoruz ve üzerimizi çıkardığımız gibi kendimizi buz gibi suya bırakıyoruz. Su demir gibi 10 dakika zor duruluyor içinde. Atlayıp çıkmak arasında en fazla 2-3 dakika geçiyor. 🙂 Bunlardan biriside sevgili İlker oluyor…
Ardından bende kendimi atıyorum buz gibi suyun içine. Kafamı çıkartır çıkartmaz bağırmaya başlıyorum. Şok etkisi yaratıyor su vücudumda…
Birçoğumuz suya giriyoruz, çok keyifli gerçekten. Salıncaktan sallanıp atlamakta güzel…
Yine bir an önce sudan çıkmak için merdivene doğru yüzüyorum. 🙂
Buddy de burada poz vermeden yukarı çıkmıyor. 🙂
Denizli’den Ercan Abimiz de bu güzelliğin tadını çıkartanlardan. 🙂
Bir kısmımız da girmek ile girmemek arasında gidip geliyor. Su çok soğuk olduğu için tereddüt ediliyor gibi. 🙂
Yaklaşık bir saat kadar suya girme olayı sürüyor ve sonrasında kurumaya bırakıyoruz kendimizi. Saat 12:00 oluyor ve yemeklerimiz yavaştan servis edilmeye başlıyor. Bizler balık yemeyi tercih ediyoruz.
Saat 13:00’de yola çıkmak için duyurumuzu yapıyoruz ve yemekten sonra çay, kahve içmek isteyenler içiyorlar. Saat 13:00’de yola çıkıp hazır oluyoruz.
Buradan sonra ki rotamız geldiğimiz yola göre biraz daha farklı olacak. Önce Beyobası Beldesine oradan da Zeytinalanı üzerinden Köyceğiz’e giriş yapacağız. Dün giriş yaptığımız yerden yani. Bugün yine bir süre anayolda pedal çeviriyoruz, çaresiz…
Dönüş yolumuz çok kısa sürüyor, geneli iniş olduğu için. Saat 14:00 gibi Köyceğiz’de kamp alanımıza dönüyoruz. Bugünü özellikle kısa seçtik, evlerine dönecek arkadaşlar için sorun ve sıkıntı olmaması için. Kampa vardıktan sonra ayrılacak arkadaşlar hazırlanmaya başlıyorlar. Bizler de onları uğurladıktan sonra toplanacağız.
Turda birçok emeği olan Merih Abi ve Mehmet Abi dinleniyorlar. 🙂 Herşey için tekrar teşekkürler…
Geride kalanlar ile yine bir fotoğraf daha çekiliyoruz.
Öncümüz, artcımız, her konuda bize yardımcı olan arkadaşlarımız ile turun kapanış fotoğrafını çekiyoruz. Defalarca teşekkürlerimizi tekrarlıyorum… Çok güzel bir organizasyon yaptık hep birlikte. Bunda bütün katılımcı arkadaşların da emeği var. İyiki geldiniz iyiki birlikte pedalladık…
Evet her tur gibi bu da bitti, şimdi sıradaki organizasyonu iple çekiyoruz. Keşke hiç bitmese diyoruz ama o zaman da neyi özleyeceğiz ki? 🙂 O nedenle her bitiş, yeni bir başlangıca gebe nasıl olsa…
TEŞEKKÜR:
Kamp alanımızı tahsis eden Köyceğiz Belediyesine, kahvaltılarımızı ikram eden Özkayalar Giyim & Kuyumculuk‘a, her türlü desteğini esirgemeyen Ekon Bilgisayar‘a, Tango Pansiyon‘a, Kaunos Hotel’e ve tüm katılımcı arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Kaunos Bisiklet Buluşması 3.Gün Güzergâh ve Yükselti Haritası; 38 Km
Sevgi ve Saygılarımızla…
Herşey çok güzeldi. Çok sevdiğimiz bir bölgede, çok sevimli insanlarla harika bir üç gün geçirdik. Sayenizde bir kez daha anladık ki, herşey dostlarla güzel. Emekleriniz için teşekkürler arkadaşlar, organizasyon çok başarılı idi. En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle..
Çok güzel, çok keyifli bir turdu ve benim ilk turumdu. Hazır zirveden başlamışken turları zirvede bırakmaya dair zırvalar da geçti bir ara aklımdan. Şaka bir yana dilerim yeni turlarda aynı keyifle yeniden birlikte pedal çeviririz. Tabi şunu da not olarak düşmekte fayda görüyorum, yaşımı ilk seferde bilen insan olarak evet Serkan Taşdelen tarihe geçti ama tarih kendisini affetmeyecek:)