12 Mayıs 2013
Turumuzun ikinci gününe yine kapalı hava ile günaydın diyoruz. Yeni rotalar görmenin heyecanı ile kahvaltımızı yapıp hazırlanıyoruz. Bu sırada Muğla’dan gelen katılımcılar ile hep birlikte fotoğraf çekiliyoruz.
Belirtilen saatte tekrar pedal çevirmeye başlıyoruz. Bugün Başmakçı’nın farklı köylerini gezeceğiz.
Her köyde farklı ikramlar görmeye alıştık. Sıradaki köyde keşkek ve tatlı için sıraya giriyoruz. Ben sadece irmik helvası alıyorum ve bir kısmını ancak yiyebiliyorum.
Yine burada Muğla’dan gelenler ile fotoğraf çekiliyoruz. Ama araya farklı şehirlerden gelenlerde kaynıyor. 🙂 Hep birlikte objektiflere gülümsüyoruz.
Molanın ardından tekrar düşüyoruz yola. İnişli çıkışlı kıvrılarak giden yola dağılıyor bütün bisikletçiler. Muhteşem bir görüntü sergiliyoruz.
Yeşil tarlalar arasından sıyrılarak yolumuza devam ediyoruz. Birkaç km aralıkla durulan köylerde sunulan ikramlardan sonra pedal çevirmek pek kolay olmuyor tabii. 🙂
Yine bir köyde maden suyu molası verdik. Her mola en az 30 dakika sürüyor. Grubun önü ile arkasını bir araya toplamak bu kadar kalabalık grupta epey zor oluyor. Ama bu bir sorun değil, herkes halinden memnun görünüyor.
Sonraki köyde ikram baklava ve gazoz. Ben hakkımı sadece gazozdan yana kullanıyorum. Bu sırada hafiften atıştıran yağmurdan korunmak için çocuk parkındaki kaydırağın altına sığınıyorum. 🙂 Biraz komik bir görüntü olabilir ama inanın sadece sığınmak amacı ile öyle duruyorum. 🙂
O kadar tatlıdan sonra ne pedal basılır ama diyerek tekrar çıkıyoruz yola. 🙂 Ama çok geçmeden yine bir köyde mola veriyoruz. Bu defa menüde süt var. 🙂 Esma bu turda bir tek kuş sütü eksik demiş ve onu da bizlere sunmadan edememiş. Tek fark ile, aslan değil de inek sütü tabii. 🙂
Artık Başmakçı’ya varıyoruz ama turumuz henüz bitmiyor. Buradan sonra gül fabrikasına doğru gidiyoruz. Öğle yemeğimizi orada yiyeceğiz. Dinar yolu üzerinde bulunan tesise ulaşmak pek kolay olmuyor. Rüzgara karşı pedal basıyoruz.
Gül fabrikasında öğle yemeğimizi yiyoruz. Serinlemek isteyenler burada havuza giriyorlar. Bizler sadece izlemekle yetiniyoruz.
Buradan ayrılmadan önce Sevgili Esma’nın hoş geldiniz konuşmasını dinliyoruz. O kadar güzel anlatıyor ki merakla ve zevkle dinliyoruz.
Bu arada kara bulutlar gittikçe yaklaşıyor ve biz bir an önce kamp alanına dönüp çadırlarımızı toplamak istiyoruz. Ardından Muğla’ya doğru yola çıkacağız.
Kamp alanına ulaşıyoruz ve çadırlarımızı toplamaya başlar başlamaz bir yağmur başlıyor ki akıllara zarar. 🙂 Bir dakika bile zaman vermiyor geri kalan eşyalarımızı toplamak için. Araca sığınıp yağmurun hafiflemesini beklemekten başka birşey gelmiyor elimizden. Yaklaşık bir saat kadar bekledikten sonra yağmur diniyor, biz de geri kalan eşyalarımızı toplayıp görebildiğimiz arkadaşlarla vedalaşıyoruz.
Hava muhalefeti mağduru olsakta yaşadığımız muhteşem iki günün ardından Muğla’ya dönüşe geçiyoruz. Yeni turlarda görüşmek dileği ile…
2.Gün Güzergah ve Yükselti Haritası;
Sevgilerimle…
🙂